10

192 11 17
                                    

Üniversitenin önüne gelip arabasını yolun kenarındaki alanına Park edip arabadan indi.
Daha sonra arabasının kapısına yaslanıp cebindeki sigara paketinden bir dal alıp yaktı.
Bütün zehiri içine çekerken göğsündeki heyecanla yerinde duramadı Barlas.

Onu göreceği için içi içine sığmıyordu. O tatlı mavi gözlerinin önünde gözlerine bakacağını düşündüğünde bile yanaklari kızarıyor, karnına ağrılar girmeye başlıyordu...

Anıl'in bu üniversite de okuduğunu Enes ten öğrenmişti ona ' Anıl'la  iyi karşılaşmadık bunu telafi etmek istiyorum' demişti. Bunun üzerine Enes direkt söylemişti zaten. Barlas 'in asıl amacı pekte  bu değildi. Onu görmek ve kalbinin ihtiyacını biraz daha gidermek, belki de yanında biraz daha durması. Çok mu şey istemiş olurdu?
Sevdiğine onu sevdiğini bile söyleyemezsin bu istekleri fazla miydi ona?

Düşünceleri arasında bittiğini yeni fark ettigi sigarasını söndürüp kenarda ki çöp kutusuna attı. Ve tekrar arabasına yaslanıp Onu bekledi.
Acaba Onu görünce tekrar sinirlenir miydi? Hoş sinirlense bile güzelliğinden bir gram eksilmiyordu. O hep güzeldi Barlas için.

Cebindeki telefonunu çıkarıp saatte baktı. Dersi bitmiş olmalıydı. Büyük ihtimal çıkardı şimdi. Heyecanla elleri uyuşmuş  gibi hissetti Barlas.
Anıl im ondaki etkisi bu kadar fazlaysa kendini nasıl tutabilirdi ki Barlas?

Telefonunu geri cebine koyacağı sırada kafasını kaldırdı ve üniversite nin kapısından yanındaki esmer kızla çıkan Anıl i gördü. Kız onun koluna girmiş hararetle bir şeyler anlatıyordu o ise kıza bakıp gülümsüyordu. Tanıyordu bu gülüşü Barlas. Hoşlanıyordu kesin o kızdan. Bu kelimeyi bile söylemek içini kemiriyordu. Belki de geçen kafede konuştuğu kız buydu.
Sevgilisi...

Bu görüntüyle gerçek tokat gibi çarptı Barlas in yüzüne. Anıl hiçbir zaman sevmeyecekti Onu. O ise umitsizce bekleyecekti belkide ölene kadar.

İkili kapıdan ayrılınca Anıl kafasını çevirip arabada yaslanmis duran Barlas için gördü. Onlara doğru bakıyordu. Şaşırmıştım Anıl, o niye buradaydı ki? Yanında ki Hera ya söyleyip beraber ona dik dik bakan adamın yanına gittiler.
Yine hafif sinirlenmisti. Bu adamı her gördüğünde aklına geliyordu unutamıyordu  ki.

Yanına vardığında kafasını kaldırıp baktı adamın yüzüne. Barlas in kahverengi gözlerine bakıp konusacakken o kahvelerde garip bir ifade gördü. Acı..

İçini kötü bir his kapladiktan sonra nefes aldı ve konuştu. " Ne işin var burada ? Diye sordu tek kelime etmeyen adama.

Barlas hafif dolmuş gözleri kırptı ve yutkunup" Seninle konuşmaya geldim. Dün kafede iyi karşılaşmadık arkadaşlarımız sürekli beraber aramız kötü olmasını istemiyorum" dedi onun gözlerine bakmayı reddederek. Çünkü bakarsa hüngür hüngür aglayacagindan adım gibi emindi tutamazdi kendini. Anıl tam ağzını ayarlamış ona cevap verecekken  yanında ki Hera nin telefonu çaldı. Hera Anıl in kolundan çıkıp panikle telefonuna ucundan bakıp Anıl a döndü." Aşkım annem arıyor. Ben eve geçsem iyi olur." Dedi. Anıl dediğine gülümsedi ve ona sarılıp dudağının kenarına öpücük birakti." Tamam güzelim. Yarın görüşürüz." Dedi. Yanındaki yıkılmış oğlanı hiç görmeden.

Hera yanından ayrılınca Barlas a döndü neden onaa böyle bakıyordu? Bakışlarında hep bir şey gizliydi. Yoksa çok mu pişman olmuştu. Dükkanlarını verdiği zarardan. Bu düşünce mantıklı gelince Anıl onayladı Barlas in isteğini." Tamam aramızı düzeltelim." Barlas kafasını salladı ve sürücü koltuğuna geçip ona seslendi." Arabaya geç. Sahile gidiyoruz."
(...)

Enes arabasını Park edip indi ve geldiği o kocaman binalara baktı. Güzel bir konumda, güzel bir siteydi. Ama Enes in hem yükseklik, hemde asansör korkusu olduğu için böyle bir yerde yaşaması neredeyse imkansızdı. Daha sonra incelemeyi bırakıp Emre ye mesaj attı.

Enes: Emre geldim ben.
*Göruldu*
Anında çift tik olunca gülümsedi Enes.
Yayinci Emre: iniyorum hemen.

Enes yazdığına görüldü atıp onu bekledi. Ardından sitenin kapısından çıkan Emre yi gördü. Rahat kıyafetler giyinmiş ve çok sık duruyordu.

Emre, Enes i görüp yanına hemen geldi. Ve gülümseyerek binaya girdiler. Girişi geçince Emre asansörün önünde durunca Enes in korktuğu başına gelmişti. Stresle ellerini sıktı. Yapabilir miydi ki?  Ona söylese ters çıkar miydi ki babası gibi? Babası onu ne zaman asansöre binemedigini görse ' Ne o karı gibi korkuyor musun bi de? Senden adam olmaz rezil çocuk.' Derdi.

Emre de dalga geçer miydi bununla? Yaşadığı duygu yoğunlukla ellerini iyice sıkıp tırnaklarını etine batırdı. O kadar gerilmisti ki hissetmemiştim bile. O sırada asansör gelmişti. Emre içeriye binince o da mecbur hızla binmiş ve en sonuna gidip kenardan tutulmuştu. Derin derin nefesler alıp terlerken. Emre ondaki sorunu farketti. Bayılacak gibi duruyordu. Emre onun kolunu tuttu." Enes noldu?" Dedi panikle. Enes cümleyi anlayamayip dönen başıyla." B-ben asansör.. " Dedi zorla. Emre az çok anladigi cümleyle hemen asansörü durdurup kapı açılır açılmaz Kolunu çekiştirip indi onunla. Hala daha kendine pek gelemeyen Enes i gören Emre tuttuğu kolundan kendine çekip ona sarıldı. Kalbi o kadar  hızlı atıyordu ki Enes in ,burdan bile duyuluyordu. Onun biraz sakinleşmek için .

Ellerini saçlarına çıkarıp okşadı. " Geçti. Bir daha olmayacak Enes. Böyle bir durumun olduğunda direkt bana söyle tamam mı?" Dedi sakın sesiyle onun saçlarını okşarken. Enes duyduğu cumlelerle içinin huzur dolduğunu hissetti ve ellerini ona iyice sıkı sıkıya sardı. O herkes gibi değildi. Dalga geçmemişti. Emre ona daha sıkı sarılan cocukla  beraber içinde hissetti  elektiriklenmeyle  gozlerini  kapattı. Daha yeni filizlenen bu hislerden kurtuluşu pek olmayacak gibi duruyordu.

CİVCİVLİ ŞORT BXBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin