𝐢 𝐚𝐝𝐦𝐢𝐫𝐞 𝐲𝐨𝐮, 𝐰𝐢𝐧𝐫𝐢𝐧𝐚 ✓

1.1

Yaklaşık bir ay geçmişti.Minjeong ile normal olarak görüşmüyordum ve gruptan çıkmıştım.Minjeong'un iki hesabını da hâlâ engellememiştim.Çünkü arada girip attığı şeylere bakıyordum.Farklı bir şey yoktu.Her zaman olduğu gibi Lily ile çektikleri fotoğrafları atıyordu.Ama umrumda değildi.

Telefonumun bildirim sesiyle kapattığım gözlerimi yavaşça araladım.

Zamanı mı şimdi ya?

Telefonumu elime aldıktan sonra Minjeong'un ikinci hesabından mesaj geldiğini gördüm.

minjeo.ng2:
Buluşabilir miyiz?

Telefonu geri masaya koyup derin bir iç çektim.Birkaç gün önce de Minjeong'tan böyle bir mesaj almıştım.Yine mal gibi kolay kolay güvenemezdim.Telefon tekrar gelen bildirim ile titrediğinde direkt telefonu elime alıp instagram'a girdim.

katarinabluu
hastayım
gelemem

Yine de kalbini kırmak istemeyerek yazıyordum mesajları.

minjeo.ng2:
evine geliyorum
beni bekle

katarinabluu
gelme
beklemem seni

Telefonu bıraktığım gibi kapı zili çalmıştı.Ne? bu kadar hızlı mı?

Peluş ayıcıklı terliklerimi giyip yataktan kalktım ve kapıya yürüdüm.İlk önce kapı deliğinden baktığımda rahatlamıştım.Kargom gelmişti.

Kapıyı açtığımda karşımda aslında pekte kurye gibi gözükmeyen biri vardı.Üzerinde siyah bir sweat ve altında da aynı şekilde siyah bir eşofman vardı.

Bir şey demeden kargonun üstüne koyduğu kağıt ve tükenmez kalemi bana uzattı.İmzamı attıktan sonra gülümseyerek kargoyu aldım."İyi günler." diyip kapıyı kapatacakken hızlı davranıp kapıyı tuttu."Bir şey mi oldu?"  dediğimde kapıdan elini çekip kaskını çıkardı.Gördüğüm kişiyle anında gözlerim irileşti. "Minjeong?" saçlarını düzeltip "hani beklemezdin beni?" dedi histerik bir gülüşle.

Ben ağzımı açamadan içeriye girip dudaklarıma yapıştı.Ellerimle omuzlarından ittirip ayrılmaya çalışsamda çoktan beni koridordaki duvara yaslayıp hareket etmemi engellemişti.Elleri boynuma gittiğinde sertçe bileğinden tutup ittirdim.Sesimi yükselterek "Bunun için mi geldin? hâlâ sevgilin olduğunu anlamıyor musun Min?" dedim.Öyle bağırmıştım ki sesim dışarı kadar çıktığı için Minjeong tek eliyle kapıyı ittirip kapattı. "Ayrıldık." dediğinde güldüm.

Yalan olduğunu biliyordum.

Alaycı bir ses tonuyla "sana inanacağımı mı sandın?" konuştuğumda kafasını eğip derin bir nefes verdi. Kafasını kaldırdığında az önce yaptığı şeyden pişman olmuş gibi bir yüz ifadesi olduğunu gördüm.

Gözlerini kıstı, kahverengi gözleri dolmuştu.

Dakikalarca konuşmadık.O bana bende ona bakıyordum.Sessizliği konuşmaya çalışırken bozdu. "Böyle olsun istemedim." dediğinde bakışlarımı başka yere çevirdim.Yutkunarak konuşmasına devam etti."Söylediklerim yalandı." bakışlarım anında ona döndü.

Şaşkınlıkla "Ne?" dedim. Tek elini kaldırıp dilini işaret etti "burası yalan söyler ama," elini kalbine indirerek "burası istese de söyleyemez."

Hayır bu kadar klişe yazamam...

Olabilir miydi? ona tekrardan güvenebilir miydim?

Elini indirip benden son bir şans istiyor gibi bir baktı.İkna olamamış gibi hissediyordum. "Bana ayrıldığınızı kanıtla." dedim. Kafasını sallayıp arka cebindeki telefonunu çıkardı.Birkaç yere girdikten sonra telefonunu bana çevirdi.Lily'i engellemişti ve ikisinin olduğu hesaptaki bütün fotoğrafları silmişti.Ayrıca son mesajlarını da gösterdikten sonra inanmaya başlamıştım.Cidden ayrılmışlardı.Benim yüzümden.

Minjeong bir saniye bile gözlerini benden çekmememişti.Mesajları okurken arada ona bakarken görmüştüm bunu.Telefonu geri cebine sıkıştırdığında uzun bakışmamız hâlâ devam ediyordu. "Bir daha aynı hatayı tekrarlamayacağım.Jimin affet beni." gözlerindeki yaşlar bu sefer dökülmeye başlamıştı.

Sadece karşımda durup çaresizce ağlıyordu.Kolundan tutup yavaşça kendime çektim ve sarıldım.Kokusu içime dolarken benimde gözlerim doluyordu.Böyle bir şey yaşayacağımı bana önceden söyleseler imkansız deyip geçerdim, değilmiş.

...

Bölümü nasıl buldunuz bebekleriimm?

Sizce Jimin fikrini değiştirecek mi yoksa tekrardan sevgili olacaklar mı?

Oy ve yorumlar unutulmasın  görüşürüzzz 💋