Ruhumdan Notalar

Efsunkâr Sahra

Başlığımızın anlamı "Büyülü Çöl" demek. Büyük ihtimalle şiirin yarısını anlamayacaksınız çünkü bu bir divan edebiyatı şiiri ama açıklamasını ve hikayesini en alta yazıcam.

Öncelikle bu şiirin bende ayrı bir yeri var bunu anlatmalıyım. 11.sınıf edebiyat dersinde şiir grup çalışması yapmıştık. 15-20 dakika gibi bir sürede kitaptaki divan edebiyatı kelimelerini kullanıp şiir yazmamız gerekiyordu. Ve fark ettim ki şiir asla ortak yazılamayan bir şey. Kimseden ses seda çıkmayınca 'grup çalışması' olan şiiri ben yazmak zorunda kaldım. O süre zarfında sadece ilk kıta oluştu. Sonradan diğer iki kıtasını da ekledim.
Edebiyat öğretmenim çok beğendi ve o yılın edebiyat dergisinde benim şiirim de yayımlandı.

İşte bu benim ciddi anlamda şiir yazmaya başlama sebebim oldu, bu yüzden defterimin ilk sayfası da bu şiirle başlar. Şimdi şiire geçelim.

Bir leyl deminde gördüm bu düşü
Sükûn içinde bir mürde gibi
Ben ki yad eylerim onu
Riyâz-ı melekütte bir şükûfe gibi

Tanıdık geldi mi sana da
Kızılların müzeyyeni bu sahra
Uyandırır belki seni
Uzaktan seslenen nazende bir sevgili
Değildir bugüne ancak
Kısmettir ferdalara vuslat

Bilinmezlik korkutur ya insanı işte
Ne şah-sâr var şimdi ne bir katre
Güneşten muhteriz bulutlar
Ağlar mıydı üzerime?
Bilakis muhtazır revanımın en derinliklerine.

Kavramlar:
leyl demi - gece vakti
mürde - ölü
yad etmek - anmak
riyâz-ı meleküt - meleklerin cenneti
şükûfe - çiçek
müzeyyen - süslemek
nazende - nazlı
ferda - yarın
vuslat - kavuşmak
şah-sâr - ağaçlık, çalılık
katre - damla
muhteriz - çekingen, korkan
muhtazır revan - can çekişen ruh

Kelimelerin anlamını öğrendikten sonra tekrar bir okuyun derim o zaman daha iyi anlayacaksınız.
Kendi kafamdan oluşturduğum şiirin hikayesini de anlatayım kısaca:

Bir adam ve bu adamın aşık olduğu bir kadın var. Ancak önlerine hep engeller çıktığı için bir türlü kavuşamıyorlar. Bir gece vakti adam yine bunları düşünüp uykuya dalıyor ve bir rüya görüyor. Rüyasında kendini çölde buluyor ama bu öyle bir çöl ki meleklerin cennetinde bir çiçek gibi çünkü sevdiği kadın orda ve onu çağırıyor. Adam bu çölün büyüsüne kapılmışken bir anda etraf kararıyor, kara bulutlar üstüne çöküyor, etrafta ne bir çalılık ne bir damla var. Adam serap gördüğünün farkına varıyor, her şey bir aldatmaca onun rüyası büyülü çöl yani efsunkâr bir sahra.