Lover Boys• TAEKOOK✓

16'

Haii nasılısnızz??

Ben bu bölümü kiwakadoo aşkıma hediye etmek istiyorum💜🐇 bilidirim kısmına girdiğimde hep onu görüyorum, çok teşekkür ederim seviliyorsun (uz) aşkım🐯

İyi okumalar..

-

Akşam saatleri Rose ile görüşmek için hazırlanmıştım. Üstüme siyah kaslarıma yapışan t-shirt üstüne siyah deri ceket, altıma ise deri siyah pantolon giymiştim.

"Çok güzelim."

"Her zaman ki gibi bebeğim."

Yatakta, sırtını yatak başlığına yaslamış, beni süzen bir adam vardı. O konuşmuştu.

"Bu arada nereye gideceğini söylemedin?"

"Boşver Taee, önemli değil."

Gözlerini kapattı yatakta oturan genç adam. Sertçe yutkundu. Ardından yavaşça gözlerini açtı.

"Peki. Sorgulamayacağım."

Son olarak parfümü de sıkıp, kapıya doğru yöneldim. "Ben çıkıyorum."
Elim kapı kolunu tutacak şekilde durdum. 'Tamam. Seni seviyorum.' Demesini bekliyordum.

"Tamam, bir şey olursa ara."

Ne? Hani seni seviyorum?

"Tamam" diyip kola bastırıp kapıyı açtım. Ardından koridordan geçerken korumalara selam verip dışarı çıktım. Arabaya doğru ilerleyip kilidini açtım, ilk sol bacağımı sonrasın da sağ bacağımı içeri koyarak şoför tarafına bindim.

-

"Hadi bakalım, Rose hanım.."

Arabanın kontağını kapatıp arabadan çıktım. Arabayı kitliyip, Rose'yi aradım.

{Rose x jeongguk}

"Alo?"

"Alo?"

"Neredesin park."

"Geliyorum sen bizim hep oturduğumuz tarafa geç."

"Hızlı ol. İşim var."

"İşin ne Taehyung ile sevişmek mi?"

"Sanane lan bundan hadi hızlı gel bekleyemem."

"Arkana bak."

--

Telefonu kapatıp, cebime koyduktan sonra topuklarımın üstünde arkama döndüm. Cidden de arkamdaydı. Elini saçlarıma koyup karıştırdı.

"Jeon Jungkook.."

"Park Roseanne?"

"Oturalım şuraya." Diyerek karşımızdaki bankları gösterdi. Bende başımla onay verip, o tarafa doğru yürümeye başladık.

Bank'a ilk geçip ben oturdum. Ardımdan ise Rose oturdu.

"Anlat hadi."

Derin nefes aldı ve ardından başladı.

"Biz Taehyung ile küçüklük arkadaşıyız. Ailelerimiz çok yakın arkadaştı. Ta ki Taehyung'un ailesi taşınana kadar.. Taehyung ile yakın arkadaştık fakat Taehyung yan çizdiğinde artık düşman saydık kendimizi. Bundan 2-3 yıl önce Taehyung ile anlaşma yaptık. Bir birimizden uzak duracaktık. Ki durdukta 2 sene o bana bende ona karşımadım. Ama orospuluk yaptı be Jeon. Ben de bozmak istemezdim. Ben çok seviyordum Taehyung'u. Ve.. ben sadece o gün bozdum. Yemin ederim. İntikam almam gerek ondan."

Sesi sonlara doğru ağlamaklı çıkmaya başladı. Ne yani tüm suç Taehyung'ta mıydı? Ben bu zaman'a kadar boşuna mı Rose'ye soğuk yaptım. Ahh hepsi benim yüzümden.

"Ne intikamı?"

"Jeongguk. Taehyung, benim hoşlandığım kişiyi biliyordu."

Duraksadı. Yüzüme baktı, yüzündeki kırgınlık...

"Bu çok aşık olduğun sonra birden vazgeçtiğin Ren mi?"

"Evet... Bir gün telefonumu aldım, bakınmaya başladım. Haberlerde Taehyung ve Ren'in çıktığını gördüm. Normalde benim Ren'i nasıl sevdiğimi biliyordu. O çocuğa deli oluyordum. Aldı elimden. Ki tek elimden Ren'i değil her şeyimi aldı."

Ağlamaya başlamıştı. Rose'yi böyle görmeye dayanamıyordum. En az 5 senedir tanıyordum, ama bana bunlardan bahsetmemişti. Bahsetseydi birlikte çözerdik belki

"Rose.. Ben-ben bilmiyordum.. Özür dilerim."

Diyerek ona sıkı, sıkı sarıldım. Birlikte ağladık. Geçmişimize. Benim de geçmişim iyi değildi, hemde hiç iyi değildi. Bende çok acı çektim, o da..

Taehyung'un böyle bir şey yapacağı aklımın ucundan asla geçmezdi. Taehyung cidden yapmış mıydı? Taehyung'un ağızından laf almam gerekiyordu.

"Roseanne.. benimde geçmişim pek değil. Biliyorsun, neler çektiğimi. 2-3 kere ölümden dönmem. Aşık olduklarımın arkamdan bıçaklaması. Daha doğru benimle oynaması. Biliyor musun Yuma vardı ya, o bana yazmıştı sınavlardan sonra. Benimle oynadığını söyledi, çok yıkılmıştım. Ama bak senin yanında, acılarını unutmaya çalışan güçlü bir Jeon Jungkook var. Ki sende o Jeon Jungkook gibi olmalısın. Ol da, kendini sakın bu tarz şeyler için üzme. Hatta kendini hiç üzme. Sen üzülme Rose, sen bu yana kadar benim destekçimdin. Asla ama asla onlar gibi çıkar için sevemdin beni, senin sevgin çıkarsızdı. Seni çok seviyorum iyi ki varsın. O gün öyle konuştuğum için özür dilerim.."

Abartmadan söylüyorum iki saat sarılarak ağlamıştık. Ben çok yalnış yapmıştım. Hepsi ama hepsi benim suçumdu. Belki de Taehyung'a güvenmemeliyim. Belki de ikisininde fikrini almalıyım. Kafam çok karışık.
Biz sarılırken arkamızdan derin bir ses geldi;

"Jeon!?"

Bu ses.. ahh sikeyim hiç zamanı değil.

Birbirimizden ayrıldık ve ikimizde aynı tarafa döndük bu Taehyung'tu gelmişti.

"Ne var lan?!"

"Cidden onun dediklerine mi inanacaksın Jeon?!"

Rose'ye baktım. Hala ağlıyordu. Ardından bana baktı ve Taehyung'a döndü.

"Yalan mı?" Ayağa kalktı.

"Ha ha ve ha. Elimden Ren'i alırken, ailemi kendi elinle öldürdüğün gerçeği, hayatımı mahvettiğinin gerçeği ve artı olarak." Durdu bana baktı, Taehyung'a döndü.

"Şimdi de tek ailem olan Jungkook'u mu alacaksın lan elimden!"

Donup kalmıştım. Taehyung, Rose'nin ailesini mi öldürmüştü?

"Taehyung.." dedim ve bir adım ona ilerledim.

"Bana her şeyi açıkla. Neden?"

"Daha sonra Jungkook" diyerek kolumdan çekiştirmeye başladı. Rose o sırada çökmüş yere dizlerini karına çekmiş kafasınıda bacak arasına gömmüştü.

"Bırak lan beni! Kölen miyim senin!"

"Sevgilimsin Kim Jungkook."

"Sen en yakın arkadaşımın ailesini öldürdün Kim Taehyung. Asla affetmeyeceğim." Kolumu ondan çekerek arabaya bindim ve evimin yolunu tuttum.

-
Bölüm sonu;) oha ne yazdım ben! Oha.. Çok hüzünlü 😭 bu bölüm hakkında ne düşünüyorsunuz. Bol bol yorum istiyorum! İyi geceler🐯🐇

Sağlıcakla kalın<3