7-BALDAN TATLI ZEHİR

136 14 1
                                    




Yeni bölümle karşınızdayıııımmm!!!

Umarım zevk alacağınız bir bölüm olur.

İyi okumalar...

Satır arası yorum bırakmayı unutmayın🖤

🌚


Sabah uyandığımda babam çoktan askeriyeye geçmişti. Bende okula geç kalmıştım o yüzden bugün gitmekten vazgeçtim.

Kafamı dağıtmak amacıyla mutfağa girip bayatlamayacak birkaç bir şey yapmaya karar verdim. Saçlarımı tepeden bir topuz yaptım, mutfak önlüğümü bağladım. Telefondan da eski türkçe pop müziklerinden ibaret olan playlistimi oynattım.

İlk olarak elmalı kurabiye yapmaya karar vermiştim. Zaten kolay bir kurabiye çeşidi olduğu için hızlıca halletmiştim. Ardından hiç beklemeden dün marketten aldığım hazır yufkaları çıkartıp peynirli bir iç hazırladım. Sigara böreği sarmak için ise bir misafirim vardı sanırım.

Çalan kapıyı koşar adımlarla açtım. Karşımdaki kişi Melis'ten başkası değildi.

"Çat kapı geldim ama müsait misin?" Dedi elindeki dolu tabağı havaya doğru kaldırıp omuzlarını hareket ettirerek.

Kumral saçları ensesinde sıkı bir topuz olarak toplanmıştı. Kombin olarak ise siyah ispanyol paça, kot bir pantolon ve beyaz triko kazak tercih etmişti. Kulaklarını küpelerle süslemiş, açık kalan gerdanına da kolye yerleştirmişti.

"Senin için her zaman müsaitim," dedim kapıyı sonuna kadar açıp geçmesine müsade ederken.

İçten tebessümüyle birlikte içeri geçtiğinde kapıyı ardından kapattım. Onu bekletmeden hemen ayağına terlik verdim ve mutfağa yönlendirdim.

"Vay," dedi a harfini yayarak. "Hamarat modun açık kalmış Deniz."

"Her zamanki halim canım," dedim bende onun gibi bir tavırla.

"Tam vaktinde gelmişim desene." Fırına yaklaşıp içindekine bakmaya çalıştı. Ne olduğunu anladığındaysa ağzını kocaman açıp bana doğru döndü. "Elmalı kurabiye bu!"

"Sever misin?" Diye sordum yufkaların başına geçtiğim zaman."

"Bayılırım!" Muslukta ellerini yıkadı daha sonra peçeteyle kuruladı. Karşımdaki sandalyeye oturup kazağının kollarını sıvadı. "Keşke arasaydın ya, yardıma gelirdim. Zaten can sıkıntısından ortadan ikiye çatlıyorum."

"Bende akıl makıl kalmadı ki Melis. Kendi ismimi unutsam şaşırmam."

"Aa ne oldu ki?" Diye sorduğunda ona kısaca olaylardan bahsettim.

"O götü neden söylemedin babana. Kesseydi ipini!"

"Ben keseceğim de ondan."

Kaşları çatıldı.

"Nasıl yapacaksın onu? Adamın babasının şirketleri var dedin. Baya taşaklı belli ki."

"Herkesin bir zaafı vardır ve o zaafları kullanmakta üstüme tanımam," dedim daha sonra ayağa kalktım ve sarmayı uzun zaman önce bitirdiğimiz fakat konuşmamızdan dolayı bir türlü fırına veremediğimiz börek tepsisini fırına koydum.

"Neyse," dedi Melis. "Bir sorun çıkarsa beni çaldırıyorsun anında ışınlanıyorum oraya." Tek gözünü kırptı ve işaret parmağını bana doğru doğrulttu. "Anlaştık mı?"

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 22 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

BİR PARK MESELESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin