İyi okumalar♡
Eylül sınıf kapısını açıp içeri girdi. Çoğu gözler ona dönmüştü. Diğerlerinin onun hakkında ne düşündüklerini o da biliyordu. Arada sırada konuştuğu arkadaşı Ece ne kadar inkâr etse de, Eylül inanmıyordu. Herkesin gözünde ki kınayıcı bakışı görebiliyordu. Çünkü bu bakışlar Sefa ve arkadaşlarının gözünde ki bakışlarla aynıydı.
Sefa aklına geldiğinde yine morali bozulmuştu. Önünde oturması onun için iyi olmuyor, derslerine odaklanamıyordu. Hangi zorbalığı yapacak diye tetikte bekliyordu. Oldukça zordu.
Eylül sırasına oturdu. İçeri giren Sefa ile gözleri birleştiğinde gözlerini cama doğru yönlendirdi. İstemsizce gözleri dolmuştu. Eylül'ün omzuna değen elle kafasını çevirdi. Sefa olduğunu anladığında omzunu geri çekerek elin düşmesini izledi. "Eylül biraz konuşabilir miyiz?"dedi Sefa.
"Konuşacak bir şeyimiz yok, beni rahat bırak Sefa."dedi Eylül. Sefa'nın gözlerine baktığında hüzün görmüştü. Bir an 'üzülmüş olabilir mi?' diye düşünmüştü ama yaptıkları aklına gelince vazgeçti.
"Eylül lütfen. Sadece biraz."dedi.
'Tamam şu meseleyi bitirelim. Artık seninle muhatap olmak istemiyorum, midem bulanıyor."dedi Sefa'yı taklit ederek. Sefa üzülse de belli etmedi ve Eylül'ün kalkması için geri çekildi. Eylül ayağa kalktı ama bir yırtılma sesi geldiğinde Eylül refleksle elini eteğine koydu. Dönüp baktığında eteğinin bir parçasının sıraya yapışmış olduğunu gördü. Oturmadan kontrol etmediği için kendine kızmıştı o an. Elleriyle yüzünü kapattı. Utanmıştı. Sefa yanına gelip ne olduğunu anlamak için baktığında Eylül'ün halini görmüştü. Hemen hırkasını çıkarıp Eylül'ün beline doladı.
"Ne yapıyorsun?"dedi şaşkınlıkla Eylül.
"Kalçalarının gözükmesini istemezsin diye düşündüm."dedi Sefa.
"Teşekkür ederim. Ne kadar etmek istemesem de ben nazik bir kızım. Umarım sen yapmamışsındır bunu da."dedi.
"Ne zaman yapacağım ki daha yeni geldim?"dedi Sefa. Doğruydu daha yeni gelmişti.
Sefa gülerek içeri giren arkadaşlarını gördüğün de, onların yapmış olabileceğini düşündü ki bu Berk'in Eylül'e göz kırpışıyla daha da kanıtlanmıştı. "Sen mi yaptın?"dedi Sefa. Berk ona doğru gelip elini omzuna attı. "Neyi kanka?"dedi ağzını yaya yaya.
"Sana hep ne dediğimi biliyorsun değil mi?"diye sordu Sefa. Berk kafasını salladı.
"Cevabını bildiğin soruları sorma."dedi.
"Niye yaptın?"diye araya girdi Eylül.
Berk dudaklarını büzüp üzülmüş gibi yaparak sarı saçları kesilmiş, yeşil gözleri dolmuş kıza baktı. "Sana bir şey yapmam için nedene ihtiyacım yok. En büyük neden varlığın sakar kız."dedi.
"Berk konuştuk bunları. Artık bulaşmayacaktık hani?"dedi Sefa.
"Kanka sen istersen bulaşma ama benim tek eğlencem Eylül."diyerek kızın yanağından makas alıp göz kırptı. Eylül midesinin bulandığını hissetti.
"Şu an beni taciz ediyorsun."dedi Eylül.
"İstediğimi yaparım, buna sen karışamazsın."dedi Berk. Sefa sinirlenip Berk'in yakasına yapıştı.
"Ne demek her şeyi yaparım ulan? Ne kadar aşağılık oldun sen? Kızın saçlarını da kesmişsin kız ben yaptırdım sanıyor piç!" Bağırarak konuştuğunda herkes onlara dönmüştü.
"Aaa hadi ama Sefoş sende istiyordun saçını kesmeyi nefret ettiğin zamanlarda. Biliyordun çünkü ne kadsr güzel olduğunu. Kimse görmesin, sadece benim olsun diye çirkin göstermek istemiyor muydun?" Berk yamuk gülüş atarak, Sefa'nın tepkilerini izledi.
"Ulan şerefsiz ne demek istiyorsun sen?"diye bağırdı Sefa.
"Kanka yapmayın herkes sizi izliyor."diyerek araya girdi Selahattin.
"Sen karışma!"diye bağırdı Sefa. Selahattin geri çekilerek sırasına oturdu.
"Bana bak bir daha bu kıza bulaşmayacaksın, yanından bile geçmeyeceksin!"dedi.
"Emredersin paşam senin çünkü o di mi?"dedi Berk. Sefa kulaklarına kadar kızarmıştı. Eylül için bu durum çok zorlaşmıştı. Çünkü düşmanı daha da kötü olmuştu. Arkadaşlar onun yüzünden birbirine düşmüştü.
"Evet lan benim o var mı?"dedi Sefa.
"Ben kimsenin değilim."diyerek araya girdi Eylül. "Ben kimsenin değilim ve ikinizde kavga etmeyi kesin. Ayrıca sen..."Berk'e döndü. "Beni artık rahat bırak. Bunca zaman Sefa'nın adına gelip bana yazdın. Fark etmedim sanma. Her şey senin başının altından çıktı. En ufak bir şekilde kılıma zarar verdiğin an kendini babanın karşısında bulursun söyleyeyim."dedi. Berk'in vücudu babasını duyduğu an gerilmişti ama Eylül'ün böyle bir şey yapmayacağını bildiğinden rahat durmaya çalışıyordu.
"Ve emin ol bunu yaparım Berk."diye de bitirdi cümlesini.
Berk'in kafasındaki tüm düşünceler geri giderken,tek odaklandığı babası öğrenirse ne olacağıydı. Berk arkasını dönüp çantasını alıp okuldan çıkmıştı.
"Özür dilerim onun adına."dedi Sefa.
"Onun hatası, senin değil."dedi Eylül.
"Olsun ben belki önceden yaptıklarımı affettiremem ama her şey için üzgünüm."dedi.
"Tamam Sefa uzatma." Eylül çantasını alıp kapıdan çıktı. Belinde ki hırkaya baktı. Sefa'nındı ve kokusu burnuna geliyordu. Ne olduğunu bilmiyordu ama bildiği tek şey Berk'e blöf yapmasına rağmen 'ben yapmadım' dememesiydi.
Farklı numaralardan yazması kafa karıştırmıştı. Bunun için Berk'e suç atmıştı ve Berk bunu doğrulamıştı. O an anlamıştı. Sefa ona hiç zarar vermek istememişti.
______________________________________
Düz yazı yazma sebebim bir yanlışı ortaya çıkarmaktı. (Berk'in, Sefa gibi yazması.)
Ne düşünüyorsunuz?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAKAR {Yarı Text}
Novela JuvenilZorba çocuk ve zorbalanan kız hikayesi. Rahatsız olanlar okumasın lütfen. Çerezlik kurgudur.