6: Yaralar

176 19 11
                                    

Louis onu dinleyip tek kelime etmeden başını sallayıp dediğini yaparken kütüphanede bir kaç yere baktı ama öfkeyle kitapları geri bıraktı. Derin bir nefes alıp kendini dizginledi. Bunun saçma olduğunu ve burada ne aradığı fikrini atmaya çalıştı önce. Hogwartsta geçen bir kaç ızdıraplı ayın sonunda amacına ulaşan kişi o olacaktı ve veletlerle uğraşmayı dert etmemesi gerekiyordu. Bu sindiremediği öfke ve aşağılama nedendi peki?

Bu kadar basit büyüler için nasıl kitap bulacağından emin bile değildi. Kütüphanenin ezbere bildiği kısımlarının dışında kalıyordu. Çocuğun bıraktığı kitaba baktı ve başını salladı. Bu muhtemelen işe yarardı ama kendi öğretmeyi tercih ederdi. Bir çocuğa bu kadar basit büyüler öğretmek... gözlerini yumdu ve odasına doğru yol aldı.

Odasına döndüğünde çocuğu bir köşede beklerken gördü. Odasında ilk göze çarpan ne kadar düzenli olduğuydu, bir köşede kilitli sandıklar diziliydi, bir köşede kitaplar, masasında bir kaç kitap ve parşömenler üst üste koyulmuştu. Öylesine sıradan bir düzen içerisinde olmasının yanı sıra mumların hepsini kullanmıyordu ve ofisinin büyük bir kısmı karanlıkta kalıyordu. Köşedeki kapı yatak odasına açılıyor olmalıydı.

Kafasını onaylamazca sallayarak asasını kaldırdı ve mumları yaktı. Masasının önündeki boşluk aydınlanmıştı şimdi ve onlara çalışmak için alan sunmuştu. Üzerindeki siyah cübbeyi sandalyeye bırakarak oraya geçen çocuğun yanına gitti. Ona doğru yaklaşırken ağzını ne söylemek için açtığını bilmiyordu ama çocuk kaçtığında donup kalmıştı. Ne yaklaşmış ne de geri çekilmişti, sadece olduğu yerde durup kalmıştı.

O, Tom Riddle ömründe bu manzaraya bir çok kez şahit olmuştu. Küçük bir çocukken bile insanların ona karşı olan tavrı bu olurdu, korku dolu kaçışlarına gülerdi. Lord Voldemortken bu değişmemiş ve hiç bir zaman değişmeyecekti. Ama ilk defa böyle hissetmişti. Ona hiçbir şey yapmıştı, ondan korkması için bir neden vermemişti.
"Beni iğrendiriyorsun."

"Lütfen-"

"Sen aptal mısın?"

"Bu sabah-"

"Ah o bu sabah mıydı? Uzun bir gün ve beni sinirlendirmekten başka hiç bir şey yapmıyorsun." Bir adım geri çıkarak, "Karşıma geç." dedi.

Buzdan bir yüzle bunun bir an önce bitmesini umarak ona nefret dolu bakışlar atan çocuğa baktı ve onu böylesi iğrendirmesini umursamamaya çalıştı. "Umarım sadece okuyarak çalışmamışsındır çünkü ancak bir aptal böyle yapardı."

"Pratik yapabileceğim biri yoktu." dedi çocuk ona nefretle bakmaya devam ederken korumaya geçerek.

"Tamam, gel ve benimle pratik yap." Asasını kaldırdığında çocukta asasını kaldırdı. Tom bir şey yapmadan yüzündeki tedirginliği izledi. Ona değil asasına bakıyordu. Asasını indirdi. "Karşındaki kişiye tedirginliğini bu kadar belli etme. Yüzün ben korkağım diye bağırıyor. Sen korkak mısın?"

"Karşımdaki siz olduğunuzda o kadar kolay olmuyor." Çocuğun çıkışı onu neredeyse güldürmüştü.

"Sadece dediğimi yap. Asama değil bana bakacaksın. Başını kaldır ve kendini koru. Önce gelen büyüleri durdurmayı öğrenmen gerekiyor."

Asasını kaldırdığında Louis de aynısını yaptı. Bir sersemletme büyüsünü ona gönderdiğinde, protego diye bağırdı ama zayıf kalkanı duvara doğru savrulup düşmesini engelleyemedi. Ayağa kalktı ve tekrar büyüyü karşılayamayıp düştü. Tekrar ayağa kalktı ve tekrar aynısı yaşandığında vazgeçecek gibi oldu ama tekrar ayağa kalktı. Tom Riddle acımasız ve sıkılganca aynı büyüyü tekrarladığında bu kez bir kaç saniyede olsa ayakta durabilmişti ama tekrar sendeleyip düşmüştü. Bu sefer kalkmadı. "Nereye kadar sürecek-"

İnsanlık Kırıntıları  (Profesör Tom Riddle)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin