"Yeter artık ağlama Jimin! Jungkook bu zaten! Salak salak konuşur!"" Bir şey diyemedim! Sunhea'yı kırmayayım diye onu kırdım! "
" Jungkook aptal tam bir aptal! Ulan seni seviyor zaten belli! Bir söz için mal mal konuştu! "
" Ben cidden o söz için kırılacağını bilseydim bir şey demezdim. Kendimi öldürmek istiyorum. "
" Ben onunla konuşacağım. Sen ağlama. Geldin geleli ağlıyorsun. Bak kaybolan hastalığın geri nüksedecek. Hastanelerde sürüneceğiz gene."
" Umrumda değil tamam mı?! Ben Jungkook'a gidiyorum!"
" Gidersen Jimin yemin ederim seni öldürürüm!"
" Onun gönlünü almadan duramam!"
Jimin evden ceketini alıp bir çırpıda çıktı dışarı. Koşarak Jungkook'un evine gitmeye başladı. Sahanın yanından geçecekken Jin ile Jungkook'u görünce durdu. Ağaçların arkasına saklanıp gizlice onları izlemeye başlamıştı.
" Jimin seni sevmiyor Jungkook."
" KES LAN SESİNİ!"
" İnanıp inanmamak sana kalmış ama o seni sevmedi. Sadece sevilmek hoşuna gitti. O yüzden seni seviyormuş gibi yaptı."
Jimin duyduklarıyla sinirle baktı Jin'e. Ağacın arkasından çıkıp oraya doğru gelecekken Jungkook çoktan Jin'e yumruklarını indirmeye başlamıştı.
" Keseceksin sesini! Saçmasapan şeyler uydurmayacaksın! Duydun mu?!"
" Seni sevseydi sevgilim diyerek bahsederdi, değil mi?"
Jimin şaşkınca durdu. Jin'in nerden haberi olmuştu. Daha Taehyung'a beş dakika önce anlatmıştı. Ve Jin burdayken gelmişti buraya. Nasıl haberi olmuştu?
" Sen.. Bunu nerden biliyorsun?"
" Okulda sana bir kere sevgilim demedi. Senden hep kaçtı. Senden utanıyor. Yaptığın onca kötü şeyden sonra sevgilim diye atlaması zaten saçma olurdu. Belki sevgine bile inanmıyordur?"
" Sen beni manüple etmeye çalışıyorsun. "
" Hayır. Jimin'in içindekileri senin yüzüne söylüyorum. Sevgine inanmıyor ama bir yandan da böyle davranman hoşuna gidiyor. Sevilmek güzel ama sevmeyi beceremeyen için daha güzel. "
Jimin'in kalbi sıkışmıştı. Elini kalbine götürüp gözyaşları içinde Jungkook'un cevabını bekliyordu. Bunlara inanmamasını diledi. Doğru değildi hiçbiri doğru değildi.
" Hayır.. Bunlar doğru değil.."
" Doğru. Hem de adının Jungkook olduğu kadar. "
" Hayır! Hayır! HAYIR! BUNLAR GERÇEK DEĞİL!"
" Gerçek. Şimdi, bazılarına kavuşmaya bazılarını da pişman etmeye hazır mısın?"
Jimin korku içinde baktı Jungkook'a. 'Kabul etme, yapma bunu Jungkook.' Birden Jungkook'un o pis eli tutmasıyla çöktü yere. Ağzını kapattı hıçkırık arı duyulmasın diye. Birden telefonunun çalmasıyla sesi duyan iki baş sesin geldiği yere döndüğü an Jimin hızlıca koşmaya başladı. Jungkook altın gibi sarı saçlı olan sevdiğini görünce 'siktir' diyip arkasından koşmaya başladı. Arkasından seslendi durdu. Ama Jimin dönmedi arkasını. Ayağı birden dönünce yere acıyla düştü Jimin. Jungkook hemen Jimin'in yanına çömeldi.
" Ahhh! Bileğim!!"
" Çok mu kötü?"
" Git başımdan! "
" Gidemem Jimin. Bileğini burktun bile."
" Siktir git burdan! "
" Gitmeyeceğim."
Birden Jimin'i kucağına aldı Jungkook. Az önceki olanları unutmuştu bile. Jimin'in canı yanıyorken onun dışında bir şey düşünemezdi.
(---)
" Geçmiş olsun."
" Sağolun."
Jimin sarılı bileğine baktı. Jungkook hala ağlayan Jimin'in gözyaşlarını sildi.
" Ağlama. Bir haftaya geçer dedi hemşire."
" Bileğim umrumda değil. "
" Az önce olanlar için mi?"
" Konuşmak istemiyorum seninle. Sen konuşmayı geç, yüzüne bakmaya değmezsin."
" Bana her şeyi doğru dürüst anlatsaydın bunlar olmazdı."
" Mesajlarda dediğim doğruydu. Sunhea için yaptım ama bu kadar takacağını bilseydim sevgilim değil kocam derdim."
Jungkook birden kahkaha attığında Jimin de güldü.
" Yaa demek kocan derdin?"
" Evleneceğiz o yüzden şimdiden kocamsın."
" Kurban olurum sana."
" Barıştık mı?"
" Sana öyle aşığım ki ne yaparsan yap affederim. "
" Ama az önce kabul ettin?"
" Özür dilerim. Sen de beni affet. Biraz fazla delirdiğim için kabul ettim. Sinirlenince insan düşünmeden hareket ediyor."
" Affettim seni. Ama şu Jin'i ortadan kaldırmazsak hepimizi birbirimize düşman edecek."
" Boşver şimdi onu. Biz kendimize bakalım. Ya senin dudakların ağlayınca daha da güzelleşmiş. Öpsem mi?"
Jungkook, Jimin'in çenesini tutup dudaklarına bakıyordu. Jimin kafasını sallayınca yavaşça dudaklarına dudaklarını bastırdı. Duygu dolu bir öpücüktü bu.
Ayrıldıklarında alımlarını yasladılar. İkisi de göz yaşı dökmüştü birer tane.
" Ne olursa olsun bırakma beni Jimin. "
" Seni çok seviyorum Jungkook. Ne kadar gösteremesem de. "
" Ben de seni çok seviyorum. Fazla kıskanç olsam da."
" Kıskanmanı seviyorum. "
" Beni delirttin için mi?"
" Sen de beni delirtiyorsun."
" Delirelim Jimin. Sadece birbirimize delirelim. "
" Sadece birbirimize kocacığım~"
" Ayağan iyileştiği ilk an seni yatağa atacağım. Zorluyorsun beni."
" Kocacığım~"
" Jimin.."
" Söyle kocacığım~"
" Sedyede beceriririm seni."
" Olmazzzzz. Hadi gidelim."
" Jimin."
" Hm?"
" Kalktı."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sakin ile Serseri / Jik00k
Fanfic" Hadi Jimin! Bir numara seç ve at." "Keşke cesaret demeseydim." " Mecbursun! Yap hadi." " Attım, al!"