9

256 13 21
                                    

-medya Ceylan çilsiz olarak düşünün-

İlk görüşte aşka inanır mısınız?

Sizce ilk defa gördüğünüz biri içinizdeki o yangını ortaya fiziksel özellikleriyle mi çıkarır?

Yoksa o kişi ruh eşiniz midir ki içinizde ki o yangın zincirlerinden kurtulup çıkar ve hızlı bir şekilde içinize işler?

Barlas, onun şaşkınca kendine bakan mavi gözlerini görünce anlamıştı bu mavi gözler onun içindeki yangını ortaya çıkaracağını. O bir çift mavi göz için her şeyini ortaya koyacağını acı da olsa tatlı da olsa anlamıştı o gün, onu zincirleri pas tutmuş kalbine aldığını...

Yanıyordu içi 1 yıldır olduğu gibi aşk ateşiyle yanıyordu. Ama bugün eklenen bir duygu daha vardı. Aşk acısı..

Kalbi sankı gögüs kafesinden firar etmek istercesine acıyordu o mavi gözlerinin başka birine parladığını gördüğunden beri.

Geç kalmıştı onu bulmak için. Ya da baştan kaybetmişti cinsiyetinden dolayı kim bilir.

Kalbinin acısıyla sigara paketinden bir dal çıkardı ve karşısında ona üzgünce bakan arkadaşına bakarak, dolgun dudaklarına yerleştirip yaktı sigarayı. Her ne kadar sigarayı fazla içmeyi sevmesede yanan gögüsüne tek çare gibi geliyordu bazen.

Daldığı düşüncelerden ona seslenen Emre'yle çıktı Barlas.

" Seni böyle görmekten nefret ediyorum Barlas. Yapma bunu kendine" dedi üzgünce ona bakan arkadaşı.

" Olmuyor... 1 yıldır aradığım bir çift mavi gözümü kaybetmemi burası kabullenmiyor." Dedi son lafında elini kalbine bastırarak.

Daha sonra elindeki sigaradan son bir yudum çekerek kafasını balkondan az buz gözüken yıldızlara bakarak üfledi. Ve  göz kapaklarını zorlayan yaşı daha fazla tutamadan sol gözünden akıttı.

Çok adaletsizdi değil mi? Bir insanın, diğerinin içini bu denli yakması...

Kafasını yukarı kaldırmış ağlayan arkadaşına daha fazla dayanamayan Emre yanına gidip ona sarıldı. Barlas ona sarılan arkadasıyla kafasını onun karnına yaslayıp daha şiddetlı ağlamaya başladı.

" Onu ben seviyordum Emre. Haksızlık bu." Diye ağlamaktan bozulmuş boğuk sesiyle yakındı.

Emre arkadaşının dediğyle içi yandı bunca zamandır biliyordu o bilinmez çocuğa olan aşkını. Barlas her dertleştiklerinde anlatirdı ona o mavi gözlerinin güzelliğini.

Daha fazla dayanamayıp sırtını okşadı arkadaşının " Geçecek Barlas bu dünyada her şey geçer ,o da geçecek" dedi. Ama biliyordu ki asla geçmeyeceğini.

Ona biraz daha teselli verdikten sonra buz gibi olmuş olan kollarını okşadı." Hadi içeri geçelim hava geç oldu uyuyalım. Yarın çekim yapacağız."

Barlas dediğiyle yaşlı gözlerini sildi ve ayağa kalkıp ona sarıldı" iyi ki senin gibi birine sahibim Emre." Dedi. " Bende iyiki sahibim." Dedi arkadaşının sarılmasına sevgiyle karşılık verirken.

(...)

Enes gözlerini ona ahtop gibi kollarını sarmış sarışınla açtı. Ev zaten yeterince sıcaktı ve onun sıcaklığıyla beraber çıldırıyordu Enes. Uykulu gözlerini yarım yamalak açarak yakındı" kay ileri. Yanıyorum senin yüzünden" dedi yüzünü yastığa gömerek.

Ama davul,zurna yanında çalsa uyanmayacak şarışın bi gram bile gitmedi. Enes oflayarak yataktan kalkmaya çalıştı ve ona yapışan kollarını zorlukla üzerinden itip ayağa kalktı. Bi daha asla uyumayacaktı bu sarı fıttırmayla hep böyle yapıyordu.

Saçlarını karıştırıp komodinde duran telefonunu eline aldı ve aşağıya indi. Dün arkadaşlarıda onlarda kalmıştı. Bu yüzden her yerde mışıl mışıl uyuyan biriyle karşılaşabilirdi.

Aşagıya indiğinde köşede ki koltukta sarmaş dolaş uyuyan Toprak ve İskender'i gördü. Ne zaman beraber uyusalae hep ikiz kardeş gibi böyle uyurlardı. Daha sonra diğer koltukta uyuyan üstü açılmıs Esin'i görüp yanına gitti ve örtüyü üstune tekrar örtüp mutfağa gitti.

Tam mutfağa bir adım atmışken bastığı sert şeyle yerde bir inleme koptu.

" Ahh ne yapıyorsun bee" diye yakınarak yeni uyanmış Ceylan'ı gördü. Tabi ya unutmuştu Ceylan uyurgezerdi ve evin her yerinden çıkabilirdi.

Hâlâ ayağını ovalayan arkadaşının yanına eğildi ve ayak bileğine baktı." Özür dilerim unuttum senin uyurgezerliğini. Krem getireyim mi?" Dedi hafif kızarmış bileğe bakarken.

Ceylan kaşlarını hayır anlamında kaldırdı." Alıştım artık bunlara. Bi kere abim üstüme bile düşmüştü. O gün tüm kemiklerimin kırıldığını hissettiğime yemin edebilirim." Dedi bunu sırıtarak söyleyip.

Enes ise dehşetle gözlerini açıp baktı kumral kıza" kızım senin abin bodyci değil mi 100 kilo vardır. Nasıl ölmedin aq?" Dedi.

" Öldürmeyen rabbim öldürmüyor işte Enes" dedi elini havaya kaldırarak. Enes dediğine kahkaha atıp, onu elinden tutup kaldırdı.

" Gel kahvaltı hazırlayalım." Dedi. Ceylan'da kafasını sallayıp onu onayladı ve bir orduya kahvaltı hazırlamaya başladılar.

(...)
Arkadaşları fakültede dersleri olması nedeniyle evden gitmişti. Onun dersi akşam olduğu için mutlulukla televizyonunu izliyordu. Ağzına bir kuruyemiş atarken aklına Emre'yi araması gerektiği geldi. Ellerini çırpıp ayağa kalktı ve tv ünitesindeki telefonu alıp ' Yayıncı Emre' yazılı aramaya tıkladı.

Gergince evin içindw turlarken birden ses geldi.' Alo' dedi .

Enes nedense onun sesini duyunca heyecanlanmıştı. Boğazını temizleyip.' Müsait misin? Önemli bir şey konuşacağım' dedi.

' Evet, müsaitim' dedi ve arkadan bir kaç ses geldi.

'Dün bizi kafedeyken fotoğraflarımızı çekmişler bi de tek o değil etkinlikte falanda çekip ship hesabında paylaşmışlar' dedi.

'Ne?' Dedi şaşkınca Emre ama içten içe mutluydu.

' Doğru şuan bütün fanlarımız bizi shipliyor. Ah tanrım rezalet.'dedi elini alnına vurarak.

' Pekte rezalet değil.' Dedi Emre sessizce. Enes omu duyamayınca kaşlarını çattı' Ne dedin?'

' Ha? N'apacağız diye sordum' diye salladı Emre.

Enes o görmese de kafasını salladı ve hafuf utanç onu basarken konuştu'Aslında bu ikimizin yararına olmuş farkettiysen takipçi sayımız bi hayli artmış' dedi Enes.

' Haa demek o yüzden artı bende niye böyle oldu diyordum' dedi Emre şaşkınca.

' Ha işte bende şey diyorum. Sahte sevgilim olur musun Emre?' Dedi utançtan domates tarlasına dönerken.

Emre bir an doğru duyup duymadığına emin olamadı ve şoka girdi' Ne?' Dedi saşkınca.

' Yani Emre diyorum ki sosyal medyada sevgili gibi davranalım bizim yararımıza olur. Zaten arkadaşız aramızda öyle bir şey söz konusu değil.' Diye kendini açıkladı Enes hızla.

' Evet olamaz öyle bir şey' dedi Emre onu saran garip hisle ' Pekala yapalım Enes.' Dedi.

' Tamam o zaman' dedi Enes yerdeki halıyı ayağıyla oynarken.

'O zaman akşam bana yayın için gelir misin? Seninle çok istiyorlardı yayım çekmemi' dedi Emre.

Enes teklifiyle hafif sırıttı' Gelirim. Konum at sen orda olurum akşam'

' Pekala iyi günler Enes' dedi Emre

' Sanada' dedi ve telefonu kapattı. Kumral genç, akşam için kıyafet seçmesi lazımdı şimdi.

CİVCİVLİ ŞORT BXBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin