𝟔

299 25 3
                                    

𝐋𝐚𝐧𝐝𝐨

Ya özgüvenli bir adam gibi görünüyordum ya da onu yatağa atmak için elinden geleni yapan çapkın bir erkek. Dudağının kenarını silmek için uzandığımda tamamiyle refleksle hareket etmiştim. Yıllar sonra bile hala ona bu kadar düşkün olmamın sebebi bende yaşattığı hisler miydi? Yine benden korkup kaçar mıydı?

————
𝐅𝐥𝐚𝐬𝐡𝐛𝐚𝐜𝐤

Mart 2014

Perşembe günü okul çıkışında onu farkedemeyeceği uzaklıkta takip ediyordum. Yanında birkaç kız arkadaşıyla birlikte kasabanın en işlek kafesine girdiler. Beni farketmediklerini varsayarak onlar girdikten 10 dakika sonra bende içeri girdim. En köşedeki deri koltuklarda oturmuş muhabbet ediyorlardı. Aramıza 3 masa mesafe koyarak tam onu görebileceğim açıda oturdum. Muhteşem görünüyordu özellikle gülümsediğinde...

Siparişimi verdikten sonra onu izledim, buranın en meşhur marmelatlı çöreğini yiyordu. Onu daha önce buradan aynı çöreği alırken birkaç kez görmüştüm, demekki favorisi buydu.

İçecekleri bittiğinde masadan kalkarlarken beni görmemesi için başımı sanki başka bir şeyle ilgileniyormuş gibi eğdim ve telefonuma baktım. Yanımdan öylece çekip gittiler. Hesabı masanın üstüne bırakıp hemen dışarı çıktım. Birkaç dakika sonra evine giden sokağın başında diğer arkadaşlarından ayrıldı ve yürümeye devam etti. Onunla tanışmak için her seferinde fırsat kolluyordum ama sokakta aniden karşısına çıksam muhtemelen biraz korkunç olabilirdi, bende başka bir plan düşündüm.

Cumartesi sabahları bisikletini alıp nehirin kenarında ve ormanda yaklaşık 1 saat tur atıyordu. Her zaman aynı saatte çıkardı. 9:15. Bir süre onu arkadan takip ettikten sonra onun önüne geçip nasıl bisikletine çarpabileceğimin planını yapmaya başladım. Eğer ara sokaklardan hızlı bir şekilde gidersem onun önüne geçip karşıdan gelirken dalgınlıkla ona çarpabilirdim diye düşündüm. Umarım ona zarar vermezdim.

Bisikletin pedallarını hızlıca çevirdim. Birkaç dakika sonra karşıdan geldiğini gördüğümde başımı başka yere çevirdim ve o an önüme bakmıyormuş gibi davrandığım an; "Hey!" diye bir ses duydum ve çarpıştık. Yere düştüğümüzde anın etkisiyle biraz başım döndü ama iyiydim.

"Çok özür dilerim, dalmışım." diyerek düştüğüm yerden kalkıp ona elimi uzattım ve kalkmasına yardım ettim. "Sorun yok, bende son anda farkettim.", dizine baktığımda biraz kanadığını görünce hemen sırt çantamdaki yara bandını çıkardım ve kanayan yere yapıştırdım, "Teşekkürler." diye acı içinde mırıldandı. Yarasına bandı yapıştırdım sıra biraz acımış olmalı ki ofladı. Canını acıtmak istememiştim ama aklıma onunla tanışabilmek için başka bir fikir gelmemişti.

Bir süre yarasına baktı sonra gülümseyerek bana baktı, bana gülümsedi. "Sanki seni daha önce görmüş gibiyim." dediğinde, "Galiba aynı okula gidiyoruz, sende bana yabancı gelmiyorsun." diye cevapladım. Bu koca bir yalandı. Elini uzattı; "Ben Alessia ya sen?", elini sıktım "Bende Lando, memnun oldum.", birbirimize gülümsedik. Onunla tanıştığım için kalbim yerinden fırlayacak gibiydi. Bisikletleri yanımıza aldık ve nehir kenarında yürümeye başladık. Hangi sınıfta olduğundan, okula bu sene yeni geldiğinden gibi basit konulardan ve zaten daha önceden onunla ilgili bildiğim birçok şeyden bahsetti. Yinede onu dikkatle dinliyordum.

Daha sonra saatine bakıp "Eve gitmem gerek, okulda görüşürüz Lando." diyerek yanımdan ayrıldı. Giderken el sallamayı da unutmadı. Ona aşık olduğumu o eve doğru dönerken bir kez daha anlamıştım.

——-
𝐆𝐮̈𝐧𝐮̈𝐦𝐮̈𝐳

Beni tanımaması hala ilginçti. Belki çocukluğunun silik anılarından biriydim. Belki de hiçbir zaman beni umursamadığı için adımı ve nasıl göründüğümü çoktan unutmuştu. Sorun yoktu, ona yeni beni göstermekten asla çekinmeyecektim.

𝐎𝐛𝐬𝐞𝐬𝐬𝐢𝐨𝐧Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin