02 - Yalvarırım yapma

56 7 5
                                    

🗣️ Merhabalar beyler ve hanımlar.

Bu bölüm biraz sinirimizi bozucak gibi duruyor

Kaptık şifayı yazdıktan sonra yarına iyi olursam atmayı düşünüyorum.

İyi okumalar..

♯ ♯ ♯

Her pembe saçlı adım attığında geri gitti ama soğuk beton duvarı sırtına yaslı kalana kadar gitti hem de tavşan çocuk.

"Sensin demek o sevdiğim adama sürtüşen."

Kimden bahsettiğini soramıyordu, korktuğu ve düşündüğü şey ona ne olucağıydı. Jimin o'na ne yapmayı düşünüyordu ki?

"Sen sevdiğim adama dokunup duruyorsun şimdi ben de seninle ilgileneyim."

İçeri ardından girip ona falçata getirdiği zaman Jungkook gözlerini dolu şekilde bakarak yalvarmaya başlamıştı.

"Lütfen yapma. Yalvarırım yapma! Kimden bahsediyorsun?! Uzak durucağım, gerçekten uzak durucağım.."

Jimin bu halinden zevk alırken susması gerektiğini söyleyerek dudaklarına işaret parmağını yaslamış, falçatayı yanağına götürdüğü gibi gülümsemişti.

Abisi gibi küçümseyen, alçakça bir gülümseyi bu kadar iyi bilebilirdi.

Yavaş yavaş yanağına derin bir çizik attığı zaman kıkırdamış ve derin nefes almıştı.

"Uzak durmazsan bu yüze yazık olur ufaklık. Min Yoongi denen o heriften uzak dur yoksa bu dünyaya elveda dersin. Tıpkı o yemekhane içinde dayak yiyen adam gibi."

Yapar mıydı? Yapardı. Sevdiği adamo takıntılı haldeydi onun için.

Başını sallamış ve Jimin ile yanındaki diğer mahkum gittiği zaman Jungkook'un bacakları artık bedeni onu taşıyamamış ve çökmüştü.

Bu yere düştüğü için abisine olan öfkesi gittikçe artıyordu. Öfkesinin yanında korkudan ağlıyordu.

Ayak sesleri kulağına geldiği zaman bir tuvalete girmiş ve adıyla seslenen Yugeom'u duyunca göz yaşlarını silmişti. Derin nefes aldı ve yanağındaki yara hakkında ne yalan söyleyeceğini düşünüyorken tuvaletten çıktı.

"Jungkook! Sikeyim yanağına n'oldu? Kim yaptı sana bunu?!"

Olanları söyleyemezdi, dudaklarını açtı ama olanların üstünü örter gibiydi.

"Kimse yaptı Yugeom. Ben düştüm sadece."

"Düşmeyle bu kadar derin kesilmez Jungkook."

"Kesildi işte! Neden üsteliyorsun ki?! Zaten canım acıyor.."

Yugeom'un içine düşün hissi biliyordu çünkü bir şeyler yanlıştı. hem de çok yanlıştı ama kabul etmekle yetinerek Jungkook ile banyodan çıktığı zaman Jimin'in ona baktığını gördü ve O örgülü saçlı olan esmere ona bakarak ne anlattığı kafasını kurcaladı.

Onu öldürmeye mi planlıyordu? Ona zarar vermesini mi isteyecekti? Neydi bu? sadece bilmek istiyordu.

Jungkook anladı artık. Uzak durması gereken tek dayanağı olan Yoongi değil. O ikiliden direkt olarak uzak durmalıydı.

"Yugeom, ben yemekhaneden çıkıyorum. Kaldığım yerde olucağım sakın rahatsız etmeyin beni."

"Sen nasıl istersen ufaklık."

Yanağına elini koyup makas alır gibi yanağını sıkıp çekmiş ve gülümsemeye çalışan tavşan çocuğa bakarak Yoongi'nin yanında geldiği zaman derin bir nefes aldı.

"Bir şeyler yaşadığı belli, Jimin'in parmağı var mıdır?"

"Sakar biri olduğunu biliyorum ama eğer Jimin'in parmağı varsa işte o zaman o kaltağa dersini veririm."

"Sen öyle diyorsan Maskeli."

Yemek saati bittiği zaman Yoongi ile Yugeom Jungkook'un yanına gittiği zaman Jungkook'un yattığını görünce Yoongi yaklaşıp saçını okşamak istediği zaman Jungkook doğruldu.

"Beni rahatsız etmeyin demiştim. Ne oldu?"

"Maskeli senin için geldi. Dedim aslında ama dinlemedi."

"Bak tavşan çocuk, biri bir şey yaptıysa söyle. Sikelim belasını."

Jungkook konuşmaması gerekti, yakın olmaması gerekti. Kırıcı olması ona göre değildi ama yapmalıydı.

"Yoongi burada daha fazla kalıp benimle konuşuyor olman midemi bulandırıyor. Rahatsızlık duruyorum."

Altın vuruşu yapsaydı belki uzak durucaktı düşüncesine kapıldı.

"Yüzün zaten abimi andırıyor, baktıkça daha çok nefret dolu oluyorum."

Yoongi sessiz kaldı. Jungkook biliyordu çünkü Yoongi abisine benzetilme korkusu kıytırık bir köşede duruyordu.

Ağlamamak için kendisini sıktı Jungkook. Yoongi'yi resmen kalbinden ateş etmişti.

Maskeli sessizce ayrıldığı gibi geri yatan tavşan çoçuk başına yorganını çekmiş ve sessizce ağlamaya başladığı gibi ağzını sıkıca kapatıyordu.

Kimse duymamaklıydı onu.

Akşama doğru saatler akarken gözlerini açan Jungkook başında Jimin'i görünce korkarak doğrulup geriye gitmiş ve hızlı nefeslerle ona bakarken Jimin sırıtıyordu.

"Baya söz dinliyormuşsun sen. Zorlarsın sanıyordum."

Sertçe yutkunmuş nefeslerimiz düzene sokmaya çalışsa da olmuyordu.

"Şimdi böyle devam et ki öldürmek zorunda kalmayalım. Sen bizi yorma. Yoongi sana nasıl bakıyor böyle anlamıyorum."

Jimin yaklaşmış ve yakından inceliyordu. Tiksinerek bakmaya başladığı zaman küçümseyen bir gülümseme ile dudakların geri araladı.

"Sanırım birileri öldürdüğü babasına benziyor."

Bu tavşan çocuğun canını yakmadan ziyade öfkeyle doldurmuş Yoongi'yi dinlerken onun dedikleri gelmesiyle beraber sinirine yenik düşmeden sakin tonlarında dudaklarını sırıtarak araladı.

"En azından babama benzesemde onun gibi değilim. Ben sevdiğim birini kıskandırmak için birilerin kucağında sürtmüyorum Park Jimin."

Bu son sözleri onu sinirlendirmişti. Birbirlerinin sinirini daha körüklemiş ama ona kalırsa Jimin güçlüydü ama şimdilik güçlüydü.

Jimin, Jungkook saçından sıkıca tutup ayağa kaldırıp yüzüne sertçe yumruk atmıştı.

İlk defa sesi çıkmıyordu. Kaderini kabul etmişcesine dövülmeyi göze alıyordu ama asıl cehennem bundan sonraydı.

Jungkook yediği yumrukla yere düşmüş ve Jimin yere düştüğü gibi kendisince kurduğu grubuyla yerde tavşan çocuğu tekmelemeye başlamışlardı.

Tavşan çocuk sadece sıkıca sarıldığı tek şeyi annesi ile kardeşleriyle çekildiği o fotoğraftı. Belki de acıyı hissetmemesini sağlayan buydu..

Bundan sonra ne olucaktı peki? Sadece yediği bu dayaklar mı olucaktı yoksa daha fazlasını mı yaşayacaktı?

Kim bilebilir ki..

♯ ♯ ♯

🗣️ Bunlar daha bi de başlangıç devamında ne olucak artık diğer bölümde karşılaşırsınız ama jk biraz fazla çekebilir belki

belki ama

Floryn tatlı günler diler.

Courtyard - TKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin