3. bölüm

686 50 15
                                    

Gözlerimi feci mide bulantısıyla açtığımda akşam olmuştu. Ağzımı tutarak lavaboya koştum ve daha fazla dayanamayarak klozete eğilip kusmaya başladım. Resmen içim dışıma çıkıyordu. "Herhalde akşamki içtiğim alkolden olmuştur." diye düşünerek ellerimi yıkamaya başladım.

Midem o kadar fenaydı ki sanki gene kusacak gibiydim. Ellerimi yıkayıp salona geçtim. Harry de kucağıma atlamıştı. Onu severken başımın döndüğünü hissettim.

Telefonumu açıp arama motoruna "bunun nedeni ne olabilir" diye aratmaya başladım. Bi' kaç saçma cevaptan sonra karşıma çıkan en son cevap karşısında şok oldum. "Hamilelik belirtileri" yazan sayfaya girdiğimde nerdeyse şoktan ölecektim. Çünkü orda yazan herşey bu yaşadığım duruma uyuyordu.

"Kahretsin." diyerek yerimden fırladım. Eczaneye gidip 1 tane hamilelik testi alacaktım. Vakit kaybetmeden üstümü giyinerek eczaneye gittim. Eve geldiğimde kusmamak için kendimi zor tutmuştum. Hamilelik testini yaptığımda nerdeyse nefesim kesilecekti. Sonuç: çift çizgiydi. Ağlamamak için çabalıyorken tekrardan kusma hissi gelince klozete öğürmeye başladım.

Kusmam geçince zor da olsa ayağa kalktım. Telefonumu alıp Yunus'u aradım. 5. aramamda açtı şerefsiz.

"Kerem noldu lan?" tam konuşacakken gözümden bi' damla yaş geldi. Yutlunarak konuşmaya çalıştım.

"Yunus... Ben..."

"Kerem sen iyi misin? Ağladın mı? Noldu? Söyle bana."

"Yunus ben hiç iyi değilim..."

"Ya noldu söyleyecek misin Kerem?"

Sesim titriyordu. Ne yapacağımı bilmiyordum. O anki stres ve korkuyla telefonu yere düşürdüm. Yere oturup duvara yaslandım ve bacaklarımı kendime doğru çektim. Artık cidden ağlıyordum. Ne yapacağımı düşünüyordum. Bunu Altay'a nasıl söylerdim hiç bi' fikrim yoktu. Altay'la sadece arkadaş anlamında yakındık ama o geceden sonra bu olmuştu işte.

~10 dakika sonra~

Yerden kalkıp odama gittiğimde yatağıma yatmıştım. Bunların bi' rüya olmasını dilerken o anda kapı çaldı. Ayağa kalkıp zorla yürürken sanki kendimi bıraksam bayılacak gibiydim. Güç bela kapıyı açtığımda karşımda kan ter içinde kalmış Yunus vardı.

"Ya şerefsiz niye telefonu kapattın? Ödüm patladı sana bişey oldu diye."

"Yunus ben hiç iyi değilim."

Yunus içeri geçip oturduğunda yüzüme meraklı gözlerle bakıyordu.

"Kerem anlatacak mısın? Yoksa zorla mı öğreniyim?"

"Yunus... Ben..."

"Evet sen?"

"Yunus ben... Hamileyim..."

"Ne? Kerem sen çıldırdın mı? Kimden? Ne zaman? Nasıl oldu bu?"

"Büyük ihtimal Altay'dan Yunus..."

"Oha nasıl becerdiniz Kerem ya?"

"Dün geceki partiyi hatırlıyorsun demi?"

"Evet."

O anda derin bi' nefes aldım. Çünkü nedense kendimi bıraksam bayılacak gibiydim. Tam o noktada yok olmak en büyük dileğimdi. Yüzümü ellerimin arasına alıp ağlamaya devam ettim.

"Kerem lütfen yapma. Bak dün bende dahil herkes sarhoştu. Bide sadece siz değil bu Torreira ve Barış da sex yapmış."

Yunus'un yüzüne baktım.

"Sen ciddi misin?"

"Evet. Neyse onu boşver. Kalk bi' hastaneye gidelim. Kontrol ettirelim."

"Olmaz Yunus rezil olurum."

"Senin Çocuğunu Taşıyorum" || •AlKer•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin