𝟏𝟗

235 23 4
                                    

Ertesi sabah huzur içinde Lando'nun kolları arasında uyurken alarm sesine uyandım. Lando ise gecenin yorgunluğuyla hala uyumaya devam etmek istiyormuş gibi yüzünü yastığa gömdü. Kendimi zorla kaldırıp banyoya doğru giderken yerdeki kıyafetlere bakmaktan kendimi alıkoyamıyordum.

Kısa bir duştan sonra havluyla odaya döndüğümde Lando'nun yataktan kalkmış hala ayılmaya çalıştığını gördüm. Bana bakıp yaramaz bir gülümsemeyi yüzüne yerleştirdi. "Günaydın ve hayır. Antremana geç kalacağız." diye cevap verdim. Ayağa kalkıp yanıma geldi ve yanağıma minik bir öpücük kondurdu. Ben duştayken etraftaki kıyafetleri toparlamış ve üstünü giymişti. Hala dün gecenin etkileri gözümün önünden geçiyordu. Bugün antremanlara odaklanmakta zorlanacağımı anlamıştım. Lando, duş alıp hazırlanabilmek için kendi odasına geçtiğinde bende kurulanıp kendimi toparlamaya ve ayılmaya çalıştım.

Saat 9 civarında Budapeşte pistine varmıştık. Sophie onunla görüşmem gereken bir konu olduğunu belirterek beni yanına çağırdığında biraz paniklediğimi inkar edemem. Padoktaki odasına vardığımda bir tek o ve ben vardık. Masasının karşısındaki yere oturduğumda tuttuğum nefesi bıraktım. Belki rutin işlerimizden bahsedecekti ve bu heyecanım boşaydı. Ama işler tahmin ettiğim gibi gitmedi. "Alessia, dün bir fotoğraf internete bomba gibi düştü." diyerek telefonunu bana doğru uzattı. Fotoğraftakiler ben ve Lando'yduk ve tam hotelin önünde sarılırken çekilmişti. Gözlerim kocaman açılmıştı. Hiç bu açıdan düşünmemiştim, halbuki onu herkes tanıyordu ve görülmememiz imkansızdı.

Sophie bana doğru baktı; "Lando ile aranızdaki ilişki ne boyuttadır bilmiyorum ama PR ekibi olarak kendi ayağımıza sıkmış durumdayız. Neyseki yüzün burada görünmediği için hayranlar henüz kim olduğunu anlamamışlar." sanki bu duruma şükrediyor gibiydi.

"Bu nasıl bir problem olabilir Bayan Sophie? İlişki yaşıyoruz diye tam olarak bir şey söyleyemem ama günün sonunda bende bir McLaren çalışanıyım." Bu cümlemden sonra parmaklarıyla kaşının ortasını ovdu. Haklıydım sonuçta başka bir takımdan birisi olsaydım tepki göstermesine hak verebilirdim ama ben takımın içinden biriydim. Bu da benim bir sorun eşgal etmediğimi gösteriyordu.

"Lando için başka planlarımız vardı ve bu şu an mahvolmak üzere. En büyük sponsor firmamızın kızıyla Lando'nun sevgili olmaları gereken bir dönemde ortaya sen çıktın. Lando'nun neden telefonlarıma yanıt vermediği belli oldu." Cümleyi ilk duyduğumda anlamayamamıştım. "Neden sponsor firmanızla böyle bir durum içerisine girdiğinizi anlayamadım Bayan Sophie?"

"Maalesef ki karmaşık durumlar var Alessia. Sponsorumuz bu sezonun başında bizimle anlaşma imzalarken kızının Lando'nun büyük bir hayranı olduğunu ve onların arasında bir ilişki olmasını garanti verirsek bize yüklü miktarda yatırım yapacaklarına dair sözleşme imzaladılar. Lando bunu biliyordu ve kabul etmişti ama ne olduysa bilmiyorum işe sen geldikten sonra bu sözleşmeyi iptal etmemiz için bir şeyler yapmamız gerektiğine dair bir sürü şey söyledi. Demekki bu yüzdenmiş." diye son cümlesini mırıldanarak söyledi. Kim gerçekten aralarında sevgi olmadığını bilerek bir ilişki yaşamak isterdi ki? Lando'nun en başta mecburiyetten kabul ettiğini düşünüyordum ama şu sponsor olan firmanın sahibi peki? Lando'nun gerçekten kızını sevmediğini bilerek nasıl bu ilişkiye izin veriyordu? Midem almıyordu. Başıma keskin ağrılar girmeye başlamıştı, Lando bu durumu en başından beri biliyordu ve bana hiç bahsetmemişti. Hoş, bahsetse ne değişirdi bilmiyordum. Aramızdaki her şey o kadar spontane gelişti ki medyaya yakalanma ihtimalimizi hiç hesaba katmamıştım, belli ki o da katmamış. Ya da bu durumu umursamamıştı.

"Peki benden ne istiyorsunuz Bayan Sophie?"

"Maalesef ki işten ayrılmanı rica ediyorum. Bu zor durum içerisinde Zak ve Andrea ile görüştüm. İkiside sponsoru kaybetmek istemiyorlar, çok üzgünüm." dediğinde başımdan aşağı kaynar sula dökülmüştü. İşten ayrılmam demek, hem babama yardım edemeyeceğim anlamına hem de Lando'dan uzaklaşmam anlamına geliyordu. Onların istedikleri zaten ikinci olandı. Sonra bana kendileri çıkardıkları için belirli bir miktarda tazminat ödemesi yapacaklarından bahsetti. "Peki ya Lando?" diye sormadan edemedim.

𝐎𝐛𝐬𝐞𝐬𝐬𝐢𝐨𝐧Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin