Dersleri çok iyi olan bir öğrenci değildim. Ama Umut'ta bende bu evden tek kurtuluşumuzun okumak olduğunu biliyorduk. Boşanma avukatı olmaya nasıl karar verdim, bilmiyorum. Beni avukatlığa yönlendiren hiç kimse olmamıştı. Aksine beni bu meslekten uzaklaştırmaya çalışan bir çok kişi olmuştu. Elbette ailemden bahsediyorum ve bazı eski arkadaşlarımdan, hatta bu mesleği okumaktan vazgeçtiğim zaman bile olmuştu, ama Umut'um buna izin vermemiş saatlerce yaptığımız ki bol ağlamalı olan bir konuşma sonucu bu mesleği daha çok istememe neden olmuştu.
Hafta sonunun insana ne kadar harika hissettirdiğini anlatmaya gerek var mı?
Genelde dışarıda gezip eğlenmeyi seven biri olarak bu sefer günü çok saçma bir şekilde evde geçirmek istiyordum. Elbette ki bir kaç arkadaşımla birlikte tek başıma kalmaktan hoşlanmıyorum. Yalnız kaldığımda çok fazla düşünüyorum. Kafamda çok fazla senorya kuruyorum.
Bunlar o kadar saçma seneryolar ki ortaokuldayken bir arkadaşım benim yüzümden ayağının üstüne düşmüştü. Hiç bir şeyi yoktu. Ayağa kalkıp yürümeye devam etmişti ama benim için öyle basit değildi. Bütün gece vicdan azabı çekmiştim. Çocuğun futbolcu olmak isteyeceğini ama benim yüzümden ayağının kesileceğini ve benden nefret edeceğini, onun hayallerini elinden alacağımı düşünmüştüm. Ortaokuldan mezun olana kadar buna inanmış ve vicdan azabını çekmiştim. Bu yüzden onu okulda her konuda savunmuş ve ona her zaman iyi davranmıştım.
Evet, buna gerçekten inanmıştım. Mallesef şuan ki yalnız kaldığımda kurduğum senoryolarda çok farklı Yalnız kalmak bana hiçbir zaman iyi gelmemişti.
Telefonumu açıp Esmeray'ın numarasını aramaya başladım. En yakın arkadaşımdı Esmeray üniversiteden tanıştığım arkadaşımdı. Sıra arkadaşımdı, sırdaşım benim en yakın arkadaşımdır. Esmeray benim bu hayatta en çok güvendiğim insanlardan biriydi. Bana asla yalan söylemedi. Beni her zaman destekledi. Benim için değeri paha biçilemez. Esmeray benim için bir ablaydı. Düştüğümde ayağı kaldıran, omzunda ağladığım bir ablaydı.
Telefon açıldı ve Esmeray'ın sesini duydum. ' Güneş saat sabahın 7'si" gözlerimi devirdim. "Hayla uyuyor musun? Uykucu hadi kalk kahvaltı yapalım birlikte" Esmeray'ın oflama sesini duydum. "Tamam ama sende yiyelim."
"Neden ki ya çok güzel bir restoran açılmış hem" hevesle anlatmaya başlamıştım ki, sözümü Esmeray'ın isyanı kesti. "Kızım biz zengin değiliz, kendine gel"Açıkçası haklıydı. Dışarıda,insanlarla vakit geçirmeyi sevdiğim için evde pek vakit geçirmiyordum. Dışarıda sürekli yeni yerler görmeyi seviyordum, ama Esmeray haklıydı. "Tamam, kaçta bize gelirsin?" Biraz evde vakit geçirmiş olurdum. Belki Esmeray'a mutfak temizliğini yapmasını da sağlardım. Aslında temizlik yapmaya düzenli gelen bir abla vardı, ama Esmeray'ın söylenmeleri hoşuma gidiyordu.
"Ben 8'de kapıda olurum." Gözlerimi devirdim. "11'de burda olucaksın değil mi?" Esmeray'ın kıkırdaması kulağıma ulaştı. "Beni bu kadar iyi tanıman korkutucu" bende gülüp,telefonu kapatım.
Evde çok fazla vakit geçirmediğim için dolabım bomboştu. Eve fare girse aç çıkardı. Markete gidip alışveriş yapmalıyım. Ayıcıklı pijamamla evden çıktım. Market mahalledeydi nasıl olsa ne olucaktı? Kapıyı açtığım an Barkan'ı gördüm. Eve girmek için arkamı dönüyordum ki bana seslendi.
"Güneş nasılsın?" Güneş şuan berbat tatlım Güneş dipsiz kuyularda ışıksız kaldı. Neden en berbat görünümdeyken, yakışıklılar beni buluyordu. Bu nasıl bir kader Allah'ım?
Elbette bu isyankar ruh halimi içimde yaşadım. Hemen bu adama gülümsedim. Adı neydi? Balık hafızalı olmanın kötü yanları, "iyiyim siz?" Barkan'ın gülümsemesi büyüdü yanağında ki gamzesi ortaya çıktı. "Teşekkür ederim bende iyiyim size Güneş diye hitap etmem de bir sorun yoktur, umarım?" Keşke hitap etmeden önce sorsaydın. "Elbette bir sorun yok" Sorun olsa da bir şey değişmeyecektir. "Güneş Hanım geçen günkü güzel yemeğimizi tekrar etmek isterim?"
Randevu mu? Teklif ediyordu?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşkın Mahkemesi
Teen FictionGüneş Arslan mutlu ve başarılı bir kadındı onunla tanışana kadar