beşinci bölüm

99 5 0
                                    

Ben dün kardeşim için kendi hayatımdan vazgeçtim ben daha bir kaç gün önce bana çakmak uzatan acile gelip kolunu sardıran o adamla evlenicektim ben naptım düşünmemi bölen şey kapımın çalmasıydı gelen baran dı

" abla özür dilerim ben bunu tahmin etmemiştim"

" kendi kafana göre bişeyler yapma baran gidip isteseydik verirlerdi bende o adamla evlenmek zorunda kalmazdm"

" abla öldürsün beni benim yüzümden hayatın mahvolucak belki bir sevdiğin vardı yada ne bilim kendi sevdam için seni yaktım affet abla beni"

"Şşşş tamam üzülme olucağı varmış napalim

" bide bişey söylicem"

"Söyle baran"

" Bugün seni isticeklermiş"

dedi baran ardından kapıyı açıp çıktı niye bu kadar erken kaçıyor muyum ben cem'e ne dicem buraya ailemi  görmeye geldim ama şimdi evleniyorum hemde tanımadığım bir adamla fazla düşünmek zarar uyumam en iyisi olucak

                            🪽🪽🪽
Yatağımın yanında hissettiğim hareketlilikle gözlerimi açtım babam gözleri yaşlı bana bakıyordu

" özür dilerim kızım ben seni koruyamadım"

"Üzülme baba baranın ölmesi daha mı iyiydi"

" böylede senin hayatını mahvettik ben seni yıllarca boşuna mı okuttum berdel gitme bu saçma adetler sana denk gelmesin diye yapmadığım şey kalmadı ama yine koruyamadım özür dilerim "

" baba oldu artık özür dileme"

" kızım birazdan geliceklermiş istemiyorsan salona gelmeyebilirsin"

" Hayır baba gelicem şimdi hazırlanayım"

" Tamam kızım"diyip odadan çıktı

Yataktan kalkıp dolabıma baktım direk pijamalarımla gitsem olmaz mı olur bence diyip geri yatağıma oturdum o sırada kapı açıldı

"Yengem gelmek üzereler neden hazırlanmadın"

" böyle gelsem olmaz mı hiç isteğim yok"

"Kuzum biliyorum zorla evlendiriliyorsun ama ya cidden kaderindeki karansa ya ona aşık olursan"

"Olamam yenge benim aşık olduğum biri var ztn ben ona ne dicem"

"Hii! Senin sevdiğin mi var bunu niye söylemedin"

" söylesem ne olucak ki ben evlenmezsem baran'ı öldürürler yapmak zorundaydım"

" peki ya sevdiğin ne olacak"

" olmadı kaderimde o yokmuş demekki"

" Özür dilerim ben bilseydim engellerim"

"Dileme yenge senin suçun değil ben size değil barana kızgınım"

" peki madem gelde hazırlayalım seni"kafamı onaylar şekilde sallayıp ayağa kalktım dolabın önüne geçip kıyafetlerime bakmaya başladım

" peki madem gelde hazırlayalım seni"kafamı onaylar şekilde sallayıp ayağa kalktım dolabın önüne geçip kıyafetlerime bakmaya başladım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Üstüme giydiğim elbiseyle güzel olmuştum ama ben güzel olmak istemiyordum

"Yenge bu çok abartılı oldu çıkarayım mı"

"Hayır efsun çok güzel oldun hadi aşşağı inelim"kafamı sallayıp kapıya doğru ilerlediğimde assagidan sesler geliyordu gelmişler demek ki  aşağı mutfağa inip sandalyeye oturdum ciddi ciddi ben şimdi sözlenicektim nasıl olucak bu kalbim başkasındayken bir başkasını nasıl sevicektim of off

" efsun geldiler gel de kapıyı aç" Ayağa kalkıp kapıya doğru yürüdüm ve kapıyı açtım karşımda o gün hastanede gördüğüm adam ile kadın vardı onları gördüğümde şaşırmıştım ama onlar biliyormuş gibi gülümseyip ellerini uzattılar öpüp diğer gelenlere baktım en arkada karan vardı simsiyah giyinmişti elinde kırmızı güller vardı en sevdiğim çiçeklerdi bunlar karanı incelemeyi bırakıp o gün hastanede odama gelen kadın ile adamı gördüm onlarda mı buradaydı aram baş selamı verip içeri girdi dilana elimi uzatınca Dilan bana sarıldı

"Bak tekrar karşılaştık"

" pek güzel bir karşılaşma olmasada  karşılaştık"

"Haklısın" diyip içeri geçti ardından karan girdi içeri çiçekleri elime verip bana yaklaştı

" üstünü düzelt gözlerimi alamıyorum güzelim" dediği şeyle üstüme baktım elbisemin bir tarafı aşağı kaymış ve göğsüm ortaya çıkmıştı hemen düzeltip geri adım attım

"Sağol" dediğimde içeri geçti bende arkasından gidip salona geçtim sandalyeye oturdum karan tam karşımda oturuyordu gözlerini ayırmadan beni izliyordu ona döndüğümde bile gözlerini çekmiyodu utanmaz

" efsun hadi kahveleri yap kızım" kafamı sallayıp mutfağa gittim herkese orta şekerli yapıcaktim ne istediklerini sormamıştım çünkü

"Yengem karanın kahvesine tuzu bol koy"

"Yenge yapma Allah aşkına görende isteyerek evleniyorum sanıcak"

"Biliyorum ama yinede biraz şey mi yapsam ne biliyim"

"Tamam yenge ama tuz koyma" kahveleri tepsiye yerleştirip salona doğru adımladım önce Fırat beye (karanın babası) ardından babama derken hepsine dağıtıp karanın önünde eğilip ona uzattım gözleri göğüs arama kaydı bir süre baktı bu adamın utanmasıda yoktu boğazımı temizler gibi yaptım oda daldığını fark edip kahvesini aldı yine eski yerime oturdum ve konuşmaları dinledim telefonumun çalmasıyla bütün herkes bana baktı cem arıyordu napicaktim

" hastaneden buna bakmam lazım kusura bakmayın"

Fırat bey konuştu "bak kızım bak ne kusuru" ayağa kalkıp avluya çıktım derin nefes alıp telefonu açtım

" seni çoook özledim yarın yanına geliyorum sevgilim"dediği şeyle üzülsemmi mutlu mu olsam anlamadım

"C-cem be- ben seni istemiyorum artık ben başkasıyla evleniyorum"

"NE DEMEK EVLENİYORUM NE DİYOSUN EFSUN!!"

"Özür dilerim sevgilim ben yapamadım" diyip telefonu kapattım arkamı döndüğümde karan karşımda gözlerinden alev çıkarmış gibi bana bakıyordu

"S-senin sevgilin mi var"

töreye mahkum Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin