5.Bölüm: Öfke

23 6 5
                                    

Zeren Altun dilinden

"Abla anlamıyormusun, burada daha fazla kalamayız." dedim.
Çünkü eğer burada kalmaya devam edersek her şey daha kötü olabilirdi. Ablam ölüm olayları için Barın ve ekibini çağırmıştı ama ben bunun doğru bir fikir olduğunu düşünmüyordum. Çünkü ablam daha önceden onlarla çalışıp daha sonrasından ise teşkilatından ayrılmıştı, ve onunla bu kadar yakın olması ablamın yapacağı en küçük hata da onlara kullanmaları için bir koz verirdi.

"Zeren bu ölüm olaylarının nedenini bulmamız gerekiyor." dedi ablam.

O sırada Maral içeriye girdi.
"Efendim, Cansu Aktaş ölmüş bulunmaktadır." dedi.

Ablam çıldırmış bir şekilde etrafa bağırmaya başlamıştı.
"Yeter artık bu ölümlerin sebebini öğrenmem gerekiyor bu böyle kalmamalı yurtta bir katil olabilir. Bu çocuklar uyuşturucuyu nerden bulsun bu çocuklar intihar etmezler." dedi.
Bana dönerek cümlesine devam etti:
"Zeren biliyorum istemiyorsun ama eğer Barın ve ekibini çağırmazsak işler kötü olur o ölümlerin nedenini asla bulamam." dedi
Daha sonra Maral ablaya dönerek:
"Hazal Sereli." dedi.
Biraz düşündükten sonra devam etti:
"Anlat bakalım Maral kim bu kız. Geçen gün biraz bahsetmiştin ama özgeçmişini de anlat."

"Efendim bu kızı annesi 5 yaşındayken yurda bırakmış, kapının önünde baygın bir halde bulunmuştu. Yurttaki yataklardan birine götürüldü. O gece hiç susmadan uyku halinde sürekli sayıkladı ve ağladı. Sabah olduğunda burayı zaten daha önceden biliyormuş gibi davrandı. İlk başlarda çok soğuk bir kızdı. Bazen erkek grubundan Emirhan ile konuşuyordu. Onun dışında söz dinleyen bir kızdı bize hiç zorluk çıkarmadı ama şu ölüm olayları olunca her şeyi fazla merak etmeye başladı. Fark ettim ki aslında bu kız çok zeki, ondan hiç bir şey kaçmaz."

Bir kaç saniye duraksadı sanki bir şeyler saklıyor ama söylemiyor gibiydi.
Çok çekingen bir şekilde konuşmaya başladı.
"Efendim belki bunları sizin bulmanız uygun ama ben bir şey fark ettim." dedi ve yine duraksadı.

"Konuşana artık." dedim.

Bir süre baktı sonra devam etti:
"Sanırım bu kızın annesi sizin eskiden çalıştığınız teşkilatta çalışıyordu. Belki ismi tanıdık gelmiştir. Ezel Sereli."

Ablam gözlerini açmış bir şekilde Maral'a  bakıyordu. Ağzından tek bir kelime döküldü.
"Ne!"
Herkes şoka girmişti. Bu Hazal Sereli de bir şey olduğunu biliyordum. Bir kız bu kadar zeki olamaz. Peki annesi onu neden buraya bırakmıştı?
Biraz sonra Maral sözüne devam etti.
"Efendim bu kadını Barın ile birlikte  teşkilattan araştırdık ve eski görevi sekreterlikmiş."

"Kimin sekreteriymiş?" dedi ablam.

"Asu Yener." dedi Maral.

Oda da ki herkes nefesini tutmuştu. Hiç kimse duyduğuna inanamıyordu.
Ben ise nefes almayı unutmuş bir şekilde duyduklarımı sindirmeye çalışıyordum. Bunlar şaka olmalıydı o çocuğun annesi bu kadar büyük bir rütbe de olamazdı.
"Peki bu kadın çocuğunu neden buraya bırakmıştı daha önce bu yurdun ablamın olduğunu biliyormuydu veya çocuğuna bakmak mi istemedi." dedim.
Her şeyi çok hızlı bir şekilde söylediğimin farkındaydım ama bunların hepsini öğrenmem gerekiyordu.

"Zeren hanım, bunları bilmiyorum ama öğreneceğim. Zehra hanımdan sonra ki 3 yıl boyunca orda çalıştıktan sonra bazı nedenlerden dolayı ordan kovulmuş. Nedenini Sırma veya Barın biliyor olabilir ama bize bu konu hakkında bir şey söylemiyorlar." dedi Maral.

"Bunların hepsini öğrenin ve bana getirin Maral bu kadının aslını öğrenmemiz gerekiyor." dedi ablam sinirli bir şekilde.

Maral başını sallayarak:
"Emredersiniz efendim." dedikten sonra odadan çıktı.

Günlerden cinayet Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin