bugün okuldan sonra grupça buluşup akşama kadar eğlenmiştik, sonunda herkes evlerine dağıldığında heeseung ile baş başa kalmıştım, çok şükür.heeseung'ın teklifi üzerine adımlarımızı sahile yönlendirmiştik, şimdiden 2 ay olmuştu belki de ama o kadar yıl karşılıksız yaşadığım sevginin sonunda karşılık bulması hala garip geliyordu. ben bunları düşünürken çoktan sahile ulaşmıştık, heeseung'ın bakışları düşüncelere daldığımı fark ettiğini gösteriyordu.
"ne düşünüyorsun öyle?"
kıkırdayıp kolunun altından çıktım,
"seni."
önden ilerleyip kumluk alana geçtiğimde, denize yakınlaşana kadar koştum. heeseung da peşimden koşup beni kolumdan yakalamıştı.
"düşeceksin jaeyun."
dudağımı büzüp kumun kuru tarafına kolumu tutan çocuk ile oturdum.
"sevgilim'e ne oldu?"
saçlarımı karıştırmış, başımı omzuna yaslamamı sağlamıştı. kolunu omzuma atıp saçlarımı okşamaya başladığında gülümsedim.
"bu an biraz tanıdık geldi sanki ya?"
"yalnız değilmişim, hmm?"
kıkırtısı kulaklarımı doldurduğunda içimi huzur kapladı. sen hep gülsen ben hep dinlesem olmaz mı?
bir süre sonra saçlarımda küçük öpücükler hissetmeye başladım, başımı omzundan kaldırıp heeseung'a baktım. hava kış yaklaştığından soğuktu ve üşümemiş değildim, büyük ihtimalle burnum ve yanaklarım da kızarmıştı. bu halime gülüp beni iyice kollarının arasına alıp sarıldı.
"üşüdüysen gidelim?"
onu onayladığımda kendisiyle beraber beni de kaldırmış, evin yolunu tutmuştuk.
kısa süre sonra eve beraber girmiştik. kapıyı kapatıp hafif benden uzun olan çocuğun elini tutup odama gittim, yatağıma beraber yatıp yorganı kafamıza kadar çektik.
"karanlıkta bile güzel olman şaka mı?"
yüzünü ellerimin arasına alıp gözüne düşen saçlarını geriye ittirdim.
"hayırdır, ayna mıyım ben?"
"yuh iltifat da edilmiyor."
gülüp beni kendine çekti ve sarıldı. saçlarıma birkaç öpücük bıraktıktan sonra öpücüklerinin yerini saçlarımı okşayan elleri aldı. öyle güzel okşuyordu ki saçlarımı, bu anın sonsuza kadar sürmesini istedim.
"güzel olan sensin bebeğim."
"hayırdır, bebek miyim ben?"
onu taklit ettiğimi fark ettiğinde gülmeye başlamış, kollarını gevşetip bana bakmıştı.
"beni mi taklit ediyorsun sen?"
sorduğu sorunun saçmalığıyla kaşlarımı çatıp mızmız bir sesle konuştum.
"heeseung mal mısın, sence ne yapıyorum?"
kafamıza kadar çektiğimiz yorgan beni daraltmaya başlayınca ittirip derin bir nefes aldım, rahatladım be.
"kırıyorsun be yavrum."
"ya bak yine yapıyorsun."
güldüğünde ben de güldüm, yanınızda heeseung varsa gülmemek imkansızdı zaten.
"ne yapıyormuşum yavrum?"
kollarının arasından çıkıp oturur pozisyona geldim.
"ya heeseung!"
hala gülüyor, beni sinir etmeye çalışıyordu. bir süre durup gülüşünü izledim, sonra tekrar yanına uzandım.
"tamam, özür dilerim yavrum."
"allah bana sabır versin, diyorum başka bir şey demiyorum."
kollarını belime sarıp yanağıma ıslak bir öpücük bırakmıştı. yüzümü buruşturup ona baktım.
"sen değil miydin bana deli gibi aşık olan jaeyun?"
yaklaşıp dudaklarına minik bir öpücük bıraktım ve saçlarını okşamaya başladım.
"hala aşık olmadığımı kim söyledi?"
★
oh be bıttı (honest reaction
NEYSE KIZLAR
super bır son olmadı ama elımızden bu kadar geluyor ne yapalım🙏🏻🙏🏻
kıtap zaten dusundugum gıbı cok okunmadı ama okunması ıcın yazmamıstım zaten, yıne de sımdıye kadar okuyan ve okumus olan herkese tesekkur edıorum, su an 4 subat pazar AKSAM 9 BUCUK yarın okul acılıyor 💔💔 taslaklarda kıtabı bıtırdım sız su an 14. bolumu okudunuz galıba (????) neyse
HEPINIZI COK SEVDIM COK SEVIYORUM OKUDUGUNUZ ICIN TESEKKUR EDERIM 💗💗 YORUMLARINIZ BENJ COK MUTLU ETTI TESEKKURLER💋💋🎀