Return

271 24 11
                                    

İlk kitabımlan başlıyoruz. Haydi bakalım!

Bazı ilişkiler hayal ettiğimiz gibi değildir. İnsanlar yalancıdırlar. Kafalarına bir örtü geçirmeyi severler. Gerçek kişiliklerini saklarlar. Yalanlarını devam ettirirken telaşlı değillerdir. Küçük, havasız ve karanlık, uzun bir yerde ilerlerken korkmazlar. Sonunun nereye çıkacaklarını bildikleri halde o pis kokulu yer onlara cennet gibi gelir. Rahatlıktan, aşktan, sevgiden, şehvetten, güvenden, itatten hoşlanırlar. İstediklerini, gözlerine sıkıca bağlanmış dikenli kumaştan destek alarak yaparlar.

Vargas da bunlardan biri.
Yalan söyleme şehvetine bayıldı.
Kendisine sağlanan şartlara bayıldı.
Yanında ki kadının, kendisini koşulsuz sevmesine bayıldı.
Kendisine itaat edilmesine bayıldı.

Fakat gerçekler?
Gerçekler yaktı herkesi. Sevdiği kadını, arkadaşlarını, ailesini, kendisini.

Sadece istediğini yapmak istemişti fakat bunun boyutunu ölçemedi.

Hayatının aşkı Ebrarı aldattı. Aslında pişman değildi. Çünkü çok önemsememişti. Mükemmel başlayan hikayelerinin sonu böyle bitmişti.

Bitmiş miydi?
Evet, Vargasın, olanlardan sonra başka bir ülkeye kaçmasıyla bitmişti. Kabuslar ve karanlığın gitmesi uzun sürmüştü. Sonunda herkes kendi hayatına baktı. Ebrar, iyileşti. Hala geçmiş yüzünden üzülsede atlatmaya çalıştı. Her şeyi unuttu. Fakat eski Ebrar değildi artık. Daha olgundu, daha naifti, daha akıllıydı. O, eski deli dolu, neşeli, sabırsız Ebrar yoktu artık. Mile'nin enkazıda buydu işte.

Vargas, bir zamanlar kaça kaça gittiği bu ülkeye tekrar gelmişti. 2 yıl sonraydı! 2 yıl sonra. Her şey değişmişti. Takımı, oyuncular, eski oturduğu semt ve evi. Her şey eskisi gibi değildi. Tek değişmeyen ise aşkıydı. Uzun zaman önceymiş gibi anlatılan Ebrar ile Mile hikayesi.

Hala hatırladı o güzel günleri. Sanki çocuklarmış gibi gittikleri her yeri şen kahkahaları ile inletirlerdi.

Edi ile büdü'den, Romeo ile Juliettinden, Leyla ile Mecnuna kadar herkes bir yakıştırma yaparlardı.
İkiside Ateş ile Suydu oysa.
Vargas, volkanda kaçmaya çalışan ve yerinde duramayan ates gibi hırsli, dinamik ve hızlıydı.
Ebrar ise, dalgalı kapkara denizlerin coşkun, deli ve hırslı suyuydu.

Vargasın aklında tek bir düşünce vardı. Bu dalgalı suyu nasıl tekrardan dalgalı ve sert deniz yapacaktı? Nasıl affettirecekti kendini?

Bu çok kolay! Sıra sıra gidecekti. Kendine bir liste hazırladı.

1. Ebrar Karakurt
2. Eda abla
3. Zehra
4. Hande
5. Simge
6. Dani
7. Elif ve İlkin (Edi ile Büdü)
8. Ailem

9 kişi tamamdı fakat en başta ki kişiye özür dileme hatta karşısına çıkma cesareti var mıydı?

I Must Forgive Myself Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin