Teni Tenime ٭ Taekook

☆³ ~ Arkanı dön

Gözlerimi açtığımda farklı bi yerde olduğumu fark ettim. Belimdeki inanılmaz ağrıyla hafif doğrulup etrafa baktım. Oda genel anlamda kahverengiye bürünmüştü. Duvarlarda 80'ler 90'lardan kalma plaklar, büyükçe bi gramafon ve duvarda asılı bi keman vardı. Duvarın geri kalanı eski müzik gruplarının posterleriyle doluydu ve büyükçe elle çizildiği belli olan bi tablo vardı. Tabloda yaşlı bi çift bi koltuğa yan yana oturmuş kadın adamın omzuna başını koymuş gülümsüyolardı. Bi değişik olmuştu içim. Nedenini anlayamamıştım.

Yavaşça ayağa kalkıp kapıya yöneldiğimde karşı taraftan biri açtı. Açan kişiyle gözgöze geldiğimde sinirden tüm beynimin uyuştuğunu hissettim.

"Uyandın mı? Bende sana kahvaltı getirmiştim" th

"Ne işim var benim burda" jk

"Dün gece yanımdan ayrıldıktan 40 dakika kadar sonra geri geldin. Çok içtin. Sonra bayıldın. Yere düşerken sandalyeye belini vurmuşsun. Bende dayanamadım aldım getirdim. Biraz kustun sonra kahve yaptım ama sanırım hatırlamıyosun. Şuan iyi misin?" th

"Evine sen niye getirdin parti zaten benim evimdeydi bıraksaydın ya orda" jk

"Çok kötüydün herkes gidince içim rahat etmedi. Anahtarları da aldım. Al" th

"Sağol. Ben gidiyim artık" jk

"Bu arada belin biraz yaralanmış pansuman yaptım" th

"Niye böyle davranıyosun çocuk gibisin" jk

"Yardım etmek istedim" th

"Senden yardım istemedim. Ben gidiyorum sağol yine de" jk

"Kahvaltı? " th

"İstemiyorum" jk

"Ama ağlarlar arkandan" th

"Saçma sapan davranma. Aramızda bişey yok bizim bunu bilerek davran. Hadi kendine iyi bak" jk

Yavaş adımlarla kapıya doğru ilerledim. Aklıma telefonum geldiğinde arkamı dönmemle esmerle yüz yüze geldim. Hemen dibimde durmuş gülümseyerek bakıyodu.

"Telefonum nerde?" jk

"Ah pardon. Al" th

"Bi daha da evine falan getirme beni. Sana kalmadı bana yardım etmek" jk

"İyilik yaptım teşekkür ediceğin yerde azarlıyo musun? " th

"Teşekkür ettim zaten. Uyarıyorum seni. Yapma bi daha böyle bişey sana kalmadı" jk

Tekrar arkamı dönüp belimi tutarak gittim. Çok ağrım vardı. Telefondan bi taksi çağırdım. Kılıfın içinde her an kart olurdu.

Eve gittiğimde kendimi yatağa bıraktım.

...

Okula gittiğimde benimkileri hararetli hararetli konuşurken buldum.

"Noldu lan ne bu telaş" jk

"Öğle arası maç varmış" yg

"Basket maçı mı? Yoon basket takımının kaptanısın maçtan mı korkuyon" jk

"Yok lan voleybol maçı Jimin'in ne kadar iyi oynadığını biliyosun Tae'nin voleybol madalyaları varmış. Sırf Hoseokla maç mı kazancaz. Sıçacaklar olum ağzımıza" nj

"Hallederiz lan" jk

"Bok hallederiz sıradan bi parmak pas bile yapamıyoruz" nj

"E hemen vazgeçtin abi olmaz böyle" jk

Esmer güzeli duymuş olacak devamlı bize bakarak gülüyodu. Sinir ediyodu beni. Ders başladığında Hoseok yanıma oturup devamlı soru sormaya başladı.