Kan Çiçeği

98 11 0
                                    

Berk Gökhan'ı gördüğü andan itibaren her duyguyu yaşamıştı. Tüm bu duygular arasında en baskın olanı öfkesiydi. Onu gördüğü an orada öldürmek istedi. Acı çektire çektire öldürmek, işkenceler yapmak, yalvartmak, her zerresiyle pişman etmek... Peki bunu yapsa ne değişecekti? Berk tutuklanacak, Aybike yalnız kalacaktı... Aybike Berk için hayata tutunmuş, onunla şifa bulurken bunu yapamazdı. Öylece gitmesine de izin veremezdi ama. Vermedi de... Gökhan'ı takip etmeye başladı. Issız bir sokakta hızlandı, adamı yakasından tuttu, gitmesini engelledi. Adamın öfkesine aldırmadı bile. Kendi içindeki öfkeyi görse kimse duramazdı karşısında. Yine de Aybike'yi düşündü. Zarar veremezdi. Öfkesini kontrol altında tutmalıydı.

Gökhan'ı gözünün önünden ayırmadan telefonunu çıkardı, polisi arayacaktı. Cezasını çekecekti bu şekilde... Ekranda güzel sevgilisini görünce duraksadı. Aklına daha önceki konuşmaları geldi. Aybike başarılı bir avukattı. Genelde dava kaybetmezdi. Ama bir davadan sonra ağlayarak gelmişti eve. Berk onu sakinleştirip neler olduğunu sormuştu. Bir kadın öldürülmüştü ve onun ailesiyle beraber katiline dava açmışlardı. Adamsa akıl sağlığı yerinde olmadığı için hapse girmemişti. Akıl hastanesine yatırılmıştı. O gün Aybike çok ağlamıştı. O ailenin halini görmedin Berk. O adam için bu bir ceza bile değildi demişti gözyaşları içinde. Gökhan'a öfkeyle baktı Berk. Bir an tutamadı öfkesini tüm gücüyle bir yumruk savurdu. Adam dengesini kaybedip yere düştü. Kalkamadı bir süre.

"Sen onun halini görmedin..." Dedi mırıldanarak, çökmüştü. Gökhan'ı polise vermek ona ödüldü. Bir kaç ay tedavi görecek sonra iyileşti diye bırakılacaktı. Bu süreç belki yılları bulacaktı. Ama kurtulacaktı. Kaybettikleri bebekleri ise asla geri gelmeyecekti. Öldürmek istedi adamı. Canice öldürmek... Bildiği tüm insani değerleri yok saymak istedi. Ama bu onu Aybike'den koparacaktı. Kimsesiz bırakamazdı Aybike'yi. Gökhan ise korkmuş gözüküyordu. Daha önce hastası olduğu bu psikoloğun öfkesini anlayamıyordu. Berk öfkeyle baktı ona. "Senin yüzünden Aybike ve ben bebeğimizi kaybettik! Senin yüzünden bebeğimizle daha tanışmadan veda etmek zorunda kaldık! Senin yüzünden karım ölüyordu benim!"

Berk öfkeyle vuruyordu adama. Ama sonra Aybike'yi düşündü. Sakinleşti. Adamın gücü tükenmişti. Konuşacak hali bile yoktu. Berk onun bu aciz hallerini izledi bir süre. "Sana ne eziyetler yapmak istediğimi bir bilseydin Gökhan emin ol çoktan bu ülkeyi terk ederdin..." Gökhan korkuyla bakmıştı ona. "Öldüremezsin beni... Yalvarırım öldürme doktor." Berk onun bu haline güldü. Daha muayenede karısını neden dövdüğünü sorduğunda pişmanlığımdan ölmeyi istiyorum, intihar etmeyi düşünüyorum diye ağlamamış gibi şimdi canı için yalvarıyordu. İntihar etmeyi düşünüyorum... İşte bu cümle Berk'in beyninde farklı düşüncelere yer açmıştı. "Bak söz veriyorum polise gideceğim, teslim olacağım. Bırak beni... Yalvarırım."

Berk onu duymadı bile. Polise gitmek onun için ceza değildi bunu ikisi de biliyordu. İntihar etmeyi düşünüyorum dedi yeniden kafasındaki ses. Bu adam madem intihar etmeyi bu kadar istiyordu. Berk de ona yardım ederdi. Çok şey düşündü. Onu yüksek bir binadan atabilirdi... Ama bu küçük mahallede öyle bir bina bulmak zordu, herkesin dikkatini hemen çekerdi. Başka bir şey düşündü. Tam o sırada köşede duran halatı görünce oraya ilerledi sağlamlığına baktı. Gökhan onun ne yaptığını anlamaya çalışıyordu. Berk o sokaktaki inşaata ilerledi adamı peşinden sürükleyerek... Yüksek sağlam bir yer aradı. Aradığını bulduğunda ipi oraya bağladı. Ardından bulduğu kutuları taşıdı oraya. Gökhan olacakları anlamıştı... Tahmin ediyordu. "Ne yapıyorsun? Öldüremezsin beni... Bilerek yapmadım. Yemin ediyorum kazaydı..." Berk onu dinlemeden sakince hazırlık yapıyordu.

Bebeğini kaybettiğini duyuyordu sürekli beyninde. Maalesef bebeği kurtaramadık... Gökhan'ı kolundan tutup sürükledi. Gökhan yeniden yalvarmaya başladı. "Sen iyi bir insansın doktor, bunu yapmanın suçluluğuyla yaşayamazsın... Hem eşinin gözlerine nasıl bakacaksın? Benden ne farkın olacak o zaman senin?" Berk başını iki yana salladı. Bu adam yaşadığı sürece ailesine ihanet ediyordu. O yaşamayı hak etmiyordu. Eşine şiddet uygulayan, bebeğinin katili olan bir pislikti. Vicdanına oynamasına izin vermedi. Gökhan'ı ayağa kaldırdı. İpi boynuna doladı sakince. Gökhan bu sefer daha çok yalvarmaya başladı. Berk onu kutuların üzerine çıkması için zorladı. "Aaa ama Gökhan... Ben hiçbir şey yapmıyorum ki. Sen demiyor muydun intihar etmek istiyorum diye..?"

Ay Işığı KızılıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin