Giriş

14 1 3
                                    

Kitaba başladığınız tarihi yazabilir misiniz?

İyi okumalar ♡

27/01/2024(Başlangıç tarihi)

Yüzyıllar Önce

Koşuyorduk.

Hayır, kaçıyorduk.

Ormanın sert toprağı ayağımı parçalarken kurumuş dallar çıplak kollarımı çiziyor hatta kanatıyordu.

Susamış, acıkmıştım.Ayağımdaki toprak kayıyor gibi hissediyordum. Başım dönüyordu ama hayır, durmaya niyetim yoktu.Sol avucumda sımsıkı tuttuğum eli kavrarken boğazım yansa da ona doğru bağırdım.

"Yaklaştılar, daha hızlı!"

Yanımdaki komutu anladığını belli edercesine kafasını hafifçe salladı.Gücümüzün son zerresini de kullanarak hızlandık ama fazla dayanamayacağımız su götürmez bir gerçekti.

Saklanmalıydık.

Hemde bir an önce.

İlerideki büyük çınarı gözüme kestirdim.Dalları ve gövdesi uzundu, etrafı sık çalılarla çevriliydi. Bizi bir süre saklamaya yeterdi.

"Şuraya!"

"Dikkat et!"

Acı bir sızı beni durdurmaya yetti. Koluma baktım hafifçe.Kesilmişti,hemde çok derin. Oluk oluk kan akarken yanımdaki çocuk dehşetle bakıyordu yarama.

Daha fazla oyalanamayacağımızı anlamış olacak ki beni gelişigüzel bir şekilde kucağına aldı ve çınarın yanına doğru ilerledi.

İdeal bir yer bulup etrafı kontrol ettikten sonra beni yavaşça yere indirdi ve önce yarama, sonra gözlerime çevirdi maviliklerini.

Ardından kıyafetinden acemice bir parça koparıp yarama bastırdı.

Güçlükle konuştum.
"Fazla saklanamayız, bizi yakında bulmaları çok olası.Beni bırak! Seni yavaşlatıyorum. Kaçman lazım. Beni öldürmezler ama seni yaşatmayacakları çok bariz-"

"Yeter! Seni bırakmıyorum.Seni öldürmeseler bile unutulan orman'a sürgün ederler. En iyi ihtimalle köle olursun. Buna müsaade edeceğimi mi sanıyorsun!"

"Yapabileceğimiz başka bir şey yok tamam mı? Böyle giderse ikimiz de ölücez! En azından senin kurtulman lazı-"

Sözümü bir kurşun sesi kesti.

Karşımdaki bedenin belimi tutan elleri gevşedi ve yana düştü.Aceleyle doğruldum ama kolumdaki acıyla ağzımdan ufak bir inilti kaçtı.

Sonunda dayanamayıp yere yığıldığında yanımdaki bedeni olabildiğince kendime çektim ve kollarımla sardım.

"Hey, hey! Beni duyabiliyor musun? Gözlerime bak...hayır hayır kapatma gözlerini.HAYIR!"

Boğazımdan acı bir çığlık yükseldi ve ormanı inletti.Ağaçların üzerindeki kuşlar havalandı.

Keskin bakışlarımı onu vuranlara çevirdim hızlıca.

"NEDEN! Neden yapıyorsunuz bize bunu?"

"Çünkü yasaları çiğnediniz,ilişkiniz yanlış ve şuan bunun cezasını çekiyorsunuz yalnızca."

"Biz birbirimizi sevdik! Bunda yanlış olan ne? Yanlış sadece siz ve o aptal yasalarınız! Ne istediniz ondan!?"

"Merak etmeyin, sizde cezasız kalmayacaksınız."

"Öldürün! Beni de öldürün! Öldürün ki onun yanına gidebileyim!"

Karşımdaki kişinin önce kaşları kalktı hafifçe, ardından alaycı bir gülüş doldurdu kulaklarımı.

"Bunu ne kadar çok istesek de yasalar gereği bunu gerçekleştiremeyiz. Ama merak etmeyin, sizin için daha iyi bir planımız var."

Ben daha ne olduğunu idrak edemeden yanındakine komut verdi ve bi anda etrafı bir toz bulutu kapladı.Sonrasında tek hatırladığımsa sevdiğimin cansız bedeniydi,sonrası karanlık...

Okuduğunuz için teşekkürler♡

UNUTULAN ORMANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin