Taehyung
2 yıl geçmişti. O gün geri Amerika'ya dönmüştüm. Namjoon'dan öğrendiğim kadarıyla Jungkook'un sadece Busan'a geri gittiğini biliyordum. Jungkook gittikten sonra herkesle bağını koparmıştı. Kimse ona ulaşamıyordu. Numarasını ,adresini, her şeyini değiştirmişti. Ona olan özlemim beni her geçen gün kemirirken onu bir şekilde görmeyi her şeyden çok istiyordum.
Amerika'ya gittikten sonra Kore'ye hiç gitmemiştim. Onu görme cesaretini kendimde bulamamıştım. Zaten gösem ne diyecektim ki
Jungkook evet kardeş olduğumuzu bile bile seninle yatmaya devam ettim ama acaba beni affeder misin?
Jungkook
2 yıl olmuştu. Kayıp kardeşimle harika bi tanışma yaşayalı 2 yıl olmuştu. Olaydan sonra numaramı değiştirdim, diğerleriyle bir daha hiç görüşmedim. Babamdan da tamamen uzaklaştım ve memleketim Busan'da tek başıma bi hayat kurdum.
Üniversiteyi bitirdikten sonra söz yazarlığı yaptım fakat bi çok kişi beğenmedi ve tüm bestelerim elimde patladı. Kendimi bir türlü toparlayamadım. Şimdi de bir yandan söz yazarlığı yaparken diğer yandan da bi markette çalışıyorum. Anlaştığım bar ara sıra çağırıyo ama öyle yerler artık pek de benlik değil.
Taehyung'a olan sinirimle başa çıkmaya çalışırken ona olan sevgim, ondan nefret etmeme engel oluyordu. Belki bir kez daha görsem, elimi yanaklarına koysam, dolu dolu baksam yüzüne, sıkıca hasretle sarılsam, kollarıyla sarsa beni, bütün bunların rüya olduğunu söylese. Hayatımda gördüğüm en kötü kabus olduğunu ama artık bittiğini söylese.
Onu öyle çok özledim ki.
Bi çocuğun annesini özlemesi gibi özlemişim, bi askerin nişanlısını özlemesi gibi özlemişim, okula gidip gelene kadar evde yalnız durmuş beni bekleyen köpeğim gibi özlemişim
Ve yüzüğü hala saklıyordum.
Gecenin bir yarısı marketten çıkmış eve giderken arkamdan sarılan iki kolla sarsıldım. Ağlayan ve bana o tanıdık hissi veren bu kişiyi tanımıştım.
Taehyung...
"Jungkook" th
Arkamı dönmeye cesaret edemedim. O yüzü görmeye, bu kollara cevap vermeye, yüreğimi sızlatan bu adamı görmeye cesaretim yoktu.
Kardeşimi görmeye cesaretim yoktu.
Kulağıma gelen ağlama seslerinin kalbimdeki etkisi gözlerimi doldururken ağlamaya başladım.
"Ağlama" th
"Sen-" jk
"Lütfen. Sarıl bana. Sana çok ihtiyacım var. Lütfen" th
Dönemedim. Arkamı dönüp aşkıyla var olduğum adama bakamadım. Aşkıyla beni var eden, varlığıyla beni yok eden adama bakamadım.
''Jungkook lütfen'' th
Ağlaması artarken sessiz gözyaşlarımı dökmeye devam ettim. Lise sonda yaşadığım tüm o şeyler gözümde canlanırken sessiz gözyaşlarımın yerini sesli hıçkırıklar aldı. Arkamı dönüp hayatım boyunca sevdiğim ve beni seven tek insana sarıldım sıkı sıkı.
Hiç sarılmamış gibi,
Hiç sevilmemiş gibi...
Ağlamaktan çatallanmış sesiyle konuştu kulağıma doğru.
''Çok özür dilerim Jungkook. Çok özür dilerim'' th
Sesi yaşamama sebep olurken aynı zamanda beni öldürüyordu. Taehyung beni hem yaşatan hem öldürendi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Teni Tenime ٭ Taekook
FanfictionBirbirlerine farklı amaçla yaklaşan Jungkook ve Taehyung zamanla bu birliktelikte farklı duygular beslemeye başlar. Birbirine karşı hisleri olan bu iki genç korkunç sırrı öğrendiklerinde de bu aşkı devam ettirecekler midir? "Bunu 2 yıl boyunca ner...