Uzayla birlikte bir dolmuşa atladık. Uzay çok pişman ve çok yorgun gözüküyordu. Beni kırdığını anlamıştı sanırım şapşal!
Yolda ilerlerken Uzay birden yüzünü bana çevirdi. Sıcak bir tebessüm verdi bana o tatlı gamzelerinden. Artık inkar edemeyeceğim derecede beni etkilemeyi başarıyordu. Aslında en başından beri beni etkilediği kesin ve netti ama bu defa sanki gözlerime bir başka baktı gibi geldi bana.
''Derin?''
''Efendim?''
''Seni kırdığımı çok iyi biliyorum ve beni affedebilecek misin?''
Gerçekten ilk defa gözleri bana bu kadar samimi bakıyordu. Farklıydı. Sanki beni kırdığını farkına varıp, beni kaybetme korkusu yaşayan bir çift gözle karşı karşıyaydım. Belki de bunların hepsi benim deli saçmalıklarımdı.
Birden elini elime koydu. Gözlerim gözlerine deydi. Sanki gözlerimi delip geçercesine baktı. Gözlerime bakmaya devam etti.
''Seni kırmak hayatımdaki en son isteyeceğim şey. Bunu bil tamam mı güzelim?''
Gözlerindeki o samimiyete inanmam çok kolay oldu.
''Beni kırmaktan başka ne yapıyorsun ki zaten sen!'' Sinirli gözükmeye çalıştım. Umarım başarılı bir çalışma olmuştur.
''Tamam Derin, senden özür diledim neden uzatıyorsun?''
''Öyle mi? Yani şimdi sen özür diledin ve her şey affoldu her şey bitti. Kusura bakma ama kalbimi kırıyorsun ve kolay tamir olmuyor!!'' tavırlı olmaya çalıştım. Daha dünden hevesli olmak istemiyordum.
''Pekala. Ne yapmamı istiyorsun? Ayaklarına falan mı kapanayım?''
Uzay boşluğuna kötü ve 'evet' dercesine bir bakış attım. O da bana 'hayır' dercesine bir bakış attı.
'' Hayır ya! Benden böyle birşey istemeyeceksin değil mi?''
Tam evet diyecektim ki telefonum titredi. Cem mesaj atmış.
''Derin çok özür dilerim. Lütfen beni affet! Bak aptallık ettim ama Uzay denen o çocuğa sinirlendim sadece. Kendimi kontrol edemedim. Üzgünüm! Bak yarın Datça'ya geleyim ve kendimi sana affettireyim ne dersin?"
Bu iki genç erkek, bana kendilerini affettirmeye çalışıyorlardı. Pekala güzel bir duygu. Sonuçta daha önce kız arkadaşlarımla çok yakın olduğum ilişkilerim vardı ama erkeklerle aynı şeyi söyleyemem. Erkekler daima kızlara arkadaş olarak yaklaşmadıkları için insanın güveni ve duyguları sarsılıyor. Erkeklerle arkadaşlık kurmam. Çünkü onlarla bir kardeş gibi olmak çok zordur. Başaran oldukça azdır. Ben ne yazık ki, başaramayanlar arasındaydım.^^^^^------^^^^^
Bu kısa konuşmadan sonra, Uzay ile konuşmadık. Yolculuk huzurlu ve sessiz geçti. Gerçekten kavga gürültü ortamından çoktan sıkıldığımı fark ettim bugün. Uzay ile dolmuştan indik ve yürümeye başladık. Uzay'ın o hali hâlâ gözümün önünden gitmiyordu. Lanet olası taş varlık beni etkilemeyi her seferinden oldukça yerine getiriyordu.
Evin önüne geldiğimizde hâlâ sessizdi. Kapıyı açmak için anahtarı çıkarttığımda bana döndü ve sessizliğini bozdu.''Ben gelmiyorum." Düşünceli gözüküyordu.
"Nereye gideceksin? "
"Boşver "
"Uzay yine aynı şeyi yapıyorsun. Tamam istemiyorsan gelmem ama lütfen haber ver!" Uzay bu ani tepkim ve gerginliğim yüzünden aniden afalladı. Suratıma sadece bakmakla yetindi.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
UZAY'IN DERİN'LİĞİ
ChickLitBir yaz tatili.. Bir yaz aşkı... Uzay ve Derin'in maceralı aşklarına sizde tanık olun!