Eve geldik, herkes adeta şok içindeydi. Ağızlar düğümlenmiş, gözler birbirlerine kenetlenmişti adeta. Ezra ortalıkta yok, -olmasında lütfen- düşünceler etrafı kapladı, Görkem hepimizden daha dalgındı, Ezra'da Deha'da onun için önemliydi. Biz onun başına kaldık birde, korkması çok normaldi. Lafa bir yerden dalmam gerektiğinden "ee ne düşünüyorsunuz, varmı birşey aklınızda?" Görkem bana doğru bi baktı, gözleri ölü gibi zeferi karanlığa bürünmüştü. Onun için sanki herşey bitmiş, ve bunun sorumlusu benmişim gibi nefretle bakıyordu. Ağzıma tıkadım lafı kendi kendime. Zamanı geliyordu onu aramalıydım, başka çarem yoktu. Siz tanımasanızda Yiğit'le tanışma vakti geldi...
Alexa'yı bir mesajla kafeye davet ettim, eğer direk söyleseydim Görkem şüphelenirdi.
-xxx kafesinde buluşalım ben çıkıcam sende yarım saat sonra arkamdan çıkarsın.-Planın ne bakalım yine, Gece?
-Çok soru sorma, gel sadece.
-Üff sende şakaya gelemiyosun, tamam gelirim hadi kalk git.
Çıktım, uzun yollarda tek başıma delirmiş bir biçimde. Sana yemin olsun Ezra elime geçtiğinde sana yaşama hakkı vermeyeceğim. Ölümün acı olacak, diye diye sövüyorum kendimce. Kafede buluştuk, Alexa merakla bana bakıyordu, "evet prenses plan?" Telefonumu elime aldım. "XXX kafesindeyiz, acele et" telefonu kapattığım gibi Alexa "o kim?" Ellerini tuttum titriyodu biliyordum, bu kadar olayda bana bile güvenmesi zor olabilirdi. Garson geldi "hoşgeldiniz Gece hanım, arkadaşınız sanırım sizde hoşgeldiniz hanımefendi. Evet, karar verdiyseniz, siparişleri alayım" 3. Sandalyeyi göstererek birini beklediğimizi belirttim, kafa sallayıp yarım saat içerisinde tekrar geleceğini söyledi garson.
"Gece hanımmmm(!), hani söylesene canım kim geliyor delirtme beni şu daracık sandalyede". Kıkırdayarak "sadece sen balık etlisin ondan valla bana çok rahat", şaka yaptım tabi ama yüzü düştü gülerek "şaka yapıyorum, sen sporla ilgilendiğin için yapılsın ve sana çok yakışıyor bu halin" hemen de sırıttı zaten. Dakikalarca kapıya ve telefonuma baktı, elinde biber gazı olduğunda gördüm, "Alexa sakin ol o elindekini çantana koy" irkildi fark ettiğimi anlayınca "tamam.." ve garson tekrar geldi, bu sefer siparişleri verdik ama hala görünürde kimse yoktu. Bende sıkılmaya başladım artık tekrar aramak için dışarı çıktım biraz, biriyle çarpıştım bu arada "önüne baksana dengesiz" dememle çapkın bi gülüş attı çocuk ve belimi kavrayıp kendine çekti "önüme bakıyorum zaten şuanda" has.. bu çocuk sarhoştu ve onu tanıyordum bizim sınıftaydı kendisi, "uzak dur acımam" belimi ölesiye sıktı o anda "*** BELANI BIRAK LAN KIZI *** EVLADI" Alexa bu sözlerin ardından bir yumruk geçirdi. Kapıdan giren adamda ona sert bir tekme attı ama neden derken anladım işte gelmişti...
Üvey abim Yiğit Soydan evet babadan kardeştik aramıda 2 yaş vardı. İçim rahatladı onu görünce hemen onun yanına koştum, Alexa korkmuştu onada geçirecekti bir tane. Ama sonra ben onun yanına gidince güvenilir olduğunu düşündü, öyleydi. Evet, burda neden topladığımızı az çok tahmin ediyorsunuzdur, "Deha" dediler aynı anda. Böyle olmasını bekliyordumda "evet doğru, Alexa tanıştırayım üvey abim Yiğit, ve abi sen zaten kim olduğunu biliyorsun" Alexa biraz şaşkın bir biçimde "beni nerden tanıyor". İkimizde güldük "kendisine ortağım diyebiliriz, o seni bile senden çok tanıyor". Yiğit'te siparişini verdikten sonra plandan bahsettim, mecburduk bu plana tabiki. Çünkü onu geri istiyordum benim olanı..