Evil Kai |Ninjago|

#4 kayıp Ateş Ustası

Wu'nun bakışları gözlerimde sabit bir şekilde kalmışken herkes şok içindeydi ve o mavili aralarında en şaşkın olanıydı. Elimdeki ateşi söndürüp tekrar Wu'ya odaklandım. "Ee beni eğitecek misin?" Sorduğum soruyla şoktan çıkıp "Kai sen o yangından nasıl kurtuldun?" Wu'nun merakla gelen sesiyle ben ona anlamayarak baktım.

"Neyden bahsediyorsun?" Diye merakımı gidermek amacıyla sordum. "O yangın, 14 yıl önce köyünüzü tamamen yok eden yangın Kai." Bu sefer şokla bakma sırası bana geçmişti. "Sen bunu ne-nereden biliyorsun?" Kahretsin kekelemiştim lanet olsun neden bundan hiç kurtulamıyorum. Wu bir kaç adımda bana yaklaştı ve aramıza sadece 2 adım bıraktı ve elini omzuma koydu.

"Hadi gel bu konuyu sıcak bir çay eşliğinde konuşalım." Dedi benide yanında sürükleyerek manastıra doğru gitti. Yandan bir bakış atarak arkamdaki ninjaların yüzlerine baktım hepsi hala şaşkınlıklarını üstlerinden atamamış gibi görünüyor du. Tekrar önüme döndüm ve Wu bir kapıyı actı ve birlikte içeriye girdik. Wu arkasına döndü ve "Pixel bize biraz çay getir misin?" Dedi usulca.

Robot kız(?) "Tamamdır usta." Dedi ve yanımızda ayrıldı. Oda da hiç birşey yoktu sadece ortada duran minik bir masa vardı. Wu beni masanın yanına oturttu ve o da benim karşıma oturdu. Ona 'bir açıklama bekliyorum' der gibi baktım ve o da "Kai sana herşeyi tek tek açıklayacağım ve sonunda sana bir soru soracağım." Kafamı onaylar anlamda salladım.

Wu küçük bir nefes aldı ve onu bıraktı ardından adının Pixel olduğunu öğrendiğim robot kız(?) İki bardak çay getirdi ve masaya bıraktı. Ninjalarda yere oturunca Wu sonunda söze girdi. "14 yıl önce hatta daha da önce ben senin babanla çok yakın arkadaştım biz o kadar yakındık ki kardeş gibi büyüdük tabi kardeşim Garmadon'da dahil."

Usta Chen'in hain öğrencisi. "Ben gördüğün gibi bütün element ustalarını eğitiyorum." Derken ninjaları gösterdi. Kafamı salladım ve devam etmesi bekledim. "Heh... Yine sıradan bir gündü ve ben Ray'i görmeye gelmiştim... ama çok geç kalmıştım... Köyünüzün tamamen yok olduğunu gördüğümde hemen aceleyle evinize doğru koştum."

"Evinize geldiğimde ise tamamen küle dönmüş bir ev görmemle dizlerimin üstüne yığıldım ve babanın adını söyleyerek bağırmaya başladım... Yinede umudumu kaybetmedim ve sizi her yerde aradım ama ne babana ne annene ne kız kardeşine ne de sana ulaşamadım Kai..." Dedi ve üzüntüyle başını öne eğdi.

Önümde ki çaydan bir yudum aldım ve kendimi toparlamaya çalıştım, o günleri tekrar hatırlamak bana pek iyi gelmemişti. Wu öne eğdiği başını kaldırıp "Peki Kai sen nasıl kurtuldun?" Diye sordu bana. Bakışlarımı onun gözlerine sabitledim ve "Kurtulmadım... orada sadece tamamen küle dönmedim..." Dedim ve nefesimi verdim.

Wu bana endişeyle baktı ve bende sözüme devam ettim. "Ev tamamen yanmadan önce ben evden kaçmayı başardım ama..." Dedim ve maalesef ki sözümün devamını getiremedim boğazımda bir yumru oluştu ve yutkunmamı engelledi. Wu elini tekrar omzuma koydu ve sıktı.

"Seni eğiteceğim Kai." Dedi Wu küçük bir tebessümle. Başımı hafifçe öne doğru eğdim ve "Tamam usta." İyy öğk... ben az önce ne dedim be. Neyse role devam etmeliyim. Başımı kaldırdım ve bende tebessüm ettim. Wu elindeki asa yardımıyla ayağa kalktı ve karşımda durdu. Bende onun gibi ayağa kalktım.

Wu "Kai artık bizim ekiptensin o yüzden herkesle tanışmanı istiyorum." Dedi ve eliyle ninjaları gösterdi. Ninjalar da ayağa kalkınca eli baştan sona hepsini tek tek göstererek bana onları tanıttı. "Bu Jay; mavi ninja, yıldırım ustası. Lloyd; yeşil ninja. Zane; o bir nindroid ve beyaz ninja, buz ustası. Cole'u zaten tanıyorsun; siyah ninja, toprak ustası. Ve son olarak Pixel o da bir nindroid." Dedi ve sustu.