Her Başlangıç Başlangıç Değildir

135 11 8
                                    

Berk eve geldiğinde kapıyı çalmak yerine kendi anahtarını kullanmıştı. Sessizce odaya ilerlediğinde Aybike'nin söz verdiği gibi oturup kendisini beklediğini görünce gülümsedi. Biricik eşi bebeğiyle tatlı tatlı konuşurken yanına gitmişti usulca. Aybike onu gördüğünde kocaman gülümsedi. "Hoş geldin... Çok özledim seni." "Ben daha çook." Berk eşinin saçlarına uzun bir öpücük bırakmıştı. Ona elindeki paketleri gösterdiğinde Aybike bıkkınca bir nefes vermişti. "Kahve içmem yasak diye eve kahveyle gelmen doğru değil." "Evet güzelim kahve yasak... Ama sen o kadar çok istiyorsun ki senin için minik bir kaçamağın sorun olmayacağını öğrenince hemen geldim. Hem bu seni rahatsız etmeyecek..."

Aybike heyecanla gülümsedi. Çünkü bu güzel minik ailesinden sonra bu dünyada en sevdiği şey olabilirdi kahve... Berk eşinin tatlı heyecanını görünce biraz olsun rahatlamıştı. Onun güzel yüzünü okşayıp gözlerine baktı. "O zaman benimle beraber kahve keyfi yapmak ister mi acaba bu güzel hanımefendi?" Aybike onayladı onu. Çok mutluydu. Bu ev şimdiden ona güzel bir şans getirmişti bile. Bu yeni başlangıçları en çok onu mutlu edeceğe benziyordu. Berk kahveleri hazırlamak için gittiğinde Aybike karnını okşayıp gülümsemişti. "Çok şanslısın anneciğim... Hem harika bir baban var hem de ona benzeyeceksin. Çünkü annen daha çok seviyor babanı." Berk gülümseyerek gelip yanına oturmuştu.

"Ben daha çok seviyorum, bu konu tartışmaya kapalı." Aybike itiraz edecek olsa da burnuna dolan kahve kokusuyla bunu erteledi. Kahvesinden bir yudum aldığında hayranlıkla mırıldandı. Hemen ardından sevgilisinin dudaklarına bir öpücük kondurdu. Aybike kahvesinin bir süre tadını çıkardı. Ardından Berk'e bakıp gülümsedi. "İşlerini halledebildin mi? Sorun yoktur umarım." Birbirleriyle işleri hakkında konuşup tavsiye almaya bayılırlardı. Ama Berk bugünki hastası hakkında konuşmak istemedi çünkü bunun Aybike'yi rahatsız edeceğini biliyordu. Onu meraklandıracak, kafasını meşgul edecekti. Ama onu geçiştirmek de istemiyordu. Bu yüzden elindeki o güçlü silahı kullanıp sevgilisinin güzel tenine öpücükler bırakmaya başladı.

Aybike anında teslim olmuştu bu huzur dolu öpücüklere... Aybike anlamıştı aslında. Farkındaydı daha doğrusu... Onu tedirgin etmekten, üzmekten, heyecanlandırmaktan endişe ediyordu. Bu yüzden de işi hakkında eskisi kadar konuşmuyordu onunla. Hamileliğini duyduğu andan itibaren başlamıştı tüm bunlar. Öylesine üzerine titriyordu ki Aybike de onu kırmak istemiyordu. Anlayışla karşılıyordu bunları. Hem her seferinde bu güzel öpücüklerle konuyu değiştiriyordu. Nasıl şikayet edebilirdi ki?... Sadece bu güzel ana odaklandı ikisi de. Birbirlerinde huzuru yeniden tadıyorlardı. Hiçbir soru bu andan daha kıymetli olamazdı.

...

Berk Aybike'sinin kolları arasında huzurluydu. Akşama kadar bir tanesinin kolları arasında dinlenmişti. Ama şimdi bir dertleri vardı. Yemek hazırlamamışlardı. İkisi de bunu düşünürken Aybike huysuzca söylendi. "Hep senin yüzünden... Öpücüklerinle beni kandırdın, aklımı başımdan aldın... Zaten yeni taşındık diye dolabımız da boş..." "Hallederim şimdi güzelim benim. Ben seni hiç böyle aç bırakır mıyım?" Telefonunu alıp sevgilisinin kolları arasına döndü. "Yemek sipariş edebiliriz. Ama sağlıklı bir tercih yapmamız gerek." "Sağlıklı beslenmek istemiyoruz ama biz..." Aybike'nin tatlı sitemiyle Berk ona bakmıştı. "Bebeğimiz ne istiyormuş bakalım?" Aybike sevimli bir şekilde gülümsedi. "Hmm, pizza... Ya da hamburger! Berk ikisi de..."

Berk kesin bir şekilde reddedip başını iki yana sallamıştı. Aybike dudaklarını büzdü. "Berk... Kilo almamdan mı korkuyorsun?.." Berk sevgilisine baktığında Aybike dudaklarına minik öpücükler bırakarak onu tuzağına düşürmeye çalışıyordu. Bu anı bölen çalan kapı olmuştu. Burada yenilerdi, kim gelmiş olabilirdi ki? "Sen bekle bir tanem..." Berk ayaklandığında Aybike de peşine takılmıştı. Onu asla yalnız bırakmazdı. Tehlike varsa da beraber tehlikeye girerlerdi. Berk kapıya ilerlediğinde arkasında beliren eşiyle bıkkınca bir nefes verdi. "Hiç sözümü dinleme güzelim olur mu?" "Olmaz... Seni çok seviyoruz biz." Berk gülümseyip kapıyı açtığında karşısında bir adam duruyordu.

Ay Işığı KızılıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin