2. bölüm~yabancılar ve yaralar

165 22 83
                                    

             Oylarınızı ve yorumlarınızı
                         Bekliyorum

.      
.
.
.
.
.
 
İzel, benim gördüğümü görüyosun dimi?

Mağlesef.

Bu niye geldi şimdi?

Bilmiyorum.

"Ne işin var senin burada?" Lütfen bu bir rüya olsun,yalvarırım. "Aaa İzel'im çok ayıp. Babaya öyle denir mi hiç, özlemedinmi beni?ben seni çok özledim."

Miğdem bulanıyordu,başıma ağrılar girmeye başlamıştı,ayakta duramıyordum. Tutunacak bir şeye ihtiyacım vardı ama yoktu.

Ne zaman oldu ki

Gelmişti,kabuslarım tekrar karşıma çıkıyordu. Gitsin diye uğraştığım herşey karşıma dikiliyordu ve yüzüme adeta bağırıyordu 'ben burdayım!'. Nekadar fark ettirmesemde ellerim titriyordu.Gözlerim, aklıma gelen anılarla doluyordu.

"Sen benim babam değilsin,olmadında!" Adeta kükreyerek söylediğim şey onda zerre etki etmemişti. Aksine yüzünde hafif bir sırıtışa sebep olmuştu.

"Kim senin baban, önüne engeller koyan,hayatını cehenneme çeviren o adam mı ?" Değildi. Benim babam oda değildi." Sen misin benim babam? Senin ne farkın var ondan, o enazından engeller koyup yoruyor. Sen, sen beni kökünden koparıyosun."

"Cehenneme çevirdiniz lan hayatımı. Yetmedimi yaptıklarınız? Daha ne istiyorsunuz?" Bir kaç meraklı gözün kapılarının arkasından bizi izlediklerini gördüm." Sakin ol. Sadece miniğimin neler yaptığını görmeye geldim. Eee nasıl gidiyor yeni hayatın?"

Dayanamıyorum, Şaka gibi ama gerçek. Delirecek gibi hissediyordum,nefes alamıyorum ve artık cidden kafayı yemek üzereydim. O an ne yaptığımın farkında olmayarak karşımdaki insanımsı varlığa en sert yumruğumu geçirmiştim. Yere yığılan adamın üstüne eğilerek konuşmaya başladım.

"Şakamısın lan sen? Bana bak Murat, inletirim seni burda. Kimse elimden alamaz. Şimdi siktirip gidiyorsun birdahada gelmiyosun. Eyer birdaha karşıma çıkarsan yemin ederim alnının ortasında birden fazla delik açarım." Kapımı şiddetle çarparak doğruca banyoya ilerledim.

Artık miğdem bağzı şeyleri almıyordu. Yaşadığım şeyler aklıma geldikçe kusma isteğim dahada artıyordu.

"Korkma miniğim, canını fazla yakmayacağım."

"Zevkler bazen güzeldir, acılar getirsede hissedilmelidir. Ben sana acıların en güzelini yaşatıcam."

"Bu ikimizin arasında,bizim minik sırrımız olarak kalıcak öyle değilmi miniğim?"

"Çok güzelsin İzel, Aklımın alamayacağı kadar ve bu güzellik ödülsüz kalmamalı"

"Bağırmak anlamsız miniğim. Kimsenin duyamayacağını bilerek bağırmak dahada anlamsız. Bu sadece beni kızdırıyor."

"Öfkelendiğimde neler olduğunu biliyorsun dimi miniğim? Sırrımızı bozmaya devam edersen ben çok öfkelenirim"

Kulaklarımda canlanan sesle kusmamın şiddeti artmıştı. Miğdem sonuna kadar boşalınca boğazımdaki acı tat ile geri çekildim. Sifona basarak banyodan çıktım. Başım hala ağrıyordu ve bu ağrı giderek artıyordu. Ne kadar ağlamamaya çalışsamda kendimi durduramadım.

İzel || Asker-Asker ||Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin