Neden?

11 2 2
                                    

Sude bütün her şeyi hatırlar. Beratın abisinin öldüğü zaman Sude'nin hiç düşünmeden arkadaşlarıyla okuldan ayrılmasından sonra eve gelince ailesi ile olan kavgasını hatırlar.

Sevinç hanım: Sude.. okuldan aradılar neredeydin sen?!

Sevinç hanım Sude'nin annesidir. Annesiyle beraber bir tane ablası vardır. Babası Sude 10 yaşında iken hayatını kaybetmiştir.

Sude: Anne Berat tanıyorsun zaten arkadaşımın abisi hayatını kaybetti . Bu gün ona destek olmak için peşinden gittik.

Sevinç hanım: Ne demek peşinden gittim! Al işte al babasının gururu!

Sude: Anne babam yaşıyor olsaydı bana hak verirdi eminim.

Sevinç hanım: YETER BU KADAR! Sen nasıl bir cahilsin! Baban senin yüzünden öldü tamam mı?! O gün sen o nehire atlamasaydın baban seni kurtarmak için ölmeyecekti!

Sude: Anne babam her türlü kalp krizi geçirecekti.. Ayrıca ben daha 10 yaşımdaydım

Sevinç hanım: KAPA ÇENENİ! EN AZINDAN SUYUN İÇİNDE KALP KRİZİ GEÇİRMEZDİ!

Sude: Anne... Benim suçum mu?..
Sevinç hanım: EVET! ŞİMDİ DEFOL GİT!
Sude: Nefret ediyorum artık sizden. Her şey için beni suçlamaktan başka bir işe yaramıyorsunuz size bu zamana kadar tek laf etmedim her dediğinizi yaptım hala üzerime geliyorsunuz.

Buse: Ne oluyor?!

Sude: Abla sende babamın ölümü için beni mi suçluyorsun?

Derin bir sessizlik oluşur. Sude onun da annesi ile aynı hissettiğini anlar odasına gider ve bir süre boyunca ağlar. Tamda o sırada tam kalbine bir ağrı saplanır ve oracıkta yere yığılır.

(Şimdiki Zaman)

Sude: Almina dediğinde çok haklısın yani mücevher benim vücudumla birleşmek için bir şekilde beni çağırdı.

Almina: Evet ayrıca mücevher tek değil

Sude: Nasıl yani?
Almina: mücevher Ay kılıcı ile birleşmek istiyor. Beratı buraya getirdi çünkü Berat Ay kılıç taşıyıcısı.

Sude: mücevher benim sayemde Ay kılıcı ile birleşebilir!
Almina: Aynen öyle.

Berat: Ben nasıl Ay kılıç taşıyıcısıyım anlayamadım. Yani ben ne alakayim ki?

Almina: Bunun sebebini bilmiyorum maalesef. Ağh!

Aspar: ALMİNA! İyi misin?! Almina uyan!

Tuba: Eviniz var mı? Alminayı oraya taşıyalım ayrıca ne yapabiliceğimizi de düşünürüz.

Berat: Ben taşıya biliri-
Aspar: Gerek yok. Ben taşırım.
Sude : Siz gidin ben biraz dolanacağım akşama doğru dönerim.
Berat: Seninle gelicem buraları pek bilmiyorsun kaybolabilirsin.

Halime: Tam siz beraber gidin bizde köy evine gidelim.
Yiğit: Offf!

Halime: Ne oldu yine?
Yiğit: Her şey üst üste geliyor normal bir lise hayatı yaşıyorduk. Taa ki bu zamana kadar şimdi bir mücevherin peşinde koşuyoruz.

Halime: Üzülme bebeğim.. Bunlarda bitecek inanıyorum..

Yiğit Halimeyi nazikçe kendine çeker . Halimenin kafasını omzuna koyar ve kolarını ince beline dolar .

Yiğit: Bu yolda ölüceksem bile seninle ölmeyi tercih ederim...
Halime: Seni seviyorum....

Baran: Kesin şu saçmalıkları kimse ölmiyecek! Hepimiz sapa sağlam ilerleyeceğiz! Sizde adamı bayıyosunuz haa!

Tuba: Baran haklı ne o hemen ölüm konuşması yapmalar falan . Yok öyle bir şey hadi boş konuşmayın da gelin yoksa sizi bırakırız!

Halime: Peki . Hadi gidelim..

O sırada Berat ile Sude ilk geldikleri yere giderler. Yol boyunca tek kelime konuşamazlar ikisininde dili tutulmuş haldedir. Her şey çok ani gelişmiştir. Kendiler hakkında asla bilmedikleri şeyleri başkasından öğrenmenin yükü üzerlerindedir .

Sude: Üzgunüm..
Berat: Ne
Sude: Üzgünüm diyorum!
Berat: iyi de neden?!
Sude: Annene seni kurtarıcağıma dair söz vermiştim... Ama benim yüzümden mücevher parçalandı nasıl geri dönüceğimiz hakkında hiç bir fikrim yok. Beni suçluyorsan eğer sana hak veririm.

Berat: Saçmalama! Seni suçladığım falan yok! Ayrıca bu olanlara bende inanamıyorum.

Sude : Her şey çok ani gelişti.
Berat: Bu arada elindeki yayı kullanmayı biliyor musun?

Sude: Evet oysaki sadece bir kaç kez kullanmıştım nasıl bu kadar geliştiğimi bilmiyorum.

Berat: Keşke bende şu söyledikleri Ay kılıcını kullana bilsem.

Sude: Bende merak etmiyo değilim.

Onlar orada konuşurken Aspar ile Almina eve vardılar. Aspar Alminayla yalnız kalmak istediğini söyler.

Aspar: Almina iyi misin?
Almina: İyiyim sadece son zamanlarda ruh toplayıcılarım çalışmıyor.

Aspar: Doğru ya hala bir ölüsün onlar olmaz ise tekrardan...

Almina: Tekrardan ölmem umurunda olurmuydu ki?
Aspar: Bir kere ölmene izin verdim bir daha asla Almina benim sana ne dediğimi hatırlıyor musun? Seni sevmem konusunda?

Almina: "Ölsem bile seni sevmeye devam edeceğim" demiştin. Yani hala beni seviyor musun?

Aspar: Peki ya sen Beratı mı seviyorsun?
Almina: Hayır.. Sadece onunla buradan ayrılıp onların dünyasına gitmek istedim.

Aspar: Ben seni.. demiştin.
Almina: Onu kardeşim olarak görüyordum..

Aspar: Onu furkana mı benzettin? Doğru gerçekten benziyor...

Almina: Ben hala seni seviyorum...

Aspar Alminaya doğru eğilir burunları birbirine değer. Tam o sırada içeriye birisi girer...

Umarım beğenmişsinizdir. Uzun zamandır okunmuyor diye yazmıyordum fakat bu gün en azından biraz devamını getirmeye karar verdim <3....

Son UykuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin