5

412 22 4
                                    

-Medya toprak-

Kumral genç arkadaşlarını evlerine bıraktıktan sonra kendi evine doğru sürmeye başladı. Bugün çok kötü hissediyordu. Sabah ki bütün mutluluğu kaçıyordu üstüne dökülen kurumuş ve yapış yapış duran içecekli kıyafetlerini hissetikçe. Cidden bu yayıncıyla normal bir şekilde karşılaşamayacaklardı sanırım.

Aklına gelenle sinirle yükseldi kendi kendine Enes " Ha görmedim diyor bi de ya. KÖR MÜSÜN BE ADAM!" diye sinirle söylendikten sonra evinin otoparkına geldiği için arabadan indi. Müstakil bir evde yaşıyordu. Alt katı otopark, diğer 2 katta ise odalar vardı. Arabasını park ettikten sonra çıktı ve evin giriş kapısına adımladı. Yere bakarak yürüken duyduğu sesle kafasını kaldırdı. " Oğlum." Gördüğü adamla bütün anıları aklında canlandı. Ona her gün siddet uyguladığı günler aklına gelince yerinde titremeye başladı kumral genç. İstemiyordu. Yaşamayazdı bir daha o anıları.

Adam ela gözlerini onun ela gözlerine kitleyip sırıtarak yanına yaklaştı. O an gördüğü ela gözlerle kendi gözlerini oymak istemişti Enes. Bu iğrenç adamdan hiçbir özellik almak istemiyordu. Adam titreyen çoçuğun yanına yaklaşıp elini omzuna koydu. " Para işini halletmedin oğlum. Bende evine geldim. Bir misafir edersin artık babanı" dedi hâlâ o iğrenç sırıtmasıyla. Enes sinirle gözlerini ona dikip omzunda ki elini itti. " Bana oğlum deme aşağılık herif seni." Dedi bağırarak. Hâlâ titremesini durduramıyordu Enes.

Babası birden havada savrulan eline bakıp sinirle kaşlarını çattı ve ona tokat attı. " Bu ne cürret ha?" Enes'in yüzüne atılan tokatla kafası sağa yattı ve dudağı patladı. Elini patlayan dudağının üstüne getirdi ve kanı silip, o adama döndü. " Sen hiçbir şeyi hak etmiyorsun piç kurusu. Git ne yaparsan yap oruspu, vermeyeceğim sana para falan!" Diye haykırdı acıyan dudağıyla babasına. Babası sinirden kızara elalarını oĝluna dikip bir hışımla onu duvara yapıştırdı ve boğazını son gücüyle sıkmaya başladı. Enes birden boğazının sıkılmasıyla korkuyla gözlerini açtı. Ölecekti sanirm bugün." Seni annenin öldüğü gün öldürmeliydim." Dedi bağırarak adam. Enes ne kadar annem senin yüzünden intihar etti demek istesede yapamadı.

Yavaş yavaş etraf bulanıklaşmaya başladı. Enes artık kendisi teslim etmişti. Hissediyordu ölecekti. Tıpkı annesinin kaderini yaşayacaktı. Babası yüzünden ölecekti o da.

Yavaş yavaş seslerde kesilmeye, gözleri kaymaya başlamışken. Birden babasının yan tarafa savrulmasıyla yere düştü kumral. Etrafta ne olduğunu algılayamayıp sadece nefes almaya çalışıyordu. Derince nefes almaya çalıştıktan sonra elini acıyan boynuna uzatıp kızarmış olduğuna emin olduğu yeri okşadı. Dayanamayacktı. Bu ona çok fazlaydı artık. Çocukluğunu yeterince mahveden adam sadece çoçukluğuyla yetinmeyip tüm hayatını perişan ediyordu.

Hissettiği duygu yoğunluyla gözleri dolmaya başlamıştı. Gözlerini kapatıp titreyen ellerinin üstune yerleştirdi kafasını. Yok olmak istiyordu. Bu hayattan sadece siktir olup gitmek istiyordu.
Birkaç dakika sonra yanında ki gürültü kesildi. Buna rağmen kafasını kaldırmadı. Daha sonra karşısında duyduğu ses ve omzuna dokunan ellerle kafasını kaldırdı Enes. Gördüğü yüzle saşırdı. Emre? Babasını onun üzerinden çeken kişi Emre miydi? O an nefes alamadığı için bakamamıştı bile kim olduğuna.

Emre, kumral gencin omzundaki elini parmak izleri çıkmış boynuna götürdü ve yavaşça okşadı." İyi misin?, Çok zarar verdi mi o adam sana?" Dedi hafif hafif okşarken. Enes boynunu okşayan eli garipserken fazla takmayıp kafasını salladı." İyiyim." Dedi yaşlı gözlerle. Emre'nin korkmuş ifadesi raharlarken elinden boynunu çekip onu yavaşça ayağa kaldırdı. Enes ayağa kalkıtığında sol tarafta yüzü kana bulanmış adamı görmesiyle yüzünü buruşturdu. "Ona n'olacak?" Dedi iğrentiyle birde o adamla uğraşmak istemiyordu. " Arkadaşım arabadaydı. O halleder sen takma" dedi. Enes'in ruhsuzcasına bakan elalarına bakarak.

Emre onun kolundan tutarak kapıya getirdi. Başı dönerse diye tetikte durarak kolunu tutuyordu. Enes'in ,cebinden ona anahtarı vermesiyle kapıyı açtı ve onu koltuğa bırakıp. Karşısındaki tekli koltuğa oturdu. Aralarında sessizlik hakimken Emre daha fazla dayanamayıp sordu." Şey biraz özel olacak ama o adam kimdi?" Dedi gözlerini kapatıp arkasına yaslanmış çocuğa. Enes hafifçe gözlerini aralayıp koltukta biraz dikeldi."Babamdı." Dedi umursamazca. Emre şaşkınca gözlerini büyütüp, her ne kadar daha fazla sormak istesede soramayıp ayağa kalktı.

" İlk yardım kitin var mı? ,yüzün pek iyi durmuyor" dedi. Enes kafasını salladı." Girişte lavabonun yanında "dedi. Emre, Enes'in tarif ettiği yerden alıp geldi. Ve Enes'in yanına oturdu. Kiti açıp pamuğa biraz tentürdiyot sürüp gözlerini ona çevirdi." Yapabilir miyim?" Dedi. Enes kafasını salladı. Esmer aldığı onayla pamuğu yavaşça kanamış olan dolgun dudağına değdirdi. Enes hissettiğı acıyla minikçe inlerken, Emre dayanamayıp üfleyerek sürmeye devam etti. Pamukla iyice temizledikten sonra yara kremini alıp yavaşça yara olan dudağına değdirdi. Elindeki kremi fazlaca yumuşak olan dudağa sürerken içinde bir elektriklenme hissedip sürmeyi bıraktı ve kitin içine kremi atıp kapattı.

Enes aceleyle kiti kapatan adama bakıp aklına daha yeni gelen soruyu sordu." Sen neden buradasın? Evin mi buraya yakın?" Dedi. Emre duyduğü soruyla utançla elini ensesine attıp cevap verdi." Ben bugün etkinlikte senin üzerine içecek dökünce senin sinirli gitmenden rahatsız olup tekrar özür dilemeye gelecekken sen hızlıca arabaya binince seninle geldim işte öyle oldu." Dedi bir çırpıda doğruluğuna kendisinin bile süphe duyduğu olayı. Enes tek kaşını kaldırıp karşısında ezilip büzülen adama baktı. Daha sonra ne yaptığını boşverip. Kirli kıyafetleriyle hâlâ durduğu aklına geldi ve ayağa kalktı.

Ayağa kalkmasıyla beraber esmer adamda kalktı. Enes esmer adama dönüp, koyu yeşil gözlerine bakarak konuştu." Bugün olan için teşekkür ederim. Ve seni rahatsız ettiğim içinde özür dilerim" dedi biraz çekinerek. Emre gülümseyip elini omzuna koydu" önemli değil kim olsa aynısı yapardı." Dedi. Ve elini çekip hâlâ ona bakan elalarına baktı muzipçe. "Özürünü kabul ettim. Ama teşekkürü bir şartla kabul ederim,Yarın benimle kahve içmeye gelirsen olur." Dedi.

Onunla tanışmayı herşeyden çok istiyordu esmer olan . Enes heyecanla ona bakan adamı kırmamak için başını salladı " Pekala, olur. Bana mesaj atarsın." Dedi. Emre genişçe gülümsedi ona. " Tamamdır o zaman, bende gideyim saat geç oldu." Enes kafasını sallayıp onun kapıdan çıkmasını izledi ve odasın geçip duşa girdi. Bugün ki hissettiği rahatsızlığı temizlenerek gidermeye ihtiyacı vardı.

CİVCİVLİ ŞORT BXBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin