Başlangıç:Nebula Krallığı

46 5 5
                                    

  Havanın aydınlandığını gözüme vuran ışıktan rahatsız olduğumda anladım.Odamın içerisindeki ne kadar pencere varsa (sayamadağım kadar fazlalar.)gelip açan Lori ile kısa bir bakışma yaşadıktan sonra yatağımdan kalktım.Uzun kumral saçlarını örmüş,ona verilen hizmetli kıyafetlerini giymiş bir şekilde karşımda duruyordu.Ona karşı kardeş hissini barındırsam da şımarmaması için  mevkimin ne kadar üstte olduğunu bilgilendirip, mesafemi koruyor ve ona emredici ifadeler kullanıyordum.Üzerimdeki kırmızı elbiseden kurtulmak için Lori'yle kıyafet odama gitmek istiyordum fakat daha elimi yüzümü bile yıkamadığım için yatağımın sağ tarafında bulunan banyoma ilerledim.Kapıyı açtığım gibi Lori'ye kafamı dönmem bir oldu.Yorgun bir nidayla:"Banyomu hazırla,oldukça yorgunum;toparlanmam lazım."Diyerek lavabonun olduğu yere geçtim.Kovanın içindeki sudan elimi yüzümü yıkadıktan sonra arkamdaki küvetten su sesi kesilince küvetin ağzına kadar gül suyuyla dolduğunu anladım.Arkamı döndüğümde Lori çoktan gitmişti.Küvetin yanıdaki sepete üzerimdeki elbiseyi çıkarıp attıktan sonra küvete doğru ilerledim,ayaklarımı yerden keserek küvete girdim.

Soğukluğuyla nefesimi kesen gül suyu,benim yaşam kaynağımdı,onsuz bir hayat düşünemiyorum.Tabi kii de değil.Sadece beyaz ve sağlıklı bir tene sahip olmamı sağlıyordu.

Saçlarımı da suyla buluşturduğumda içimdeki tüm kirli düşünceler suyla akıp gitmişti.Çünkü benim düşünceme göre gül suyu,genel anlamda su,hatırlayan ve hatırlatandı.İçimizde her ne düşünce varsa suyla buluştuğunda arkasına nasıl harabeler bırakacağını düşünmeden gider,ardından tekrar hatırlatırdı biz canlılara.

Küvetten çıktığımda gayet dinçtim.Kapının önünde durup,kapıyı bir kez tıklattım.Bunun bir anlamı vardı.Lori ile aramızda kurduğumuz,tek bir sesten aslında çok şey anlattığımız yöntem,özel anlarda kullanırdık sadece.Bir vuruşta yanıma gelmesini,iki vuruşta yardım çağırmasını,üç vuruşta kaçmasını tahkik ederdim.Kısacası bir vuruşumla yanıma çağırdım Lori'yi.

Lori kapıyı açıp bana havlumu uzattı,havluyu alıp üzerimi kuruladım,dışarıya çıkıp bütün çıplaklığımla Lori'nin yanından geçip giyinme odama girdim.Lori arkamdan "Ortalıkta hanımımızdan doğma şekilde gezmek nasıl hissettiriyor Bronte?"Dediği an kahkahımı dudaklarımda tutamadım.
Ona doğru dönüp yanına cilveyle yaklaştım.Ona çıplak vücudumu sürterken "Ah,neden Lori?Benim vücudumu beğendiğini düşünüyordum.Hem benim vücudum sana,senin vücudun bana değil mi hayatım?"dedim ve Lori'nin suratının kızarıklığıyla ahenk içinde bana bakışını izledim.Bütün utangaçlığını gözlerimin önüne sererek "Bronte,şunu yapmayı durdurmalısın.Soylu kesim şu halimizi görürse ne dedikodu malzemesi oluruz.Tekrardan sana şunu söylemeliyim ki kendine gelecek nesillerini devam ettirebilecek bir aile kur."dedi.Gülerek ondan ayrıldım ve giysi dolabımın içinden iç çamaşırlarımı çıkardım.Lori hala bana söylenirken kıyafetlerimi giymiş saçlarımı aventurin taşından yapılmış tarağımla tarıyordum.Lori bir anda "Bugün kralımız bütün krallıkların varislerinin olduğu bir balo düzenleyecekmiş.Sana bizzat söylemem uygun görüldü."dediğinde onu göreceğim mutlu olmuştum.Yüzümde gülücekler açarak "Ne güzel!İşte herkesin kaynaşacağı bir BALO"Diyerek odamdan çıktım ve aşağı indim.Saryın arka bahçesine gittiğimde babam baş köşesine oturmuş,çayından bir yudum alıyordu.Tam karşısına oturdum ve ona balo hakkında sorular sordum.Sorularımı cevaplamadan bana "Doğru düzgün davran herkese,suratını asıp şarap içersen sana çok kırılırım."Dedi, o sırada kahvaltımı yapıyordum,yemek boğazıma dizildi.Hemen su içip boğazımdaki acıyı hafifletsem de çığlıklara bir çare bulamadım.Sinirle ayağa kalkıp "Bana yaptıklarına say."Diyerek odama gittim.Bana yine aynı davranışları sergileyecekti,Sadece bekleyip görmem uzun sürmezdi,dimi ?

...

Kanter içerisindeyken,sinirden ağlarken bana dokunmaktan çekinmiyordu babam.Vücutlarımız çırıl çıplak ve birbiriyle birleşmiş gibiydi.Bana bu yaptığının ne kadar kötü olduğunu kaç defa söylesem de vazgeçmiyordu.Her sabah,her öğlen,her akşam,her gece.

Truculentus CaedesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin