Ay Işığı Kızılı

Yeni Ev Yeni Hayat

Berk elindeki ağır koliyi de yere bıraktıktan sonra derin bir nefes vermişti. Taşınma telaşı içerisindelerdi. Aybike'si ile birlikte onlara sıcak bir yuva olacak evlerini ararken ikisinin de işte bu dediği güzel bir evleri vardı artık. Oysa Berk için Aybike'sinin olduğu her yer bir yuvaydı zaten... Sevgilisini düşündüğü an içine dolan huzur onu gördüğü an yerini telaşa bırakmıştı. Aybike'nin elindeki koliye sanki tehlikeli bir maddeymiş gibi bakıp elinden aldığında Aybike tatlı bir sitemle bakmıştı ona. "Yaa Berk, ağır değil ki o... Hem sen çok yoruldun ben de yardım etmek istiyorum." Berk ise koliyi diğerlerinin yanına bırakıp biricik sevgilisinin yanağına uzun bir öpücük kondurmuştu.

"Siz yanımda olduğunuz sürece ben hiç yorulmam güzelim benim." Bu sözler Aybike'nin yüzünü güldürmeye yetmişti. Aybike, Berk'e büyük bir sevgiyle baktı. Berk Aybike'nin bu hayattaki en büyük şansıydı... "Ama biz yine de yardım etmek istiyoruz sana." Aybike'nin küçük bir çocuk gibi itiraz etmesine karşılık Berk onu kendisine çekip sıkıca sarılmıştı. Çok seviyordu biricik eşini. Onun minicik bir an yüzünün düşmesine dahi dayanamıyordu. "Bana yardım etmek istiyorsunuz demek..?" Aybike onu onayladığında aniden kendini Berk'in kucağında bulmuştu. Berk onunla beraber koltuğa ilerlerken Aybike ona destek olmak için kollarını sımsıkı sarmıştı boynuna. Berk onu koltuğa bırakırken hemen yanında oturmuş ve ellerini tutmuştu sımsıkı.

"Burada sakince oturup beni izleyerek tüm yorgunluğumu alabilirsiniz o zaman. Emin ol en büyük yardımınız bu olur güzelim." Aybike mızıkçı bir tavırla omuzlarını silktiğinde Berk ona şefkatle bakmıştı. "Çok yoruldun Aybike'm. Eşyaları toparlarken, tüm o yol boyunca... Endişeleniyorum, lütfen anla beni." Aybike önce aşkla baktı sevgilisine. Ardından çocukça bir tavırla dudaklarını büzdü. "Ama her şeyi beraber yapacağımız konusunda anlaşmamış mıydık Berk?" Berk'in yüzünü sevgiyle avuçları içerisine aldığında Berk de onu onaylamıştı. "Sen de kendini fazla yormayacağın konusunda bir söz vermiştin ama..." İşaret parmağıyla burnuna hafifçe dokunduğunda Aybike kocaman gülümsemişti.

"Mızıkçılık yok. Biraz dinleniyorsunuz ve ben de kolilerin tamamını getirdikten hemen sonra güzel kollarının arasında dinleniyorum." Aybike'nin dudaklarına bıraktığı minik bir öpücükle her şey çözülmüştü. Aybike onu onaylarken heyecanla konuştu. "Ve bize özel bir masal anlatıyorsun..." Berk de dudağına kondurulan narin öpücüğün ardından hemen onayladı "Siz isteyin yeter bir tanem..." Berk kolileri taşırken Aybike de söz verdiği gibi dinlenmişti. Her ne kadar itiraz etmiş olsa da çok yorgun olduğunu dinlenirken anlamıştı. Zaten Berk daima onu kendisinden iyi tanır ve anlardı. Onunla evli olduğu için gerçekten çok şanslıydı. Berk son koliyi de bırakırken rahat bir nefes aldı.

"Güzelim tüm bu kolileri yerleştirmeye yarın başlasak daha iyi olacak gibi. Sen ne dersin?" Cevap bekleyen bir bakışla Aybike'ye baktığında onun uyuduğunu görmesiyle şefkatle gülümsedi. Uyurken öyle masumdu ki daha da güzelleşiyordu Berk'in gözünde. Bir ömür izlese sıkılmazdı asla. O güzel kıvırcık saçlarına, bebek gibi tenine, güzel dudaklarına, gözlerine bakarken nasıl sıkılabilirdi ki zaten? Aybike Berk'in bu dünyadaki en güzel manzarasıydı. Onu uyandırmadan kucağına aldığında yeni evlerindeki ilk geceleri için odalarına ilerlemişti. Her şey güzel olacaktı. Bundan oldukça emindi. Üzerini değiştirdikten hemen sonra biricik eşinin kolları arasında uykuya dalmıştı.

...

Berk odaya yansıyan gün ışığıyla uyanırken kolları yatakta biricik sevgilisini aramıştı. Onu bulamadığında telaşla gözlerini aralamış ve aniden ayaklanmıştı. "Aybike'm!" Telaşla odalara bakınırken onu mutfakta görmesiyle rahat bir nefes aldı ve sıkıca sardı belini. "Ohh buradasın. Çok korktum güzelim, neden uyandırmıyorsun beni?" Aybike eşinin yanaklarına art arda öpücükler bırakıp onu sakinleştirmişti önce. "Senin için kahvaltı hazırlamak istedik. Hem korkma sevgilim, sen varken kimse bize zarar veremez." Berk Aybike'sinin omzuna dudaklarını bastırıp uzun bir süre orada dinlenmişti. Korkuyordu. Aybike'nin ve bebeklerinin zarar görmesinden delicesine korkuyordu.