Kızlar odadan çıkınca Zelal aynadan kendine bakarak gülümsedi.
"Maşallah ne de güzel hazırlamış ablam beni. Ama bilmiyor ki ben susup oturmam."
Yüzünde ki gülümseme gittikçe tehlikeli bir hal alıyordu. Hem heyecanlıydı yapacakları için hem de tedirgindi. Başaramamaktan korkuyordu. Derin bir nefes alıp aynadaki yansımasına baktı.
"Sakın yelkenleri suya indirme. Kimse sana acımadı sende acıma."
***
Erkek tarafı arabalara binmiş kız tarafının evine doğru yola koyulmuştu.
Bejna hanım kızgınlıkla,
"Ara şu abini hemen gelsin. Damatsız nişan eskidendi. Şimdi damatsız gidince ayıplıyorlar." dedi.
Arabayı süren Yusuf yola dikkat ederek dikiz aynasından annesine baktı.
"Yaw daye abimlerin işi var. İşleri bitince gelecekler."
"Ben anlamam iş falan ara gelsin. Hem Berat orada değil mi? O hâl eder." Dedi inatla Bejna hanım.
Yusuf pes ederek,
"Tamam daye ararım." dedi.
Arabayı sağa çekip ağabeyini aradı.
Telefon bir kaç kez çaldıktan sonra açıldı.
"Abi."
"Ne oldu?"
"Annem hemen gelsin diyor."
"Hasbi Allah... Gelicez dedik ya ne uzatıyor Bejna hanım anlamıyorum?"
Yusuf abisinin tepkisine gülümsedi.
"Vallah canımı okudu tüm yol boyunca. Bir an önce işini bitir ve gel. Daha fazla tutamam Bejna Zana'yı."
Bawer tehdidkar bir tonla,
"Sen sırıt qewaşe ben sana yapacağımı biliyorum. Bunlar senin yüzünden oluyor zaten." (Namussuz) dedi telefonu kapatarak.
Bawer arabasına binecekken önünden son hızla giden arabaya dikkat kesildi. Sürücü koltuğunda gördüğü kişiyle küçük çaplı bir şok yaşadı. Emin olmak için plakaya baktı. Evet bu kesinlikle oydu. Arabasına atlayıp son hız oradan uzaklaşan arabayı takip etmeye başladı.
Bawer arabaya yetişmek için gaza bastı. Arabanın önüne kırıp arabayı durdurdu.
Arabadan sinirle inen Zelal Bawer'e bakmadan bağırmaya başladı.
"Ehliyeti kasaptan mı aldın vahşi?"
Bawer çoktan arabadan inmiş öfkeyle kıza doğru yürüyordu.
"Ben sana kasabı manavı göstereceğim Zeran kızı."
Zelal kafasını kontrol ettiği tampondan kaldırıp tüm gazabıyla üzerine gelen adama baktı.
Allah kahretsin koskoca şehirde denk gele gele Bawer'e denk gelmişti.
Yavaş yavaş geriye adımlayıp arkasını dönerek var gücüyle koşmaya başladı. Onca çabaya rağmen yakalanamazdı.
Bawer öfkeyle sıktığı dişlerinin arasından bağırarak kızı tehdit etti.
"Dur Zelal! Dur ki seni gebertmeyeyim!"
Zelal arkasına bile bakmadan kesik kesik,
"Asıl durursam gebereceğim."
dedi.
Bawer fısıltıyla,
"Günah benden gitti." diyerek kızın ardından koşmaya başladı.
Çok geçmeden kızın önüne geçip onu kolundan yakaladı. Nefes nefese kalan Zelal hayal kırıklığıyla yüzünü buruşturdu. Olmamıştı yine kendine kurtarmayı başaramamıştı. Karşısında ona ateş saçan gözleriyle bakan adama baktı.
