Seçim

42 4 5
                                    

Aspar: Sude sen bir... Asilsin! Başarabilir isen Beratı geri getirebilirsiz!

Sude: Ne!
Halime: Asil mi? Anlatabilir misin asil nedir?
Aspar: Beni dikkatlice dinleyin lütfen. Sude mücevheri gördün değil mi?
Sude: Tabii ki. Siyah bir ışık saçıyordu. İçinde beyaz bir ışık vardı fakat küçüktü.Ama parlıyordu yani herkes görebilirdi.

Aspar: Yanılıyorsun. Mücevherin ışığını sadece asiller görebilir. Asiller koruyucuların üstüdür. Daha önce öldüğünden bahsettiğim kişi Almina da bir asildi hayatını mücevher için feda etti. Ve asillerin nesli Alminanın ölmesiyle bitti. Fakat şimdi sen geldin. Mücevherin seninle gelmesinin sebebi bu olmalı.

Sude: Ben şimdi ne yapacağım ? Beratı nasıl geri getirebiliriz?

Halime: Bir şey soracağım Aspar.
Aspar: Tabii ki dinliyorum.
Halime: Biz ya Beratın yanına gitmek yerine Beratın buraya gelmesini dilersek. O zaman Berat gelmez mi?

Aspar: Berat daha önceden buraya gelmeyi reddetti. Siz bunu dilerseniz büyük ihtimalle geri dönebilir ama Berat hala buraya gelmek istemiyorsa bu sizin ruhunuza zarar verecektir. Mücevher sizin bu isteğinize karşı ruhunuz ile bütünleşmek isteyebilir ama az önce gördüğünüz gibi mücevheri saf tutmak çok zordur. Tek size zarar vermekle kalmayıp sizin arkadaşlarınıza ve dünyaya zarar vermenizi sağlayabilir.

Sude: Mücevher çok tehlikeli. Gerçekten saf tutulması gerekiyor.
Aspar: Bu yüzden mücevheri sana vereceğim Sude ruhani güçlerini geliştirip mücevher ile bütünleşir isen 1 hafta beklemek zorunda kalmayız ayrıca mücevher saf kalır.

Sude: Aspar ben nasıl ruhani güçlerimi geliştirebilirim ki. Böyle bir şeyi daha yeni öğreniyorum.

Aspar: İnanç. İlk yapman gereken şey kendine inanmak olucak şu anlık bu yeterli olur gecmişe gitmemiz için.

Sude: Anlıyorum. Yani içten bir şekilde mücevheri yanımda tutmak istemeliyim .

Aspar: Ayrıca geçmişe gitmek için doğru bir cümle bulmalıyız. Eğer yanlış bir cümle kullanırsak bu sonumuz olabilir.
Tuba: Geçmişe gitmek istiyoruz dersek olmaz mı?
Aspar: az önce geçen 1 dakika bile geçmişten sayılıyor. Ne kadar geçmişe gideceğimizi bilmiyoruz.

Sude: Yakın zamanda cümle bulacağım.
Aspar: cümle yerine nesneler kullabiliriz. Cümleler çok tehlikeli olabilir.
Tuba: Nasıl yani?

Aspar: Mesala Berat'a ait bir nesne kullanırsak ona gidebiliriz ama ardından yinede bir cümle kurmalıyız.

Sude: Beratın evine gidelim orda beratın eşyalarını bulabiliriz.

Halime: Doğru! Ama Beratın annesi yoğun bakımda hayatını kaybetmiş olabilir.
Tuba: İyide o zaman nasıl eve gireceğiz?
Yiğit: Cama taş atıp kıralım!
Sude: Yiğit'e ilk defa katılıyorum eğer olmaz ise camı kıralım bir merdiven alalım evleri 2. Katta oraya tırmanırsak eve girebiliriz.

Halime: Off ! Neyse denemeliyiz Berat söz konusu ise yapmak zorundayız.

Beratın evine doğru yola koyulurlar. 1 saat sonra Beratın evine varırlar. Evin zilin'e basarlar hiç beklemedikleri bir anda kapı açılır.

Sude: Evde birisi mi vardı acaba?
Tuba: Hadi gidelim!

Merdivenleri biraz korkarak çıktılar. Çünkü birisi varsa Beratın olmamasını açıklamak zorunda kalacaklar ve Beratın bir eşyasını alırken hırsızlık yaptıklarını düşünecektiler.
O sırada tanıdık bir ses geldi evden.

Sude: Sanırım tanıdığımız biri bu sesi daha öncede duymuştum.
Tuba: Bende.
Esin Hanım: İçeri gelin çocuklar.
Sude: Bir dakika! Siz Beratın annesi olmalısınız!
Esin Hanım: Evet Sudecim.

Halime: Siz Sudeyi nereden tanıyorsunuz?
Esin Hanım: Berat anlatmıştı. O zamanlar ilk arkadaşıydı. Hergün Sudeyi anlatıyordu.

Sude: gözleri dolarak* Beratın bir eşyasını alabilir miyiz ?

Esin Hanım: Tabii ki... Ama oğlum nerede bir bilginiz var mı?

Sude: Söz veriyorum onu kurtaracağım lütfen nerede olduğunu düşünmeyin onu size geri getireceğiz.

Sude ile Halime Beratın odasına girdiler. Çok düzenliydi. Yatağının tam yanındaki duvara arkadaşları ile çekildiği fotoğrafları yapıştırmışdı. Masasının üzerinde oyun konsolları duruyordu oyun konsollarının birisinin üzerinde abisinin ismi yazıyordu.

Sude: Ne alalım ?
Halime: bak Yatağın üzerine bir sweat var o iş görür.
Sude : Tamamdır.

Sude ile Halime Beratın kıyafetini alırken Esin Hanım başından geçenleri anlatır.

Esin Hanım: O gün oğlum ilacımı almaya gitmişti ama gelmesi zaman aldı bende çok endişelendim kalp ilacımı içmemiştim . O sırada dışarı çıkıp oğlumu beklemeye karar verdim. Fakat oracıkta kalp krizi geçirdim. Sağolsun bir kadın beni hastaneye götürmüş Beratı da aramış ama Beratın açıp açmadığını söylemediler. Doktara göre yaşamam bir mucize bir anda kalbim tekrar atmaya başlamış.

Aspar: Demekki Berat annesinin yaşamasını dilemiş.

Aspar Esin Hanım a bir şey anlatmadı cünkü gerçekler böylesine rahatsız olan bir kadına ağır gelirdi.
Sude: Hadi gidelim! Sweat aldık şimdi mücevheri kullanalım.
Aspar: Bakın bundan emin misiniz? Bunu yapınca Berat gibi komaya gireceksiniz bir süre sonra ruhunuz geçmişe tam olarak alıştığında bedeninizde ortadan kaybolacak . Yani bu sonsuz bir uyku gibi bir şey.

Tuba: Ne olursa olsun yapacağız
Baran: Berat için geldim. Onu geri getirmek istiyorum.

Aspar: Eminsiniz yani?

Hep bir ağızdan: EMİNİZ BU SON UYKUMUZ OLSA BİLE BERATI GERİ GETİRECEĞİZ!

Sude: Hadi ! Yapalım!
Tuba: Tamam!

Son UykuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin