#2 Ninjago Şehri

111 12 4
                                    

Sonunda saat akşam üstünü bulmuştu Clouse ile konuşmamız dan sonra odama gidip eşyalarımı toplamıştım. Ve şimdi'de usta Chen beni odasına çağırdığı için koridorda yürüyordum.

Usta Chen'in odasının kapısının önünde durdum ve yavaşça kapıyı tıklattım. Birkaç saniye sonra usta Chen'in sesini işittim. "Gel Kai." Dedi ve bende kapıyı açıp içeriye girdim. Usta Chen masasında otururken Clouse yanında elleri arkasında bir şekilde duruyordu.

Birkaç adım atıp masanın tam önünde durdum. Benim bir şey dememe gerek kalmadan usta Chen konuşmaya başladı "Hazır mısın Kai?" Diye sordu o her zaman ki gülümsemesiyle. Kafamı olumlu anlamda sallayıp "Evet hazırım usta." Dedim. Ustamın gülümsemesi büyürken Clouse ise her zaman ki kızgın bakışlarıyla beni izliyordu. Bende onu daha da sinirlendirmek amacıyla sinir bozucu bir gülümseme takındım.

"Harika! hadi o zaman kardeşinle vedalaş. Biz seni dışarıda bekleyeceğiz." Dedi usta Chen, yüzümdeki gülümsemeyi silmeden kafamı tamam anlamında salladım ve tek kelime bile etmeden arkamı dönüp odadan çıktım. Kapıyı kapatıp Nya'nın odasına doğru ilerlemeye başladım. Nya'nın odasını önünde durup sevimli bir gülümsemeyle kapıyı tıklattım. "Geel!" Kardeşimin neşeli sesini duymamla kapıyı açmam bir oldu.

Kapıyı açtıktan sonra kafamı içeriye uzattım ve yatağın üzerinde oturmuş olan Nya'ya gülümsedim. Nya'da bana gülümsedi ve kapıyı kapatıp yanına gittim. Oturduğu yerin yanına pat patlayıp oturmam için kolumu çekti. Oturduktan sonra yanağına uzanıp öptüm.

Kıkırdayınca bende onunla birlikte güldüm. İkimizde sustuktan sonra kafamı karşımda duran duvara çevirdim ve konuşmaya başladım. "Nya ben-" sözümü yarıda kesen Nya'nın eli oldu ona anlamaz gözlerle bakarken konuşmaya başladı. "Uzun zamandır birbirimize oje sürmedik. Hadi gel sana oje sürmek istiyorum!"

Onun bu neşeli heyecanı beni güldürmüştü kafamı salladım ve vücudumu ona doğru döndürdüm. Nya hemen yerinden kalktı ve çekmecesine doğru ilerledi. Çekmeceyi açıp içinden birkaç tane oje aldı ve karşıma bağdaş kurarak oturdu.

Ojeleri yatağın üstüne koyup bana baktı "Hangisini süreyim?" Dedi. Bakışlarımı ojelere çevirdim ve siyah olanı elime aldım ve Nya'nın avcunun içine bıraktım Nya hiç beklemeden ojenin kapağını açtı ve elimi tutup kendine doğru çekti.

Nya Sürme işlemine başlarken ben konuşmaya nasıl gireceğimi düşünüyordum. Ama belli ki Skylor ona anlatmıştı ama ben benden de duysun istiyordum. En sonunda ağzımı açtım ve nefesimi verip konuşmaya başladım. "Heeh... Nya ben... zaten biliyorsun ama sana söylemek istiyorum. Yani anlayacağın ben göreve gideceğim buraya da seninle vedalaşmak için geldim biliyorsun zaten de." Dedim saçma bir şekilde geveleyerek.

Nya kafasını hiç kaldırmadan bana cevap verdi. "Biliyorum... Skylor söyledi." Dedi tam da tahmin ettiğim gibi. Bende kafamı sallayıp eğdi ve Nya'nın işini bitirmesini bekledim. Nya diğer elime geçerken bende sol elime üflemeye başladım. Çok sürmeden sağ elimde bitince sol elimde ki işaret parmağımın ucuyla minik bir ateş yaktım ve sağ elimdeki ojeyi kuruttum.

Aynı işlemi sol elime de yapınca kafamı kaldırıp kardeşime baktım. Nya bana dolu gözlerle bakıyordu, dolu gözlerini gördüğüm gibi hemen kollarımı uzatarak kardeşime sanki bir daha asla sarılamayacakmışcasına sarıldım. Öyle sıkı sarılmışım ki Nya bana kollarını bile zar zor bağlayarak sarıldı.

Yavaşça birbirimiz den ayrıldığımız da Nya'nın sol gözünden bir damla yaş düştü. Hemen sağ elimle yanağında ki yaşı sildim ve ona minik bir tebessüm ile baktım. "Hadi ama ağlama bu da diğer görevler gibi hemen bitecektir eminim." Aslında bu söylediğimden ben bile emin değildim çünkü Usta Chen'in dediğine göre bu görev baya bir zaman alıcak gibi ama yine de Nya'yı rahatlatmam için bu lazım dı.

Evil Kai |Ninjago|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin