"Welcome to the outer banks"
"Galiba burası"
Tabeladan gözümü ayırıp, haritaya baktım. Burası olmalıydı. Arabayı süren abime döndüm, ondan onay bekliyodum.
"Evet rachel burası"
Arabadan indik, önce yeni evimize, daha sonra birbirimize baktık. Yaşadığımız onca şeyden sonra buraya gizlice kaçıp, artık normal bir genç olarak yaşamak istiyoruz.
Size hayatımı özet geçmek isterim.
Annemle babam hazine avcılarıydı ve son görevleri için istanbula gitmişlerdi.
Normalde biz gelmiyicektik ama annemlerin ısrarı üzerine onlarla gitmek zorunda kaldık. Bu işlere hiç bulaşmak istemiyodum ama annemler bizi zorla eğitip, görevlere bizide götürüyorlardı. Son görevde... onlar hayatını kaybettiler. Gözlerimizin önünde bizi kovalayan adını bilmediğim bir piçin adamları onları vurdular. Bizde yaralanmıştık ama ordan kaçtığımızda bir hastane bulmuştuk. Eve gittiğimizde bizi annemlerin ofisinde bir mektup ve içi para dolu bir valiz bekliyordu. Sanki bunların olucağını biliyormuş gibiydiler. Mektupta bunlar yazıyordu.
"Sevgili çocuklarımız rachel ve rudy
Son görevimiz istanbulda normalde sizi götürmek istemiyorduk bu çok tehlikeli ama bu sizi son görüşümüz ve sizinle son maceramız olabilir. Sizi çok seviyoruz ne kadar söyleyemesekte...
Yandaki çantada fazla bir para yok çünkü en sonki olaylardan sonra biraz zor durumdayız. O çantadaki parayla outer banks'e gidin. Bir ev tutun ve "büyük john'a" gidin. Bizi anlatın ve para çantasının içindeki mektubu ona verin. En önemlisi dikkatli olun ve kendi iyiliğiniz için mektubu okumayın. Sizi tanıyoruz çocuklar eğer o mektubu açarsanız içinde yazanları siz yapmak istiyiceksiniz kesinlikle böyle birşey yapmıyorsunuz. Herneyse rudy kardeşine çok iyi bakmanı istiyoruz. Sizi çok seviyoruz ödevlerinizi yapmayı unutmayın:)"
İşte bu kadar.
Eve girdiğimizde eşyalarımızı yerleştirmeye başladık. Yarın şu "büyük john" denen adama mektubu vericektik.
"rach yarın okula kayıt olmamız lazım"
Of ladım
"Offf okula gitmek istemiyorummm."
"Rach bunu konuşmuştuk yarın okula gidicez tamammı??"
Göz devirdim
"Ay tamam hadi zıbar ya"
...
Sabah uyandım ve telefonuma baktım.
Saat 11.00'di kalkıp işlerimi hallettim ve abim uyanmışmı diye onun odasına girdim.
"Öğhhh bune olm ahır gibi kokuyo lan burası"
Galiba kusucaktıö heöen penceri açtim ve hala dana gibş uyuyan abimi uyandırmaya çalıştım.
"Lan uyan allahın danası"
Sonunda uyanmıştı.
"Lan uyandık tamam yeter ne bağırdın ya"
"Kes ben kahvaltı hazırlıyıcam sende 5 dk içinde gelmezsen üstğne atlayıp yatağını kırarım. (Yapmadığım şey değil.)
Hemen kahvaltı hazırlamaya başladım. Sonunda rudy de gelmişti oda bana yardım etti ve oturup kahvaltı yaptık.
İşimiz bitince hazırlandık ve "büyük john"nu aramaya başladık. Sokakta dolaşırken kıvırcık saçlı bir çocuğu gördüm ve ona doğru yürüdüm.
"Hey ehm merhaba size birşey sorabilirmiyim?"
Kıvırcık saçlı çocuk bana döndü ve
"Merhaba tabi sorabilirsiniz"
