18 . Gece Güneşinin Mektubu

30 8 17
                                    

Saat gece on ikiye yaklaşıyordu. Mire, Sunoo, Hikaru telaşla Hyunjin'den aldığı adrese yetişmeye çalışıyordu. " Riki'nin babası seyehatte eminiz değil mi ? "

" Hyunjin, annesiyle konuşmuş. Babası evde değil ve kapıyı Riki açacak. "

Hikaru elindeki pastaya zarar gelmemesi için çok dikkat ediyor, Mire aldıkları hediyeleri tutuyor, Sunoo adrese bakıyordu. " Ah, burası galiba. "

Dışı bej, dört katlı bir apartmanın girişinde durdular. " Şifre ne? "

" Bekle, Hyunjin atmıştı. "

Sunoo telefondan şifreye bakıp kapıyı açtı. Kızların hepsi geçince asansörü çağırdı. " Son 10 dakika! "

Asansör gelince hemen içeri girip 4. Kata bastılar. İçerisi dardı ve hepsi ecel teri döküyordu. Oflayan Sunoo, Mire ve Hikaru'nun birbirine bakışını gördü. Oha

Belli etmediklerini sansalarda, Sunoo'nun Riki 'ye bakışları vardı orada.

4. Kata geldiklerinde Sunoo telaşla kapıyı ittirip çıkınca kızlarda peşinden geldi. "Burası, Nishimura yazıyor."

Hikaru pastayı dikkatlice kutudan çıkarıp Sunoo'ya çakmağı ve mumları verdi. " Sen yak Sunoo. "

" Acele edin 2 dakika var. "

Telaşla mumla birlikte elini yakan Sunoo, anın telaşıyla zile bastı.

Saniyeler kala kapı açıldı.

00.00

" Mutlu yıllar Riki! "

Kapıyı açan gencin karşısında, yakın arkadaşları ve sevgilisi ona heyecanla bakıyordu. Ancak heyecan saniyeler içinde söndü.

Riki'nin gözleri kızarmış, yüzü şişmişti. Çok fazla ağlamış gibiydi. Sunoo hemen öne çıkıp kollarını Riki 'nin boynuna sıkıca sardı. Riki'nin ellerini belinde hissedince kendisinin bir şey yapmadığını anlayıp rahatladı. Ancak bu kadar ağlamasına sebep olan şeyi kavramaya çalışıyordu.

Geriye çekilip Riki'nin yüzünü elleri arasına aldı. " Sevgilim, iyi misin?"

" Siz gelene kadar bok gibiydim, şimdi daha iyiyim. " Konuyu geçiştirmeye çalışan bir hali vardı. Sunoo'yu dikkatlice kenara çekip Hikaru'nun elindeki pastaya yaklaştı. " Hayatımda kutlayacağım ilk doğum günüm sanırım. " Tam mumları üfleyeceği sırada Mire onu durdurup dilek dilemesini istedi.

Gözlerini kapatıp dilek diledi. Ardından arkadaşlarına bakıp gülümsedi. " Sizi seviyorum. "

Mumları üfleyip kızların mutluluk ile yerinde zıplamasını izledi. Sunoo endişeli bir şekilde Riki'yi baştan aşağı süzdü.

" İçeri girebilir miyiz Riki-yaa!! "

" Girebilirsiniz Mire-sshi! " Mire ile Hikaru gülümseyip içeri girdiler. Ancak Sunoo, sevgilisinden bir açıklama bekliyordu. " Neyin var Riki? "

" İyiyim ben, Sunoo. Endişelenme. Hadi gel içeri! "

⋆⋆⋆

Dördü Riki'nin odasındaydı. Pastayı kesmiş, sohbet ediyorlardı.

Odada iki yatak, bir bilgisayar sistemi vardı. Hyunjin'den sonra Riki'ye kalmıştı.

Gardırop çok büyük değildi. Üstünde bir boy aynası vardı.

Duvarlar posterler ile doluydu. Her yerde Bigbang ve The Weekend vardı.

" İlk ben hediyemi vericem! Zaten verim gitmem gerek çünkü annem beni bekliyor. " Dedi Hikaru. Masaya konulan paketlerden mavili olanı alıp Riki'ye uzattı. " Bu sene başıma gelen en tatlı ikinci şeysin riki! "

" Nesne ikinci? "

" Birincisi Mire'de ondan..." Dedi Sunoo. Hikaru gözlerini fal taşı gibi açıp ona dikti.

" Teşekkür ederim. " Riki, Hikaru'ya sarılıp yerine geçti. " Paketi hemen aç! "

" Tamam tamam..."

Riki, mavi paketi dikkatlice yırttı. Karton kutuyu yavaşça açtı. Bluetooth'lu kulak üstü bir kulaklık vardı. "Woah! Çok teşekkür ederim!"

Kulaklığı kenara koyup Mire'nin uzattığı hediyeyi aldı. Gazete kağıdına benzer bir hediye paketiyle kaplanmıştı. Onuda dikkatlice yırtıp açtı. Siyah ve boyunluklu bir kazak vardı.

" Bunun rengi çok cool! "

⋆⋆⋆

Mire ve Hikaru hediyelerini verdikten sonra He-Ran içeri girdi. Riki 'nin doğum gününü kutlayıp aldığı Narnia Günlükleri serisini verdi. Ardından yorgun olduğunu söyleyip uyumaya gitti.

Çok geçmeden Mire ve Hikaru'da ayrıldı. Geride Sunoo ve Riki kaldı.

Sunoo çekingendi. Hediyesini daha vermemiş, Riki'nin tepkisini tahmin etmeye çalışıyordu. " Riki... Bende hediyemi vereyim. "

Kantinde olan konuşmadan sonra az da olsa araları düzelmişti. Ancak hala kırgınlıklar vardı ve Sunoo bunu düzeltmek istiyordu.

Masadan Sarı kurdele ile sarılmış, siyah paketi alıp Riki'nin karşısına oturdu. " Hediyeyi açmadan önce üstündeki mektubu oku Riki. "

Karşısındaki oğlan başıyla onaylayınca paketi uzattı ellerine.
Mektubun parmakları arasında hareket edişini izledi.
Mühürü açtı, sesli
okumaya başladı.

" Sevgilim Riki,
Nasılsın? İyi misin? Yanımda olmana rağmen çok özledim seni! Zaman hızlı geçiyor ve yaralı bir kuşken uçmaya başladığını görmek kalbimde bir kibrit yaktı. Tanışmamız üzerinden geçen dört ayın ardından onca şey yaşandı. Yaralarına ne kadar merhem oldum bilemiyorum ama sen benim için çok şey yaptın Riki. Belki tanrının bana bir lütfuydu bu; mental olarak yıkıldığım dönemde gökten geldin sanki yanıma.
Sana yemin ederim ki kollarımdan ayırmayacağım seni.
Kalbim seni her gördüğünde delicesine çarparken sana sarılmak öldürüyor beni. Ancak sürekli diriliyorum sanki...

Sevgilim Riki
Seni asla bırakmayacağım
Sende beni bırakma,
Olur mu? "

Genç oğlan gözlerini sildi önce, ellerini yüzüyle kapattı.
Nefesini toparlamaya çalıştı ardından,
yüzünü açıp önünde oturan gece güneşine baktı.
Yaklaşıp sıkıca sarıldı sıcacık beline,
kokusunu içine çekti.
Geriye çıkıp ellerini yumuşak yanaklarında gezdirdi.
Yaklaşıp dudaklarına tatlı bir öpücük kondurdu...

⋆⋆⋆

Finale son bir bölüm...
Nasıl hissediyorsunuz?
Bu kitabın bitecek olduğuna inanmakta zorlanıyorum.

Safe Place ┈ Sunki Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin