Wrong corner

6~arkadaş

Selam👋

Yorum sınırı 115.
Bir şeyide eklemek istiyorum, yorum sınırı çok hızlı doluyor bu çok iyi ve çok sevindiriyor fakat size yetişemiyorum açıkçası😭

Bu yüzden en az 4-5 gün sonra yeni bölüm gelir TABİ sınır yorumu ulaşırsa:)

Oyları atmayı unutmayın bebeklerim😚

_~_~_~_~_~_~_~_~_~_

Kurduğum alarmla birlikte uyanıp gözlerimi ovdum, başımı şişiren bu sikik alarmı kapatıp elimi yüzümü yıkamaya gittim, bugün için çok heyecanlıydım.

Bana büyük olan o gri şortu jungkook için çantama koymuştum dün ama son defa kontrol etmek için yere oturup çantamın içini kontrol ettim.

Güneş kremi var.
Güneş gözlüğüm var.
İki tane havlu var.
En güzel ve en sevdiğim şortum var.
Jungkook için gri (bana biraz büyük olan) şortum var.
Çilekli lipapbım var.
Ne olur ne olmaz şarj makinem var.

Başka ne eksik diye düşünürken kapım tıklandı "gir" diyerek kapıya baktım, annem "günaydın güzel oğlum" diyerek bana doğru geldi.

Ayağa kalkıp ona sarıldım "günaydın canım annem" geri çekilip yanağından öptüm, gülümseyip "hadi kahvaltıya gel" dedi, "hazırlanıp geliyorum" dedim.

Çantamı kapatıp üzerime beyaz ve mavi kalpli bir tişört giydim, altıma ise dar siyah bir şort giydim ve aşağı inip kahvaltımı yaptım.

Annem harika bir masa hazırlamış ama ben hızlıca kahvaltımı yapmam gerekti çünkü hope muhtemelen beni bekliyordur, malum yoonginin attığı konum bize 15-20 dakika uzaklıkta ve sadece iki otobüs geçiyordu oralardan.

Yani o ikisini kaçırırsak mecbur yüricez, her neyse giderken annem dikkatli olmamı söyledi babam zaten pek umursamıyordu.

Hoseok bana bakıp "Oo beyfendi sonunda geldiniz, otobüsün gelmesine 6dakika var hemen durağa gidelim" dedi, koluna girip durağa doğru yürüdük ve bana giydiğim şeyin çok güzel ama kısa olduğunu söyleyip durdu.

"Bak sakın yanımdan ayrılma yoksa saniyesinde sikerler seni" dediğinde durağa varmıştık, "bak canım arkadaşım, ben götümü herkese vermem lütfen doğru konuş piç" diyerek gülümsedim.

Yüzümü elleri arasına alıp yaşlı teyzeler gibi sıkıp çekiştirdi "oy aferin kuzuma böyle devam et hiç kimseye götünü verme aşkım" diyip bıraktı yanaklarımı.

"Amına koyduğum siktin yanaklarımı ahh" söylene söylene o bal yanaklarımı ovaladım, o ise gülüp durdu salak.

Otobüs geldiğinde çok dolu olmadığı için sevinmiştim, vardığımızda yoonginin böyle güzel ve büyük bir evi olduğu için şaşırmıştım gerçi havuzlu evden ne bekliyordum ki.

"Lan eve bak saray saray" şaşırarak söylediğime hoseok cevap olarak "zengin bebeleri amına koyim napsak jungkook yerine yoongiyimi ayarlayalım sana, zengin kocan olur" diyerek kolumu ittirdi.

"Siktir ordan napim ben yoongi HYUNG'u" dedim hyung'a iyice bastırarak, yanımdaki salak kahkaha atıp "jungkook'a razısın yani" dedi ve kaş göz yaptı.

"Ne konuda razı?" arkamızdan duyduğumuz tanıdık ses ile ikimizde donduk, yavaşça arkamıza baktık ve jungkook ilk hoseok'a sonra bana baktı "neye olcak senin-" hoseok tam konuşacakken onun ağzını kapatım elimle.

"Şey ya şortumu sana vermeye razıyım" diyerek gülümsedim, jungkook kaşlarını çatıp "Emin misin?" Deyince gerildim.

"Evet başka neye razı olayım" dedim, hoseok'tan elimi çektim "aptal nefesizlikten ölüyordum" dedi, yanağına küçük bir öpücük koydum "bir şey olmaz yavrum nefes alıyorsun şimdi" dedim.