"Deha?.." utandım kesin artık okulda anlatılır ve dalga konusu olurdum. Endişe içinde kalınca panik devreye geçti hemen nefessiz kalıyor gibi hissettim, Deha kolumdan tuttu "gel bir mutfağa gidelim bir su iç" emindim babamlar Deha deyişimi duymadı konu bu olamazdı, mutfakta hemen söze girdi "merak etme kimseye anlatamayacağım ikimizin arasında, ben öyle birisi değilim dış görünüşün korkutmasın gözünü" emin olamadım, doğrumu söylüyordu? Yoksa ben mi fazlasıyla yanlış düşünüyordum? Herhalde..
"bundan sonra koruman olduğumdan gittiğin her yere bende geleceğim" dalga mı geçiyor bu? Ama doğru babamın emri. Ne yapsak aşikar değil mi sonuçta karşılık vermek havanda su dövmeye benzer. "Tamam numaram ******* bu numarayı kaydedersin, beni çaldır bide numaranı kaydediceğim" sırıttı "oo numara almak için güzel numaralar" yüzüm düştü şu stalkmıdır flörtmüdür ben nefret ediyorum "hayır, sadece işinden sorumlusun" beni kucakladı ve omuzuna aldı "NE SAÇMALIYORSUN İNDİR BENİ YERE!". Sustu cevap vermedi, motora bindirdi o 1000cc motoruna sıkı sarıldım bi an istemsizce arkasından çünkü onun aşırı hızlı kullandığını biliyordum."Sen varken o kadar hızlı kullanamam, sakin ol" sanki vücudumdan elektrik geçmiş gibi oldu ısınmaya başladım ve titremeye, Aklımı okudu resmen az önce yada ben abartı hareket gösterdim ondandır belkide. Keman kursumuz vardı, evet babam onuda oraya yazdırdı. Ben hiç keman bilmez diye düşünürken öyle güzel keman çaldı ki kulağımın pası silindi resmen, bana göre keman en güzel Carol of the bells şarkısına çok yakışır demiştim. Unutmamış. Bu şarkıyla keman çalan bir hizmetlimiz vardı onu çok severdim, ama ailem onunla daha çok anne-kız gibiyiz diye onu işten attı ve kadın beni kendi ölen kızının yerine koyuyordu biliyordum, kadın kızı gibi benden ayrı kalacağını duyunca dayanamamış ve intihar etmiş babamlar demişti..Onu unutmadım her zaman kalbimde yaşayacak, o zamanlar benim için çok zordu daha 8 yaşındaydım sonuçta onun çarşaflı bedenini görmek bana travma yaşatmadı değil. Ama dim dik ilerlemem gerek, yoksa asıl o zaman ben öldürmüş olurum onu, içimdeki onu. "Daldın galiba?" Onun sesiyle kendime geldim düşünmekten dalıp gitmişim resmen "vuhuu orda mısın güzellik?" Kalbim durdu gibi oldu "b-burdayım" kaşlarını çattı "beni kandırmaya çalışma, gözlerin kan çanağı olmuş" ağlamışmıydım? Ama nasıl ne zaman? "Sen öyle dalmıştın ki kimse dokunmadı sana, ve o arada kursta bitti. Bugünlük dersini ben vereceğim, hadi bir yemek yemeye gidelim rengin atmış 2 saattir susup düşünüyorsun" kalktım titriyordum. Çantalarımızı alıp çıktık, yemek yedik ve eve geldik anında "ben bugün senden keman dersi almak istemiyorum, başka zaman yapsak olurmu iyi değilim bugün kafama birşeyler takıldı". Ellerini belime doladı ve kendine çekti "beni sadece koruma olarak görme, ben senin arkadaşınımda bir derdin olursa benle paylaşmaktan çekinme. Ben senin herşeyinde olurum herkesinde, ömrün dahi herşeyin olurum korkma benden". Sonrasında yolladı motoruna doğru ve gitti ama ben kapıda kaldım, sözleri beni benden aldı. Sanki o güvenebileceğim tek kişi gibi geldi. Sonra hizmetli seslendi "Gece Hanım dışarısı soğuktur içeri gelsenize" arkama döndüm içeri girecektim ama o arada hizmetli orda yoktu, hayır bu hizmetlinin sesi değildi o kadının sesiydi...