KASIRGA

1. Bölüm

Bir mafya liderinin oğlu olmak sizce nasıl bir kader? aklınıza geldiğini duyar gibiyim. Güç, şan, şöhret, para. Hepsi yerin dibini boylasın.. Benim adım kasırga!

Annemi 5 yaşında kaybettim. Babam her zaman derdiki, annen çok güzel bir kadındı. Öyle temiz yüzü, öyle güzel hareketleri vardı ki,,, ona hergün tutuluyorum. Ama annen yıllar önce bu dünyandan göçtü kasırga. Artık anneni unutmalısın...

Beni babam hep kendisi gibi yetiştirmeye çalıştı. Annemden tek bir hatıra ama tek bir hatıra olmaması, yıllardır yüzünü göremeyişim, her aklıma geldiğinde beni derinden sarstı.

Neyse... Bugünde kafamı toplamak için biraz kendimi sulamam gerek.
Atladım arabaya kontağı çevireceğim esnada babam çıktı karşıma

Sedat bey - Nereye böyle, korumalar nerde. Oğlum sana kaç defa söyleyeceğim korumasız gezme diye lan. Cemil, Salih. Gelin şuraya şunu istediği yere götürün.

Kasırga - Bana bakın, bana bak bana. Eğer, bak eğer 1 adım daha atarsanız. Sizi babamın yanında o elinde tuttuğunuz silahı varya k*çınıza sokarım.

Sedat beyin korumaları, endişe içinde silahla gelirken arabanın içindekinin kasırga olduğunu  görünce elleri ayaklarına dolaştı. Arabada kendilerine bakan gözleri görünce anında ellerindeki silahı beline koydular.

Cemil, Salih - özür dileriz efendim. Sedat bey öyle bağırınca... şey,, bir sorun var sandık.
Kasırga - O belindeki silahla her sorun çözülmez koçum anladım mı?

Diyip arabayı çalıştırıp mekana doğru yol aldım. Telefonu açıp seyfiyi aradım.

Çalıyor...

Seyfi - A-alo abi, dosyalar tamam abi. Adamı baya bir hırpaladık aradığın tüm bilgiler dosya içinde..
Kasırga - bana bak lan o dosyayı canınız pahasına koruyun, konumunu atacağım mekana getirin.

İndim arabadan mekana girdim Birtane cadaloz garoson bir kızın koluma çarpmasıyla tüm kıyafetime bira sıçradı.
Garson kız - Çüşş ayı....
Demesiyle arkama baktım... Birdaha baktım Demekki bana diyor.

Etraftaki herkes kaçışmaya başlarken o sırada
Kasırga - Oturun lan yerinize. Bakın benim olduğum yerde babamın adeleti değil. İnsanlığın adaleti geçer.
Demesiyle herkes yerine oturur ve ortalık buz keser.

Kızın tarafından bakılırsa bastığı yeri titreten ölümle anlaşma yapmış bir kasırgayı tanımamış olması gerek. Arkasını dönüp elinde tepsi ile mutfağa doğru yol alır ve içeride kendi kendine konuşur.

Garson kız - ayı işte nolacak yaa... Neymiş babasının adeleti insanlığın adaleti. Birde sanki kendisi çarpmamış gibi ay ay dur dur birde haklıymış gibi insanlara öküz gibi anlatıyor ya çıldırıyorum ya..

Derken mutfağın bir köşesinde kasırgayı görür. Elinde yıkadığı bardağı tekrardan yere düşürür. Ve şok geçirir. Seri bir halde kırılan bardağın cam tanelerini toplarken.

Kasırga - Çok çok ayıp aa aaaa bak sen şu işe bak sen şu cadaloza. Şimdi seninle bir anlaşma yapalım tamammı. Ben senin koluna çarpınca değildeeee..... Sen beni görünce bardak kırıyorsun.

Bunu duyan garson kız, NEE diyince eline de cam batmasın mı.. Of of off.
Kasırga yanına yaklaşır ve kıza derki.

Kasırga - Elin abartılı derecede kesilmiş bunu pansuman yapmak lazım.
Der ve
Garson kız - bak sen şu işe ya, sen şu işe bak ya ben mi kestim hayır ben mi kestim. Kendin geldin ban....
Derken kasırga araya girer

Kasırga - Bana bak bıdık çok konuşma da şuradaki sargı bezini uzat bakayım. Şimdi bu ilaç canını yakacak.

Der ve kızın elini ilaçlayıp sargı çekerken göz göze gelirlerr..
Kasırga - Senin ismin ne bakayım
Garson kız - Leyla..
Der ve kasırganın suratı bir karış vaziyet alır, gözleri usulca dolarken....