6. bölüm "Mağara mı?"

444 18 1
                                    

Bol bol yorum ve oy atmayı unutmayınız!

Buraya bir kalp koyar mısınız? ==>

İyi okumalar!

🕊

Ahsen'den

Uyanmıştım. 3 haftadır bu mağarada kalıyordum. Nasıl buraya geldim, ben kimim? Hiç birşey bilmiyordum.

Sadece adımı hatırlıyordum. Tabii o da dogruysa, boynumda bir kolye vardı Ahsen yazıyordu.

Muhtemelen ismimdir yani sonuçta başka kimin ismi olurduki?

Ben düşünürken dışardan silah sesleri gelmeye başladı. Bir taşa yaslanıp kulaklarımı elimle kapattım.

Dizlerimi kendime çekip kafamı dizlerime yasladım. Biden silah sesleri durdu. Onun yerine ayak sesleri duyulmaya başladı.

Kafamı kaldırınca üstlerinden anladığım kadarıyla askerdiler. Aralarından kalıplı ve daha sert durun bana baktı.

"Burada ne işin var?" Dedi sert sesiyle. "Bilmiyorum, tam 3 haftadır burdayım" dedim sesimin titrek çıkmaması için dikkat ederek.

"Adın ne senin" dedi. "Bilmiyorum ama kolyemde Ahsen yazıyor galiba ismim" dedim onu inceleyerek.

Yavaşça bana yaklaşıp yere çömeldi, "birşey hatırlamıyor musun?" Dedi sesini yumuşatarak. Pek olmasada bunu takmayıp bana bakmaya devam etti.

"Hayır, hiç birşey hatırlamıyorum." Dedim.
Bana baktı sonra arkasına baktı. "Çaylak gel buraya" dedi gür sesiyle.

Çaylak dediği kişi buraya gelip, "Emredin komutanım!" Dedi. Galiba komutanları bu yapılı adamdı.

"Kızı kaldır, zor durumda olduğu belli karargâha götürürüz." Diyip çömeldiği yerden kalktı, son kez bana bakıp mağaradn çıktı. Çaylak hariç diğerleride çıkmıştı.

"Bacım, hadi kalk seni buradan götürelim" dediğinde sadece kafa sallamakla yetindim.
Yavaşça kalkarken o da omuzlarımdan tutup bana yardım ediyordu.

Mağaranın o barut kokan kokusundan sonra temiz hava oyi gelmişti. Çaylak bana yardım edip helikoptere bindirdi.

Herkes binince helikopter kalktı. Yolculuk başlamıştı anlayacağınız.

●●●

Tabeladan gördüğüm kadarıyla Hatay'miş burası.

(Buarada belirttim mi bilmiyorum ama normalde, Istanbul'da yaşıyordu sonra Hatay'ın sınırına getirildi.)

Helikopter iniş yapınca çaylak bana yardım edip yere indirdi sonra sıraya girdi.

Albay diye düşündüğüm kişi, "Tekmil ver Kurt timi!" Dedi gür sesle.

"Kıdemli üsteğmen/Atalay Kara/Mardin/ Emret komutanım!"
"Teğmen/Yavuz Şahin/Urfa/Emret komutanım!"
"Teğmen/Tarık Atay/İzmir/Emret komutanım!"
"Asteğmen/Kerem Zorlu/Sivas/Emret komutanım!"

Benle yumuşak konuşan kişi tahmin ettiğim gibi komutanmış. Albay, "Rahat!" Diyip gözleri bana değdi. Bana bakarken, "üsteğmenim, görev raporunu bana yarım saar içerinde getiriyorsun. 1 hafta izinlisiniz" dedi.

Bana gel işareyi yapınca yanına yavaşça yaklaştım. "Odama geçelim." Diyip önüne dönüp ilerlemeye başladı. Duraksasamda bende yürümeye başladım.

Üstümde bir sürü göz hissediyordum. Odaaya varınca koltuğuna oturup bana döndü. "Otur." Dediğin hemen dediğimi yapıp oturdum.

"Adın ne senin?" Dedi bir yandanda beni dikkatluce inceleyerek. "Ahsen... galiba" dedim son kelimeyi sessiz söyleyerek. Ama ortam sessiz olduğu için duymuştu.

Tek kaşını kaldırdı, "galiba?" Dedi. "Kolyemde yazıyor, yanii muhtemelen adımdır." Dediğimde duraksadı. Ama hala beni inceliyordu.

Bundan rahatsız olduğum için kıpırdandım. Bunu farkederek gözlerime baktı. "Üsteğmenimin dediği gibi o zaman." Dedi ama bunu kendine söylemişti. "Hiç mi hatırlamıyorsun?" "Evet, birşey hatırlamıyorum.." dediğimde duvara bakarak düşündü

"O zaman kalıcak bir yerinde yok... sen-"
Sözünü tamamlayamadan kapı çalındı. Albay, "Gir!" Dediğinde bir asker içeriye girdi. "Komutanım, Atalay komutan geldi görev raporunu vericekmiş" dedi gelen asker.

"Gelsin içeriye." Dedi Albay. İçeriye Atalay dedikleri kişi geldi. "Kıdemli üsteğmen/Atalay Kara/Mardin/Emret komutanım!"

"Rahat asker, otur" dedi albay ama Atalay oturmadı. "Bu bir emirdir!" Dediğinde oturmuştu.

"Komutaım, bu görev raporu" diyip elindeki kağıdı albaya verdi. Albay kağıdı alıp inceledi, beğenmiş olucakki kafa salladı.

"Ahsen hanımı kalıcak yeri şimdilik yok, buraya yakın evler boş mu?" Dedi slbay benim için konuşarak.

Atalay kısaca bana bakıp geri albaya döndü
"Hepsi dolu komutanım" dediğinde, albay derin nefes aldı.

"Eğer kabul ederse kalacak yer bulana kadar benim evimde kalabilir, eve pek uğramıyorum zaten." Dedi Atalay ortaya fikir atarak.

"Sana güveniyorum üsteğmen, ama burda önemli olan Ahsen hanımın düşüncesi" dedi albay bana dönerek.

İkiside bana bakarken konuşmak için dudakarımı oynattım. "Şey.. benim için sorun olmaz. Bir iş bulana kadar kalırım."

Atalay son söylediğimi beğenmeyerek kaşlarını çattı sonrada geri düz ifadesine döndü.

"O zaman şimdi eve gidin." Dedi Atalay'a bakarak sanki bizi odadan kovuyormuş gibiydi.

Atalay kalkınca bende kalkıp odadan çıktık.
"İstediğin kadar kalabilirsin benim için sorun olmaz" dedi bana yandan bir bakış atarak.

Sesimi çıkarmadım, galiba o da cevap beklemiyordu. Arabası olduğunu tahmin ettiğim arabaya bindi. Bende ön koltuğa binip camdan dışarıya bakmaya başladım

O 3 hafta bana 3 ay gibi gelmişti. Hergün barut kokusunu solumaktan sıkılmıştım. Dışardaki havada pek temiz olmasada barut kokusundan iyidir değil mi?

Eve vardığımızda evi incelemeye başladım, buarada ev dediğime bakmayın binadı.
Tam 5 katlı, bazı yerleri soyulmuş bir binaydı.

Bu binaya girdikten sonra hayatımın bu kadar güzel olacağı aklıma gelmezdi...

Son..

🕊

Sevgilerle kalınn!

Avukat Hanım -Askıda-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin