4. bölüm

624 49 16
                                    

~yaklaşık 2 ay sonra~

Mutfakta otururken içerde çalan telefonumun sesiyle ayaklanıp salona doğru yürümeye başladım. Bu arada çocuk 2 aylık oldu. Ve ben hala Altay'a söylemeye cesaret bulamadım.

Salona geldiğimde arayan kişinin Yunus olduğunu gördüm. Açtım.

"Efendim Yunus."

"Kerem napıyosun canım?"

"Öylesine evde takılıyorum."

"He iyi. Ya ben sana bişey soracaktım."

"Tabii sor."

"Bu senin çocuk 2 aylık oldu şimdi sen bunu Altay'a söyledin mi?"

Bu soruyu soracağını az çok tahmin etmiştim. Yavaşça iç çekerek arkamdaki koltuğa oturdum.

"Hayır söylemedim."

"Kerem bak ne yap et bunu söyle artık."

"Cesaretim yok Yunus. Söylemeye göt yemiyor."

"Ya sen demezsen ben dicem."

"Sakın bak. Tamam bugün çağırır söylerim."

"Heh ya şükür. Bak gelip de dediğin zaman bana da söyle tepkisini merak ediyorum. Ayrıca kapatmam lazım görüşürüz."

"Görüşürüz."

Telefonu kapattığında az da olsa affalamıştım. Salaktım. Şimdi söylesem çocuk 2 aylık olana kadar nerdeydin diyecekti. Haklıydı.

Bunları çok düşünmeden deli cesaretiyle Altay'ı aradım. Çok geçmeden açtığında nefesim kesilmişti. Neden bilmiyorum.

"Efendim Kerem?"

"A-Altay napıyosun?"

"Evdeyim Kerem. Birazdan arka bahçeye çıkıp idman yapacaktım tek başıma."

"Ha antrenman yok yani."

"Evet yok. Öylesine tek başıma yapacam. Ayrıca sen beni niye aramıştın?"

O an söylemekle söylememek arasında kalmıştım. Ne desem diye kısa bi' süre cevap vermedim.

"Kerem? Orda mısın?"

"Burdayım."

"Sen beni niye aramıştın ki?"

"Ya Altay evden çıkıp bi' 10-15 dakikalığına bana gelme şansın var mı?"

"Tamam gelirim ama niye ki?"

"Bi' konu hakkında konuşmak için. Eğer müsaitsen tabi."

"Evet müsaitim gelirim bi' 10 dakika sonra."

"Tamam teşekkürler."

"Görüşürüz Kerem."

"Görüşürüz Altay."

Telefonu kapattığımda nedensizce panik olmuştum. "Bunu ona nasıl söylerim ki" düşüncesi kafamdan çıkmıyordu. 

Yerimden kalkıp odama gittim. Üstümü değiştirip tekrar mutfağa geldim. Aradan 5 dakika geçmeden kapı çaldı. Kalkıp açtığımda karşımda Altay'ı buldum.

Altay nasıl bu kadar hızlı gelmişti acaba. Şaşırmıştım doğrusu.

"Hoşgeldin Altay."

"Hoşbuldum Kerem."

"Öyle kapıda bekleme gel içeri. Mutfağa geç de bişeyler yapıyım."

"Tamam."

Mutfağa geçtiğimizde Altay sandalyelerden birine oturmuştu. Bense kahve yapmaya başlamıştım. O sırada Altay'ın karın kısmımı dikkatlice incelediğini fark ettim.

"Senin Çocuğunu Taşıyorum" || •AlKer•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin