9~yakıştı

647 71 22
                                    

Selam👋

Ee nasılsınız:)?

Yazım hataları varsa kusura bakmayın...

Yorum sınırı 140.

"Belki onların hikayesi kötü bitti ama bizim hikayemiz en güzel şekilde bitecek" dedi, elini yanağıma koyup yüzüme yaklaştı "hatta bitmeyecek sonsuza kadar sürecek güzelim" dedi, boş olan elimi omzuna koydum ve sessizce okşadım.

Dudaklarını dudağıma değdirecekken kapı çaldı ve ben o kişiye bin kere lanet okudum!

Kapının ikinci defa çalmasıyla ırganıp oraya gitti, geldiğinde elinde bir iki tane paket olduğunu gördüm "onlar ne?" merakla sorduğum soruyla bana baktı "kıyafet sipariş etmiştim onlar gelmiş" dedi, kaşlarımı çatıp "bu saate mı? Yuh yani" dedim.

Kıkırdayıp "adam işini yapıyor demek" dedi yanıma otururken, paketlerin içine bakmaya çalışırken "bakım mı?" diyordum, bir süre ifademe bakmış "al istiyorsan dene" dedi, gözlerimi büyütüp "kıyafetlerini paylaşmayı sevmiyorum demiştin?" diye sorguladım.

Bir kaç tişört çıkarıp "bunu giysene yakışır" dedi bana uzatarak, tişörte baktığımda arkasında bir kaç desen vardı ve o desenin küçüğü öndeydi. Elime alıp "deneyim mi?" diye sörfüm emin olmak ister gibi "salondan çıkınca sol tarafa dümdüz git banyoda dene yada..." bir süre bana baktı ve "yada bu öğlenki gibi karşımda giyin" dedi.

Koluna sert olmicak şekilde vurup "sapık ya" dedim ve dediği gibi ilerleyip banyoya girdim, banyoda mutfakta ve salon gibi gri tonlarıyla döşenmişti, aşırı güzel bir zevki varmış.

Elime verdiği tişörtü denemiştim ve bana baya bol gelmişti, dizimin biraz daha üstüne denk geliyordu uzunluğu. Banyodan çıkıp salona geçtim "bak nasıl olmuş?" dedim etrafımda dönerken, gülümseyip "sana daha çok yakıştı" dedi.

"Hadi ordan dene sende bakalım kime daha çok yakıştı" dedim, gülmeye başlayınca bende güldüm. Bir iki dakika sonra gülüşlerimiz durdu "dur sana rahat giyebileceğin şeyler vereyim" diyip yukarı kata çıktı arkasından giderken "bende geliyorum" dedim haber vermek ister gibi.

"Gel güzelim" demişti rahatça, arkada kızartılan bugün kaçıncı kez kızardığımı düşündüm ama saymasam daha iyidi açıkçası.

Bir odaya girdiğimde bu odanın onun olduğunu anlamıştım odanın içindeki giysi yerine gittiğinde odaya göz attım, yine gri ve siyah tonundaydı "jungkook" diye seslenmiştim. Elinde Fila olan diz'e kadar uzunlukta bir şort ve siyah bir tişörtle geldi "efendim?" dedi belimden tutarken, heyecanımı içime atarak konuştum.

"Evin niye hep siyah tonlarda biraz beyaz renk koysaydın" dedim, etrafına bakıp "niye beğenmedin mi?" dedi, ellerimi hayır anlamda sallayıp göğüsünde tuttum "hayır hayır çok güzel ama ne bilim ilk defa bu kadar siyah bir evle karşılaştım" dedim.

Elimin altında olan kalbin hızını his edince onunda heyecanlandığını anladım, çaktırmadan gülümsemiştim "başka evlere de mi gittin? Kime mesela?" kaşlarını çatmış bana bakarken niye böyle sorduğunu anlamadım.

Kıskanmış mıydı başkasına gittiğimin düşüncesiyle? Yok ya kıskanmış mıdır?

"Kime olucak hoseok'a ve bir kaç defa sınıf arkadaşlarıma ama onlara çok gitmedim, gerçi gitmemde ders çalışmak için oluyor" yüzünde anlamadığım bir ifade vardı tuttuğu belimi kendine yaklaştırdı "kimin evi daha güzel?" diye sordu.

Cevap olarak "senin çünkü içinde sen varsın" diyerek onu şaşırtmıştım çünkü bunu pekde bekliyormuş gibi durmuyordu, yan şekilde sırıtıp "anladım" dedi.

Wrong cornerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin