1|•Düğün

240 10 2
                                    

Sabahtan beri ayakta herşeyin tamam olduğuna emin olmaya çalışıyordum. Düğün salonu birazdan dolardı herhalde.

Evet abimin düğününde abimden daha fazla görevim vardı ve bu çok yorucuydu ama napalım işte görümce kanunları böyle, namısımızı satmadan kurallara uyacağız. Bir an aşiret ağası sandım kendimi oha:d

Herkes yavaş yavaş salona toplanırken bir yandan insanları karşılayıp bir yandanda abim ile yengeme ulaşmaya çalışıyordum.

Emrah abimle herşeyi halletmeye çalışırken annemlerin nerede olduğunu sorguluyordum. Birde bana söz vermişlerdi sen misafirlerle ilgilenmezsin kendi işine bakarsın diye. Ya ben herkes ile yüz göz olmak istemiyorum, hele ki süslendiğim zamanlar utangaçlığım ve iletişim kurma becerilerim yere çakılırken asla. Ya utanmayı bırak oğullarına kız arayan teyzelerden yoruldum vallahi.

Bunları düşünmeyi bırakıp gözümü salonda gezdirdim, salonu büyük ve iki katlı tutmuştuk çünkü hem kocaman bir aileye sahiptik hemde dini anlayışlara dikkat etmemiz gerekti. Sonunda neredeyse herkes toplanmıştı, annemler misafirler ile ilgileniyor gelinin ailesi her ne kadar hüzünlü olsada belli etmemeye çalışıyordu, zaten sabah yengemi evden çıkarırken yeterince ağlamışlardı.

Gelen erkekler üst kata çıkarken kadınlarda alt katta oturmuş abimlerin gelmesini bekliyordu. Hem üst katta pek yer kalmadığından hemde yardım lazım olabileceğinden ailenin genç erkeklerinin birazı içerde kadınlara en uzak köşede otururken birazıda salonun bahçesinde oturmuşlardı.

Sonunda abim ve yengem içeri girerken müzik verilmişti, sanki şampiyonlar ligi izliyoruz bu ne müzik tövbe yarabbim.

Abim ve yengemi dikkatle incelerken ben bile duygusallaştım, abimle olan komik anılarım -bana zorbalık yaptığı anılar oluyor bu- aklıma gelmişti. Ne ara büyüdün abim be.

Abim ve yengem salonun ortasına geçip dans ederken arkamdan eteğimin çekiştirilmesi ile hemen arkamı döndüm, bu yeğenim ahmet'ti. 5 yaşında kumral aşık olunası ama bir o kadarda yaramaz bir çocuktu.

"Lila dans edelim mi?" Dedi neşeyle. Evet bana teyze demiyolar ve ben bundan çok memnunum.

"Olur aşkım" dedim ve onu kucağıma aldım, benim boyuma gelecek hali yoktu ya. O kollarını boynuma sararken bende tek elinden tutmuş diğer elimle düşmemesi için belinden tutmuştum ve ayaklarını sıkı sıkı benim belime dolamıştı.

Biz böyle dans etmeye devam ederken müzik sona erdi ve ben Ahmet'i yere bırakır bırakmaz diğer yeğenlerimin yanına koştu. Ablamlarda çocuklarını alıp gelmiş oradan oraya koşturuyorlardı. Abimle yengem yerlerine otururken mikrofon açılmış ve hafız olan kuzenimiz - ki sadece adının fatih olduğunu biliyorum, hayatımda hiç görmedim- Kuran okumaya başlamıştı.

Duyduğum ses ile ne kadar kendimden geçsemde yapmam gereken işler vardı, ama bu sesi bir daha unutur muyum onu bilemiyorum, o kadar güzel o kadar duru ve saftı ki Allah'ım o kadar güzel yaratmıştı ki sabaha kadar anlatsam ki'lerim bitmezdi.

Ben dağıtılacak yemekler ile ilgilenirken kuran okuma bitmiş ve mikrofon kapanmıştı. Mutfaktan çıkıp Emrah abimi bulmaya çalışıyordum. En son bulamayacağımı anlayınca mesaj atmaya karar verdim.

Siz:abim acil bakman gerekkk nerdesinn

Paşa hazretleri:köşedeyim gel

Gördüğüm mesaj ile köşeye doğru yürümeye başladım, ya abim biraz düşünceli olsan biraz kıskanç olsan keşke, orası erkek dolu ya anksiyetem tuttu niye gel diyon yaa?

Köşeye vardığımda abimin ses odasının kapısında biriyle konuştuğunu gördüm ve hızla yanına ulaştım.

"Abim baksana" dedim abime bakarken.

HAFIZCIKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin