Bölüm 1: OTOBÜS

5 3 5
                                    

1. BÖLÜM

OTOBÜS

Bölümü okurken dinlenilebilecekler:

Evgeny Grinko- Jane Maryam

Sezen Aksu- Herkes Yaralı


İnce bir melodi sesiyle uyandım, bu benim alarmımdı. Telefonumu elime aldığımda saat sabahın dokuzuydu. Telefonu açıp baktığımda; kargomun teslim noktasına bırakıldığını ve teslim noktasından alabileceğimi söyleyen bir bildirim olduğunu gördüm.

Kahvaltı yapıp teslim noktasından kargoyu almak için evden çıkmaya karar vermiştim.

Kahvaltı için ufak tefek şeyler hazırlayıp yedikten sonra neredeyse iki saat önce evden çıkıp işe gitmiş olan anneme, evden çıktığımı ve belki daha sonra Elis ile buluşabileceğimi mesaj atarak haber verdim.

Dişlerimi fırçalayıp rahat bir şeyler giydikten sonra çantamı alıp evden çıktım.

Kargoyu almaya teslim noktasına geldiğimde çok uzun olmasa da bir sıra vardı.

Sıraya geçecektim ki benim geçeceğim yere saçları kahverengi ve hafif dalgalı, üstünde sıradan bir siyah tişörtü olan ve oldukça aceleci gözüken bir çocuk geçti.

Omzuna dokunup "Pardon, benim sıram" dedim. Önüme geçmesi pek önemli değildi ama yine de saygı duyması gerekiyordu sonuçta.

"Acelem var da, geçsem olur mu?" gerçekten acelesi var gibi gözüktüğü için sesimi çıkarmayacaktım.

"Peki." diyerek geçiştirdim. Bir sıra arkada olup olmamam şuan için pek önemli bir şey değildi. Sahi bir sıra öne geçmek isteyecek kadar neye acelesi vardı? Neyse, gereksiz bilgiydi. Öğrenince ne yapacaksam sanki...

Birkaç dakika sırayı bekledikten sonra nihayet sıra bendeydi, hemen kargomu alıp alandan çıktım. Sebepsizce o aceleci çocuğu gözlerim aramıştı fakat hemen çıkıvermişti bile.

Eve gidip kargomu bıraktıktan sonra planımda Elis ile buluşmak vardı. Eğer Elis ile buluşursam dün akşam bildiğimi belli ettiğim ilişkisini konuşmak istiyordum çünkü konu hakkında bildiğim tek şey sevgilisinin ismiydi.

Hava serindi ve eve olan uzaklık yürünebilirdi, ben de yürüyerek gitmeye karar verdim.

Bu sefer aklıma gelen düşünce; eskiden kargoyu teslim alınca ne kadar sevindiğimi ve hevesle açtığımdı. Şimdi ise çok normal geliyordu, paketi açıyor, aldığım şeyi kontrol edip yerine koyup bırakıyordum, önceden olsa tüm gün elimden düşürmezdim.

Fakat hevesim aynıydı, sanırım sadece bu durumu dışarıya vurmuyordum.

Bunları düşünürken eve varmıştım bile. Evin girişindeki koltuğa kargoyu bırakacaktım ki bir anlığına açmaya karar verdim, ben kargoyu yırtarak açanlardan olmadığımdan odamdan makas aldıktan sonra paketi açmak için kargoyu elime aldığımda üstündeki etiketi okudum ve etiketin üstünde Tuğsem AY yazması gerekirken, Tunç EKİM yazıyordu. Şimdi uğraşılacak şey miydi bu? Kargom başka birininkiyle karışmıştı!

Aklıma etiketin üstündeki numarayı aramak geldi ve öyle de yaptım. Gerçi illa kargolar karşılıklı karışacak diye de bir şey yoktu ama aradım.

Birkaç kez çaldıktan sonra cevaplandı, bir ses "Alo" dedi, onu arayanın kim olduğunu merak eden bir sesle.

"Alo, merhaba"

"Merhaba kimsiniz?"

"Ben yanlışlıkla sizin kargonuzu almışım, yani kendi kargom değil sizin kargonuz benim elimde."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 30 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

TAMİR EDİLEN RENKLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin