Çok sevilmek için bir şeylerden vazgeçmek gerekir. Bu şey bazen sevdiğiniz kişi bile olabilir.
Oy ve yorum benim için değerli teşekkürler.
Bazı şeylerden vazgeçmek mi yoksa
Koca bir yalanın ortasında olduğunuzu hissettiğinizde arkanızı dönüp bunları geride mi bırakmak gerekirdi bilmiyordum.
Kalıp bir yalancının kuklası mı olmakta bunlardan biriydi.Yüreğiniz hiç kalıp bir yalancının kuklası olmak istedi mi?
Ruhuma tuzaklar koyan kalbim her zamanki gibi yine en yanlış seçimi yaptı. Arkasını dönüp gitmek yerine avuçları arasındaki parmakları daha sıkı kavradı.Beynim doğru olanı göstermek için defalarca aynı cümleleri kurup yanımda kaskatı kesilmiş kızın cesedin bulunduğu odadan çıktığını hatırlatıp duruyordu. Gerçi unutulacak gibi de değildi.
Yüreğim sessiz bir ateşin içine düşmüş gibi cayır cayır yanıyordu. En mutlu anında rüyadan uyanmışçasına hayal kırıklığı ile doluydum.
İnsanlar gideceği zamanlı bilmeliydi. Zaman gelmiş miydi?
Etrafta durmadan dönen ıstırap verici çığlıklar birer uğultu gibi geliyor, sürekli gidip gelen öğrenciler gölge gibi görünüyordu.Jule Benz ölmüştü ve yanımda onunla aynı odadan çıkmış kız duruyordu.
Az önce seviştiğim kız...Haylaz hareketleri ile az önce ısıtığı dudaklarım cayır cayır yanıyordu. İçim olanlardan ders almamış gibi hızlı hızlı atıyor daha fazlasını istiyordu. Bünyem olayların şokunu atlatamamış olmalı ki hala gözlerini cesetten alamıyordu.
Jule Benz yerde kıvrılmış bir şekilde duruyor gözleri açık bir şekilde kanlar içinde yatıyordu. Gözlerindeki şaşkınlık bu işin bir cinayet olduğunu resmen kanıtlıyordu.
Karnının üç yerinde oluk oluk kan akıyor ve eski yosunlanmış seramikleride iz bırakıyordu.
Saçları akan kan yüzünden koyulaşmış dudakları bir miktar açık kalmıştı.
Korkunçtu tam anlamıyla olan buydu.Sarışın bunu yapmış olamazdı. Hayır bu sarışının işi değildi.
Yarım saat boyunca burada beklemiş ve tek bir ses dahi duymamıştım. Eğer sarışın yapmış olsaydı kesinlikle anlardım.
Julie Benz kurtulmaya ve kaçmaya çalışırken elbet bir kaç gürültü yapardı.
Bakışlarım yerdeki kan birikintisinde gezinirken yutkundum.
Layla değildi.
Kan hemen pıhtılaşan bir sıvıydı.
Layla'nın odadan çıkmasının üzerinden en az bir buçuk saat geçmişti.
Oysaki ceset daha oldukça canlı duruyordu.
Solgun değildi.
Julie Benz içerde birileri tarafından öldürülmüştü fakat biz o sırada seviştiğimiz için hiç bir şey duymamıştık.
Biri burada olduğumuzu bile bile o kızı öldürmüştü.
Tüylerim bu düşünce iler irkilirken aramızda bir katilin olduğunu bilmek bir adım geriye atmamı sağladı.Layla bu hareketim ile kasılırken ellerimi daha sıkı kavradı.
Korkuyordu. Onu suçlamamdan korkuyordu. Korkusunu dindirmek isterdim fakat şu anda hiç bir şeyden emin değildim.
Peki o odada sarışının ne işi vardı?
Neden odaya gitme ihtiyacı duymuştu?
Bunların cevaplarını bana vermek zorundaydı.Yoksa durumlar içinden çıkamaz hale gelecekti.
Yan tarafımdan gelen yüksek öfke dolu çığlık ve geriye doğru itilmem ile duvara doğru savruldum.
Daldığım düşüncelerden hızla sıyrılırken şaşkın bakışlarım yan tarafıma kaydı.
Layla da benim gibi şaşkın duruyordu çünkü bir el tarafından itilmişti.
Layla itilmenin etkisi ile benden biraz uzaklaşmış ama ellerimi bırakmamıştı.
Uzun sarı saçları savrulduğu için yüzüne gelmişti.
"Sen yaptın lanet olası! Sen yaptın değil mi? Yanına çağırdı onu, sen çağırdın!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LEYDİ VİCTORİA GxG
Teen FictionAnnesinin ani dünya gezisi yüzünden okulundan ayrılıp kraliyet üyelerinin ve soylu ailelerin çocuklarının alındığı bir yatılı okula babası İngiliz konsolosluğunda çalıştığı için alınan Rozellin kendini Fransa varisi Prenses Layla ve Galler küçük p...