Hazan Güneşi

96 11 4
                                    

Berk sabah erkenden uyandı. Aynanın karşısında kendisine baktı bıkkınca. Kendini toparladı, yatak odalarına ilerledi. Kapalı camları araladı. Odaya hava girmişti. Aybike'sine baktı ve elinden geldiğince gülümsedi. Hala konuşmuyordu, doğru düzgün tepkiler dahi vermiyordu. Sadece her gece sımsıkı tutuyordu ellerini... Bu bile bir adımdı onun için. Ve Aybike'den gelen her adıma razıydı Berk... Yanına geçti ve başındaki yaralara pansuman yaptı. Gücü bitmişti sanki bir an. Dayanamadı kolları arasına sığındı Aybike'nin. Başını göğsüne yasladı ve sessiz sessiz ağlamaya başladı. Berk her şeyin tekrar normale dönmesinin uzun zaman alacağını biliyordu ama beklemeye hazırdı.

Yine de gücü tükeniyordu bazen. Ve bu anlarda tek ihtiyacı Aybike'ydi. Onun kokusunu almaya ihtiyacı vardı, parmaklarını saçlarında hissetmeye ihtiyacı vardı. Bir an için her şeyin yoluna gireceğini hissetmeye ihtiyacı vardı. Tam o an güçsüz bir ses duydu. "Berk..." Hasret kaldığı o sesi duyduğunda daha sıkı sardı Aybike'yi. Daha şiddetli ağlamaya başladı. Aybike'sini dinlemek adına sakinleştirdi kendini. Ama yine de bir an bunun bir rüya, bir halüsinasyon olduğunu sandı... Onun sesini duymayalı o kadar uzun zaman olmuştu ki... "Berk..." "Sevgilim... Bir tanem..." O an Aybike'nin kollarında kendisini cennetteymiş gibi hissetti. Yavaşça başını kaldırıp Aybike'ye baktı. Yanağını okşadı. Aybike de onun elini tutup minik bir öpücük kondurdu.

"Söyle ela gözlüm. Yalvarırım susma artık." Aybike hafifçe gülümsedi. "O gün... O kediyi kurtardık değil mi?" Berk'in gözleri dolu doluydu. Ağlamamak için kendini zorladı. Konuşamadı. Sadece başıyla onayladı. Aybike'nin de gözleri dolmuştu. Bakışlarını kaçırdı. Konuşamadı bir süre... Sonra gücünü toparladı. "Sen... Gerçekten kahramansın." Berk Aybike'nin gözyaşlarını sildi ve ona sımsıkı sarıldı. "Sizi koruyamadım Aybike'm... Özür dilerim Aybikem... Seni ve bebeğimizi koruyamadım..." Aybike Berk'in yüzünü okşadı. "Senin... suçun değildi. Aşkım..." Berk onun gözlerine baktı. Canı yanıyordu. "Keşke bana çarpsaydı ama size bişey olmasaydı... O zaman bebeğimizden vazgeçmezdik. Aybike ben kahraman değilim..."

Aybike dudağına minik bir öpücük bıraktı. "Benim kahramanımsın... Ben bebeğimizi koruyamadım. Benim suçum... Berk... Özür dilerim." İkisi de ağlıyordu. İkisi de birbirinde şifa arıyordu. Saatlerce öyle kaldılar. İkisi de yorgun düşmüştü. Sımsıkı sarılıp uyudular bir süre... Günler sonra ilk kez kabus görmediler. Uyandıklarında sessizce birbirlerini izlediler. "Berk... O kediyi bulalım." "Bulalım bir tanem... Sen iste ömrümü vereyim ben sana..." "Onu bulmamız lazım, orada tek başına hayatta kalamaz... Dünya çok acımasız bir yer olmuş" Berk saçlarını sevdi Aybike'nin. "Bulacağım söz veriyorum." Bir süre sessiz kaldılar. "Eşyaları da istemiyorum Berk... Bebeğim yok benim... O odayı da istemiyorum. Kötü bir anneyim ben... Berk..."

Berk onun gözyaşlarını sildi yeniden. "Sen kötü bir anne değilsin. Hiçbir şey yapamazdın. Benim için hayata tutundun sen..." "Senin için..." Aybike Berk'in yüzünü okşadı yeniden. "Eşyaları senin için kaldıracağım. Söz veriyorum görmeyeceksin." "Beni seviyor musun?" Berk onun güzel yüzünü izledi... Bunu duymaya ihtiyacı vardı bebeğinin... "Seni seviyorum sevgilim. Tabii ki seviyorum. Güzelim... Biriciğim..." Aybike bundan güç almıştı nihayet... "Ben o gün... O gün seni izliyordum. Çok... Güzeldi." "Güzel olan sensin bir tanem..." Berk Aybike'nin elini sımsıkı tutmuştu. Aybike derin bir nefes aldı. "Sonra... Gördüm... Araba... Berk... Kaçamadım. Ben... Duvar vardı. Korktum..." Berk bu kez sımsıkı sarmaladı güzelini. Ve sakinleşene kadar hiç bırakmadı. Öpücüklere boğdu, sevdiği şarkıları mırıldandı.

Güzeli kolları arasında uyuyakalmıştı. Doruk'u aradı, eve gelmesini istedi. O geldiğinde Aybike'yi ona emanet ederek çıktı evden. Bu kez tutacaktı sözünü... O kedi iyi gelecekti Aybike'ye... O sokağa girdiğinde o an yeniden canlandı birden zihninde... Gözlerini kapatıp derin bir nefes aldı. Kazanın olduğu yere bakamadı. Sanki Aybike'si hala kanlar içerisinde orada yatıyordu. Oraya bakmadan ilerledi. Kediyi aramaya başladı. Bulamıyordu. Dayanamadı sokağın ortasında çöktü. Ağlamaya başladı. Sözünü yine tutamamaktan korktu. Kendine kızıyordu. Kendisini Aybike'ye layık görmüyordu. Kendi ayakları üzerinde dimdik duran o kızı sevmiş ve şimdi onun ruhunu öldürmüştü.

Ay Işığı KızılıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin