7 DAYS [Chaelisa]

lisa

ne demek finale cok az kaldı uzun sure sonra bölüm attim bundan sonra zaten 2 bölüm var onlarida musait olduğum zaman çevirip atarım yeni bir hikayeye başlamam size kalmış

sınır: 7 oy sadece

• Lisa •

Bedenimi tembelce yatağıma bıraktım, kendimi biraz yorgun ama mutlu hissediyordum. Memnun değilim ama uzun sürmeyecek.

Geçtiğimiz saniyeler, saatler, günler, haftalar, aylar ve yıllar boyunca çığlık atmak istediğim şeyi serbest bırakmadan önce tavana baktım.

"PARK CHAEYOUNG, SENİ ÇOK SEVİYORUM!" Dakikalar öncesine göre biraz daha hafiflemiş hissederek çığlık attım.

Yarınki konsepte hazırlanmak için bayılıp uyumaya o kadar hazırdım ki. Bir olarak kabul edilirse.

Aniden telefonum çaldı, arayanın kimliğine baktığımda kimin olduğunu anladım. Aramayı hemen reddediyorum ve önce dizüstü bilgisayarımı açacağımı bildirdim.

Dizüstü bilgisayarım açıldığında, arayan kişiyi daha önce aradım ve yüz yüze görüşme teklif ettim.

"Merhaba Lisa, nasıl gitti?" Biraz üzgün bir şekilde gülümseyerek soruyordu. Nişanlısının yanında oturduğunu görebiliyordum, sanki davetiye hazırlıyormuş gibiydi.

"Merhaba Jisoo- unnie... Küçük sorunlara rağmen her şey harika gitti" dedim ona.

Jisoo ve ben onu çekimlerimden birinde gördüğümden beri iletişim halindeyiz. Meğerse Jennie bir makyözmüş ve bana görevlendirilmişmiş.

Jennie'nin neye benzediğini bilmiyordum, bu yüzden o gün ona "Jennie adında bir orospu tanıyorum" dedim.

Tabii sonrasında özür diledim. Özellikle Jisoo onu ziyarete geldiğinde.

"Bela?" diye sordu Jennie .İkisi de benim numaramı biliyor. Biz çoğunlukla destekçiyiz, özellikle de Chaeyoung'un da benden hoşlandığını bana defalarca temin eden Jisoo, bu yüzden 'çıkmaya' başladılar.

"Haklıydın, plan onu ağlattı. Durumu doğru bir şekilde çözebildiğim için mutluyum"

"Ama söyledin mi?"

"Yapamadım" dedim, daha sonra inleyerek. Bu üç kelimeyi bitirememekten nefret ediyordum. Çok basit ama bir o kadar da zor.

Jisoo ve Jennie artık başparmaklarını aşağı doğru göstererek bana 'boo' diye bağırdılar

"Neden söyleyemedin?" Sinir bozucu bir şekilde onlara sordum."Sen zayıfsın" dedi Jisoo sevimli aksanını göstererek.

"Bebeğim, yapma. Çünkü zamanı değil. Lisa, mükemmel an gelecektir. Güven bana, Jisoo teklifinden bir saat önce bana ilk kez seni seviyorum dedi" diye açıklıyor Jennie. Demek istediğini anlayarak başımı salladım.

Ne paylaştığını merak ediyordum ama yarın için daha çok endişeliydim.

BEN! İTİRAF! ÖĞLEDEN SONRA!

"Son derece gerginim... sizce onun bunda hoşlanacağını mı düşünüyorsunuz?" diye Onlara sordum.

"Senden hoşlanıyor değil mi?" Jisoo şaka yollu bir şekilde beni gülümseterek söylüyor.

"Lisa için üzgünüm... Jisoo bugün biraz salak. Bu sabahtan beri tavlama konuşmaları yapıyor" dedi Jennie, nişanlısından bir tokat yedi jisoo.

Onları sevimli bir şekilde tartışırken izliyordum, ancak daha sonra her aradığımızda bunu gördüğüm için yoruldum, bu yüzden kızgın mı yoksa kızgın mı olduklarını umursamadan aramayı bıraktım.

y/n: ya ne tatlılar ayrılmazlar umarım (ikiye)

Gerçekten kafamı toplamaya ve kendime güvenmeye ihtiyacım vardı.

Ben Lalisa Manoban ve her şeyi yapabilirim!

...çıkma teklifi  etmek dışında.

"Tanrım neden bu kadar zor?" diye Kendime sordum.

Ama yine de bunu yapmam gerekiyor, bu şansı bırakamam. Yarın benim en büyük şansım ve bunu boşa harcamasam iyi olur.

"Hayır Lalisa, bunu yapacaksın. Gözlerinin içine bak ve duygularını itiraf et. O günden beri bunu istiyordun"

flashback

3 yıllık dostluk benim için çok şey ifade ediyor. Özellikle yetişkinlik dönemimde. Hayatınızda bu aşamaya girdiğinizde uzun vadeli arkadaşlıklar bulmak zor olabilir.

Yani birisiyle arkadaşlığınızı bozacak herhangi bir şeyle savaşmaya veya onu ortadan kaldırmaya hazırsınız. Özellikle çok yakın biri.

Şu anda yeni aldığım evimin ortasında çocuk havuzu hazırlıyorum. Şu an olduğum kadın olmayı başardığım için kendimle son derece gurur duyuyorum.Havuz hazır olduğunda kapının çalındığını duydum.

Kapıyı açtığımda Chaeyoung bana parlak bir şekilde gülümsüyordu.

Bazı nedenlerden dolayı gözlerimi ondan alamadım. Şey... Her zaman yapamam.

Her zaman beni yakalıyor. O çok güzel ve çekici.o Park Chaeyoung ve kusursuz bir şekilde mükemmel.

"Lisa?" Chaeyoung soda şişesini yüzüme sallarken dikkatimi çekti.

"Ah özür dilerim. İçeri gelin. Mobilya eksikliği için özür dilerim. Yarın gelecekler" dedim.

'Neden en iyi arkadaşımdan etkileniyorum?' Paremi kaşıyarak kendi kendime sordum.

Ceketini çıkarırken, "Endişelenme, bu ev dolmadan önce pervasız olmamız için daha fazla rahatlık anlamına geliyor" dedi.

Kalbimin hızla attığını, hareketlerinin yavaş biçmeye dönüştüğünü, gülümsemesinin ve beni her zaman büyüleyen tatlı sesinin tadını çıkarırken ona bakmaya devam ettim.

Düşünceler karşısında başımı salladım.

"Bana bir şeyler oluyor" diye fısıldadım kendi kendime. Aniden gözlerim açıldı.

Aman Tanrım... Sanırım en iyi arkadaşımdan hoşlanıyorum.

Ben ve Rosie şu anda evimin ısınması için çocuk havuzunda parti yapıyoruz.

"Sonraki hedef! Bir araba!" Kendime coca-cola duşu alırken çığlık attım.Chaeng bana, en yakın arkadaşına gülüyor.

"Gelecek seneye kadar bir tane alacağından ne kadar eminsin?" O meydan okuyordu

"Sadece biliyorum. Üstelik bunu başarmak için çok çalışacağıma inanıyorum. Eğer istersen arabamı aldıktan sonra içinde en sevdiğin şarkıların olduğu özel bir CD alabilirsin" dedim. Yüzlerimiz birkaç santim uzakta, yavaş yavaş Chaeng'e doğru yürüyorum bedenimle.

Chaeng gözlerini kapattı.

'Sanırım benden bir öpücük bekliyor ama ben de bunu yapmayı planlıyorum!' Kafamda kısa bir tartışma yaşadım, tekrar düşündükten sonra karar verdim.

Bu yüzden yumuşak dudakların onunkilere değmesi yerine bir şişe soda alıp üzerine döktüm ve üzerinden sıvı aktığını hissetmesini sağladım. Gözlerini hızla açarak gülümseyen bana baktı.Daha sonra dansa geri dönmeden önce eğilip dudaklarının kenarını gagaladım.

Bir gün Rosie, sana ne hissettiğimi söyleyecek kadar cesaretim olacak. Özellikle artık senden hoşlandığımı bildiğime göre.

Flashback'in sonu

"Ve artık zamanı geldi Rosie. Umarım yarın benim olursun"