Ben açıklama yapmadan bölümü atmışım dmmdmdmdmdödd
Neyse neyse bunu sonradan ekliyorum çok uzun uzun bölümlü bir hikaye olmayacak kısa kısa yazcam kafa dağıtıcam falan iyi okumalarr
Yine boş yine anlamsız bir gün okula git ders ver eve dön acı çek. Bıkmıştım bu döngüden yeterdi artık. İstifa etmiştim bugün öğretmenlikten zaten gerek yoktu artık yıllardır istediğim şey gerçekleşmişti. İstihbarat bana olumlu bir yanıt vermişti artık bıraktığım işime geri dönecektim görev bitmişti ve yeterince de sıkılmıştım.
Başkanın yanına gitmek ve evrakları teslim etmek şuan ki görevimdi. Öyle de oldu.
"Başkanım okulda olan uyuşturucu operasyonu ile ilgili olan herşey burda. Görevim bitmiştir geriye kalan iş benim işim değil onlar halletsin. " onlar dediğim türk askerleriydi ve polisler onların işi alt etmekti bizim ise onların yolundaki taşları kaldırmak.
"Yine çok başarılı bir iş çıkardın Ediz karaca." cevap vermedim konuşmak çokta tercihim değildi. Hele ukala insanlarla.
"İzninizle." ve cevap vermesini beklemeden odadan çıktım. Artık gerçek evime dönme vaktiydi. Sonunda.
Sigaramı yaktım ve ezbere bildiğim yolları yürümeye başladım. Arabalar bana göre değildi. Trafikte beklemek hele hiç değildi o süre zarfı bile düşünmek için bir zamandı ve benim düşünmemem gerekiyordu düşündükçe kayboluyordum. Düşündükçe daha çok yok olduğumu hissediyordum. Şuan yine düşünüyordum. Ve fark ettiğim bir şeyde sigara paketimin bitmiş olmasıydı.
Hemen evin yolundan başka bir yola saptım burası küçük ve tekin olmayan bir mahalleydi. Küçük bir bakkal vardı sokağın başında ve heryer ara sokaklarla doluydu. Adımlarımı duyduğum sesle yavaşlattım. Bu kimin sesiydi? Bir kadının hıçkırığıydı bu.
"Dokunmayın bana BIRAK DİYORUM HİÇ UTANMIYORSUNUZ DİMİ? BEŞ ADAM BİR KADINDAN DAYAK YEDİNİZ HALA PİÇLİK PEŞİNDESİNİZ." Gelen tokat sesiyle iyice dikkatimi çeken bir görüntü oldu. Sokağı döndüm ve beş adamın yüzlerinin mor mor olduğunu gördüm. Harbiden dövmüştü. Ama artık gücü tükenmiş olmalı ki şuan köşeye sıkışmıştı. Küçük'tü çok belki de ya da şuan koskoca beş adamın arasında olduğu içinde öyle görüyor olabilirdim.
Islık çaldım hepsi aynı anda bana korkuyla döndü. Bu mahallede bir şey daha varsa da o da herkesin benden korkmasıydı. Kim korkmazdı ki? Dev gibi dövmeler ile olan bir adamdan işime gelirdi korkan yaklaşmazdı bende boşuna konuşmazdım.
"Ediz abi." en yapılı olanları karşıma dikildi.
"Hayırdır barbaros? Siktir olup gidin yoksa bu sefer ben sizin burunlarınızı alıp götünüze sokucam."
"İşimize karışma işine haydi." dediği şeyle diğerleri ona şaşkınlıkla baktı ben ise gülüyordum şaşkın bakan diğer kişilerden biri de küçük kızdı.
"Kaşınma barbo konuşturma beni. " benim üstüme yürümesiyle iyice sıkılmaya başlamıştım bana vurmasına izin verdim. Düşmanına cesaret ver sonra onu yok et. Öyle de olacaktı ama beklemediğim şey küçük kızın bir anda adamın sırtına çıkıp başını ısırmadıydı. İşte bu sefer gerçekten dikkatimi çekmişti ve yüzüne baktım. Kahretsin küçük değildi. Olgun çehresi ile hırçın bakan gözler yüzü kanlar içindeydi. Kollarında yer yer iğne izleri ve morluklar vardı. Bu görüntüye daha fazla katlanamazdım. Onu nazikçe adamın sırtından aldım ve onu tek hamlede bayıltım arkadaşlarına baktım tabikide korkmuş ve kaçmışlardı.
"T-teşekkür ederim." titrek bir ses çocuksu bir o kadar kadınsı. Ona dönmek istedim ama dönmedim. Biliyordum dönersem başıma iyi şeyler gelmeyecekti. Arkama dönmeden konuştum.
"Evine dön birdaha da bu mahalleye gelme tarçın."
"Benim evim yok ki." dediği şeyle ona dönmek zorunda kaldım.
"Ne demek evim yok?"
"Sokaklar benim evim. Burası da bir sokak demek ki evimdeyim demek." dediği şeyle afalladım. Sesi hayran olunası bir sesti o konuştukça sanki herşey duruyordu. Yine önüme döndüm.
"Düş peşime." gözleri korkuyla baktı.
"Gerek yok teşekkür ederim yine hoşçakal." ters yöne gitmesi ile hemen kolunu kavradım o kadar hafif tutmama rağmen canı yanmıştı ağzından bir inleme kaçmıştı.
"Özür dilerim ama rica ediyorum benimle gelir misin?" başını çaresizce salladı.
Bende asıl amacıma doğru yürümeye başladım o da peşimde geliyordu. Bakkala girdiğimde yine aynı ihtiyar amca vardı başımla selam verip sigaramı aldım göz ucuyla arkama baktığımda kapının girişinde beni beklediğini gördüm. Gözlerini takip ettiğimde süpriz yumurtalarda olduğunu gördüm. Çocuk ruhlu kadın diye mırıldandım içimden. Süpriz yumırtadan bir tane de satın alıp çıktım benden önce uzaklaşmıştı.
Ona uzattım konuşmadım. Konuşmadı ama anladı al dedim al ve itiraz etme. Öyle de oldu dediğimi yaptı ve hevesle elimdeki süpriz yumurtayı alıp açmaya başladı....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Küçücüğüm
Ficção AdolescenteHayattan kopan Ediz karaca ve süpriz yumurta gibi hayatına giren Mavera sadece mavera kendi hakkında tek bildiği şey adı olan mavera... Aralarındaki yaş farkı onlara engel olacak mı?