𝟕

296 25 5
                                    

𝐀𝐥𝐞𝐬𝐬𝐢𝐚

Birkaç hafta sonra araç çekimlerinden ve Lando ile Oscar'ın yeni yarış tulumuyla olan fotoğraflarını paylaştığımızda olumlu tepkiler aldık. İnsanlar Şubat ayının sonundaki lansman için çok heyecanlılardı ve sabırsızlıkla bekliyorlardı. Yorumların güzel olması beni motive etmişti ve işime daha sıkı sıkıya bağlanmıştım. Çalışanlar iyi gibiydiler sanırım herkese alışmıştım. Lando ve Oscar ara sıra ofise uğruyor selam verip gidiyorlardı, bazen Sophie ve Zak ile gündemimiz hakkında sohbet ediyorduk ve günlerim bu şekilde geçiyordu.

Isabella'ya ayın sonundaki Bahreyn yarışına gelebilmesi için özellikle Vip bilet ayarlamıştım. Neredeyse her gün bana Lando veya Oscar'ı soruyordu. Tam bir Fangirl'dü. Lando ile kahve içmeye çıkmam ve onun beni birkaç kere eve bırakmasından dolayı aramızda bir şeyler olduğuna dair şüpheleri olsa da Lando'ya karşı hiçbir şey hissetmiyordum. Evet tatlı, sempatik ve komikti. Çevresindeki herkese iyi davranıyor elinden gelen ne varsa yardım ediyordu bunu fark etmiştim. Aynı ortamda denk geldiğimizde sürekli göz göze geliyorduk, Isa'nın buna yorumu "Gözlerini senden alamıyor." olmuştu. Ünlü birisinin benim gibi sıradan bir insanla ne işi olabilirdi diye düşündüğüm için bu düşüncelerine aldırış etmiyordum.

O sabah kahvemi almış ofise doğru giderken odalardan birinde Lando'nun sesini duydum. Sanırım telefonla konuşuyordu. Normalde insanların asla konuşmalarını dinlemezdim ama nedense onun konuşmasına kulak misafiri olasım geldi ve odanın yakınına biraz yaklaşıp onu duymaya çalıştım. "Hayır o Max. İsmi aynı, aynı yerde yaşamışız.", kimden bahsediyordu?

Göz ucuyla telefonla konuştuğu yere baktığımda boş ofis odasının içinde tedirginlikle volta attığını gördüm. Telefonda konuşmaya devam etti:

"Elbette ona tam olarak soramadım. Ama sanırım beni hatırlamıyor."

Onu izlediğimi ve konuşmasını duyduğumu fark etmemesi için oradan uzaklaşmayı tercih ettim. Neden konuşmasını dinlediğimi de bilmiyordum. Ama sebepsizce telefonda kimin hakkında konuştuğunu çok merak ettim.

—-

İlerleyen günlerde yorucu iş temposuna ve erken uyanmaya alışmıştım. Hala erken uyanmak benim için bir dertti ama işimden zevk alıyordum. Ekip arkadaşlarım iyilerdi. Evime tam alışmaya başlamışken araç tanıtımından birkaç hafta sonra kendimi Bahreyn için valiz hazırlarken buldum. Daha önce hiç orada bulunmadığım için ne tarz kıyafetler almalıydım bilemiyordum ama muhtemelen sıcak olacaktı. Bavulumu hazırlarken bir yandan Isabella ile görüntülü konuşuyordum. Onunla orada buluşacaktık. Sezonun ilk yarışında kendisi için bilet ayarlamayı başarmıştım. Onu göreceğim için sabırsızlanıyordum ama o beni göreceği için değil diğer pilotları göreceği için daha heyecanlıydı. Fırsat olursa ona pit kısmını gezdirip Lando ve Oscar'la tanıştıracağıma dair bir söz verdim. Onun heyecanını anlıyordum; yıllardır ilgiyle takip ettiği bir spor ve ilk defa hayranlıkla izlediği insanları daha yakından görme şansı bulacak. Diğer yandan kendime bakıyordum yarış öncesi birkaç kısa video ve fotoğraf çekimi yapmıştık pistlerde beni ne bekliyordu diye düşünmeden edemiyordum.

Ertesi sabah erken saatte havaalanına geldiğimde yaklaşık elli kişilik bir ekiple birlikte Bahreyn'e uçmak üzere bir araya geldik. Uçağın saat 10'da kalkacağı söylenmişti ama nedeni açıklanmadan birkaç dakika rötar yaptı. Tam ağzımı açıp mızmızlanacakken koridordaki perde aralandı ve içeri Lando girdi. Herkesten geç kaldığı için özür dileyerek ilerlemeye başladı ve beni görünce gülümseyip karşımdaki koltuğa oturdu. Bu yolculuk bana rahat geçmeyecekti.

"Senin bizimle geleceğini sanmıyordum. Oscar yok mesela." dedim. Gerçekten de öyleydi. Onların özel jetle ekipten ayrı gittiğini düşünüyordum.

𝐎𝐛𝐬𝐞𝐬𝐬𝐢𝐨𝐧Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin