"Abi yarın geliyorum Seul'a."
"Annem söyledi o okulda da rahat durmamışsın."
"Abi yemin ederim benim suçum yoktu. Sınıftakiler yüzünden. Hem senin yanına gelirsem söz daha uslu olacağım."
"Umarım Jis. Ben kapatıyorum şimdi haberleşiriz."
"Tamam görüşürüz."
Changbin abimle konuştuktan sonra telefonu kapattım. Yarın Busan'dan Seul'a gidecektim. Burada babam ile yaşıyordum. Aslında tek sayılırım. Babam ve annem ayrıldıktan sonra ben babamla Busan'a taşındım. Onlar boşananalı 5 yıl oluyor. Babam her gün çalıştığı ve gece yarısı eve geldiği için onunla yaşıyormuş gibi hissetmiyorum.
(...)
Dün geceden hazırladığım bavulumu ve sırt çantamı alıp evden çıktım. Babam evde olmadığı için veda bile edememiştim. Uçak 9.30'da kalkacaktı ve saat daha 8.30 bile olmamıştı. Bu yüzden her pazar kahvaltı yapmak için gittiğim kafeye gittim.
Bir tane zeytinli poğaça ve ıhlamur aldım.
Eskiden annem ve babam boşanmadan önce de her pazar böyle kahvaltı yapardık hep beraber. İkisi de çalıştıkları için sadece pazar günleri beraber oluyorduk.Changbin abimden mesaj geldi;
Hyung;
Jisung neredesin?Kafede oturuyorum
Uçak 9.30 da kalkıyorHyung;
Tamam yaklaştığında haber ver
Seni almaya gelelimTamam
______________
Onları, özellikle de abimi göreceğim için çok heyecanlıyım. 5 yıldır görüşemiyoruz ve benim büyüdüğümü artık akıllı uslu bir çocuk olduğumu görsünler istiyorum.
Burada arkadaşım ya da babamdan başka bir tanıdığım yok. Bu yüzden kimse gelmedi beni göndermeye.
(...)
Uçağa bineli yaklaşık 2-3 saat oluyor. Yarım saat içinde Seul da olacağım.
Bu yüzden abimi aradım."Alo?"
"Abi yarım saat içinde orada olacağım."
"Anne hadi çıkalım Jisung geliyormuş. Heh tamam Jis. Geliyoruz."
Telefonu kapattım. Annemin sesini duymadan. Çok özlemiştim onun kokusunu.
(...)
Uçak havaalanına iniş yaptı. Herkes teker teker uçaktan iniyordu. Uçaktan indim. Bavulumla beraber bizimkileri arıyordum.
Uzaktan el sallayan birilerini gördüm. Dikkatli baktığımda bizimkilerin olduğunu gördüm. Hızlıca yanlarına yürüdüm.
Changbin abim bana doğru geldi. Elimde ki bavulu bırakıp ona sarıldım."Çok özlemişim seni eşşek."
"Ben de seni abi."
Annemin yanına giderken konuşuyorduk.
"Büyümüşsün."
"17 yaşına girdim abi. Bir zahmet büyüyeyim. Senin de kasların çoğalmış."
"Tabii oğlum boşuna mı çalışıyoruz?"
Annemin yanına geldik. Uzun bir süre sarıldım ona. Boyum uzamış hatta onun boyunu geçmişti eğilip de sarılıyordum ona.
Kokusunu içime çektim. İçimi çiçek kokusu kaplamıştı."Oğluşum minik prensim oyy. Çok özlemişim seni."
"Ben de seni çok özledim annem."
Sarılmayı bıraktık. Annem yanaklarımdan kocaman öptü.
Elimde ki bavulu Changbin abim aldı. Beraber arabaya gittik.
Annem arkaya oturmuştu. Changbin abim arabayı kullanıyordu ben de onun yanına oturmuştum."Ee ne yaptın oralarda bizsiz anlat bakalım."
"Klasik ya sadece siz eksiktiniz."
"Oyy oğluşum bizi mi özlemiş?"
"Özledim valla anne ya. Senin sıcak yemeklerini de çok özledim."
"Babam ne yapıyor?"
"İşe gidip geliyor işte. Sabah erken çıkmış veda edemedim ona."
"Boşver oğluşum gerek yok o hayırsıza."
Annemin dediğinin üstüne laf edemedim. Sustum ve yolu izlemeye başladım.
______________
Heluuuu yine ben ve yine yeni bir fic
Bu sefer gördüğüm bir diziden fikir alarak yazıyorum
Sizi seviyorum umarım begenirsinizz
⭐
ŞİMDİ OKUDUĞUN
iddia/minsung
Fanfictionİddiayı kazanmak mı? Jisung'u kazanmak mı? Minho hangisini seçecek?